Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Pasif Güç

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
25 Haziran 2013
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gerçeği davet ettiklerinden çok emin oldukları peygamberleri bunun için dışladılar “İşte o anda, elimde tüfek orada beklerken, beyaz adamın Doğu’daki hakimiyetinin boşluğunu ve faidesizliğini idrak ettim. İşte ben, elinde silahı ile beyaz adam, silahsız yerli ahali önünde ayakta; ve görünürde baş aktör idim. Ama, realitede ben, sadece arkadaki bu sarı yüzlerin iradesiyle oraya buraya sürüklenen manasız bir kuklaydım. O anda beyaz adamın zulme yönelmesi halinde kendi öz hürriyetlerini yok etmiş olacağını da sezdim. Bu durumda o, bir nevi boş bostankorkuluğu, klasik bir Avrupa efendisi tipi kazanır. Çünkü yönetiminin bir gereği hayatını ‘yerlileri’ etkilemeye çalışmakla geçirir ve böylece her buhranda ‘yerliler’ kendinden ne bekliyorlarsa onu yapmaya mecbur kalır, maske takar ve yüzü bu maskeye uymak için büyür. Fili öldürmeye mecburdum.”

Bu ifadeler, George Orwell’ın, Burma Kraliyet Polis teşkilatında görev yaparken yaşadığı bir olayı emperyalizmi eleştirmek amacıyla anlattığı “bir fil avı” yazısındaki samimi itiraflarıdır. George Orwell, madden ve tekniken güçlü ve üstün İngilizlerin güçsüz silahsız araçsız Hint insanının sessiz kalabalığı karşısında bir anda güçsüz ve iradesiz bir duruma düştüğünü anlatarak, görünürde maddiyattan güçsüz görünen bu kalabalığın pasif gücünü ilk defa fark etmiş ve bunu İngiliz yönetimini uyarı niteliğinde dile getirmiştir. Orwell bu tespitinde haklı çıkacak ve İngilizlerin silahla yenilgiye uğratamayacakları Gandi o günler bu sessiz kalabalığın ‘pasif güçlü’ lideri olacaktır. 

Gandi’nin gücü emperyalizmin kendilerine dayattıklarını kabul etmeme ve benimsememeden kaynaklanıyordu. Son zamanlarında tamamen maddiyattan uzak adeta uzlet hayatı yaşayan Gandi, dayatılan fikirleri, görüşleri, kültürleri kabullenmemekte direnmiş ve bu süreçte maddiyatsız ve silahsız büyük bir güç haline gelmiştir. Zengin maddi varlıkları, bilgi ve teknolojileriyle ihtişamlı İngilizler, düşünce, inanç ve iradeleri dışında hemen hiçbir şeyleri olmayan yoksul kalabalık karşısında savaşsız yenilgiye uğramışlardır. Gandi’nin bu silahsız gücü emperyalizmi tartışma gündemine taşımıştır. 

Tanrı tanımaz yada putperest inançlı güçlü toplumlar karşısında dayatılan tanrı inancının tam karşıtı tek ilaha inanmaya çağıran peygamberler, sistemleri ve kendi çıkarları adına çok korktukları birer pasif güçtüler. Zira davet edilen yeni tanrı inancı alternatif bir yönetim sistemini sonuç verecekti.

Gerçeği davet ettiklerinden çok emin oldukları peygamberleri bunun için dışladılar, alay ettiler, hakaret ettiler, ateşe attılar, öldürdüler. Bunları yaptıkça davet elçileri daha çok gündeme gelip daha da güçlendiler. Davetleri daha fazla rağbet görüp yayıldı. 

Peygamber Efendimizin, putperest Mekke yönetimi karşısında yönetime müdahil amcası(nesep mensubiyeti) dışında hiçbir maddi üstünlüğü ve gücü yoktu. Onu güçlü kılan tek olan Allah’a inanması ve buna davetiydi. Efendimizin peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan pasif gücü hicrete kadar Mekke dönemi boyunca devam edecekti.  

Bir dönem güçlü Japon istilasına uğrayan Çin halkı, Japonları benimsememekteki kararlılık ve davranışlarıyla pasif bir güç oluşturmuşlar ve sonuçta Japonları adalarına geri göndermişlerdi. 

Kurtuluş savaşını ateşleyip tüm yoksun ve yoksulluklara rağmen kazanmamızı sağlayan kendi irademiz dışında başkalarının tahakkümünü kabullenmeyen milli benliğimizdi. 

Ne zamanki batıya entegre olup onların dayatmaları ve kültürlerini benimsemeye başladık madden zaten yoksul ve güçsüzdük  milli benliğimizin doğurduğu o manevi(pasif) gücü de kaybettik. Batıya karşı milli benlik gücümüzü koruyabilseydik, Japonya’yı kısa sürede batı seviyesinde teknik güç haline getiren Japon ruhunun doğurduğu güç gibi zamanla maddi gücüde elde edecektik.

Japonları bugünkü teknik güç seviyesine getiren onların batıya karşı üstün olma kolektif şuurlarıydı. Japonya bu şuuru kaybedip batıyla her alanda entegre olmaya başladığında teknik üstünlüklere sahipte olsalar gerçek anlamda etkin ve güçlü olamayacaklardır.

Yönetimleri en çok korkutan Amerikalı entelektüel Henry David Thoreau’nun fikir ve eylem olarak başını çektiği sivil itaatsizliktir.(Civil Disobedience) Bir tanıma göre sivil itaatsizlik; “yönetim siyasetinin ya da yasaların değişmesini isteyen, aleni, şiddetsiz, vicdani, fakat aynı zamanda siyasi olan, yasa dışı bir eylemdir.”  Diğer bir tanımda ise;  “hukuk devleti idesinin içerdiği üstün değerler uğruna, kamuya açık ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirilen, bu sırada üçüncü kişilerin daha üstün bir hakkını çiğnemeyen, barışçıl bir protesto eylemidir” şeklinde ifade edilmektedir. Daha özet bir ifadeyle yönetimin dayatma ve öngördüklerine alternatif düşünme ve davranmadır. Thoreau, kölelik muhalifi harekete dikkat çekmek için “kelle vergisini” ödemeyi reddedip hapse girmiştir. Çünkü vergi ödeyerek köleci bir devletin işini kolaylaştırmak istemediğini belirtmiştir.

Yönetimler kendilerine alternatif gördükleri inanç, düşünce ve görüşlere müsamahasız ve katı davranmışlardır.

Sokrates farklı düşündüğü için hapse atılmıştı.

Bilimsel araştırmalar yapıp farklı düşünen Avrupa ortaçağında başta Galileo olmak üzere bir çok kişi engizisyonlarda yargılanıp süründürüldü.

Necip Fazıl alternatif düşüncesinden dolayı ölünceye kadar mahkeme salonlarında yargılandı.

Said Nursi hazretleri alternatif dini düşünce ve görüşlerinden dolayı ölümüne kadar takibe uğradı. Bu da yetmedi mezarı da belirsizleştirildi.

Nazım Hikmet yine alternatif düşüncelerinden dolayı sürgünde öldü. Onun takipçileri Deniz Gezmiş ve arkadaşları silaha sarılıncaya kadar patansiyel bir gücü temsil ediyorlardı.

Yönetimler için kurup yönettikleri sistemlerine alternatif olabilecek her görüş, düşünce, fikir ve inanış büyük bir tehlikedir. Hatta sivil itaatsizlik türünde eylemlerde bulunmalar yönetimleri çıldırtır. Gandi İngiliz yönetimine uymamada kararlı davranış sergileyerek topu silahı olmayan büyük bir güç haline gelmişti. Nazi alman ordusuna karşı Danimarka halkı da benzer kararlılıklar sergilemişti. İtalyanlara karşı Ömer Muhtar Cezayir’de demode silahlarla saldırı yerine işgali kabullenmemede silahsız eylemde bulunsaydı Gandi’nin yaptığını başaracaktı.

Özel düşünüyor ve bu düşüncemizde kararlılık gösteriyorsak bir güce doğru gidiyoruz demektir. Düşünme ve değerlendirmeyi başkalarına bırakmak; bir diğeri gibi olmaya çalışmak bizi güçsüzleştirdiği gibi kendi şahsiyetimizi de sıfırlamaya doğru götürür.

Fert olarak nev-i şahsıma münhasır bilim ve mantık çerçevesinde görüş ve düşüncelere sahipsem bir diğerine göre üstün ve güçlüyümdür. Toplumun ve özelde yönetimin mevcut verilerini mantıklı bir sebeple benimseyip uymuyorsam ve alternatif düşünüp davranıyorsam her zaman silahsız bir gücü temsil ediyorumdur.

Descartes’ten asırlar önce Gazali “İrade ediyorum, demek ki, varım” demişti. Muhtemelen Gazali’den etkilenerek Descartes’in aynı gerçeği “düşünüyorum o halde varım” şeklinde ifade etmesi gibi bende şöyle diyorum: “Mantık çerçevesinde farklı düşünüp ve davrandığım müddetçe güçlüyümdür.”

Gandi’yi tekrar hatırlayıp onun şu meşhur sözüyle noktayı koyalım:

“İngilizlerin kaba kuvvet kullandıkları mutlak surette doğrudur ve bizim de aynı şekilde davranmamız mümkündür ama aynı araçları kullanarak ancak onların sahip olduğu aynı şeyleri elde edebiliriz. Kabul edersiniz ki biz onu istemiyoruz. Amaçlarla araçlar arasında hiçbir bağ olmadığı inancı büyük bir hatadır? Eğer okyanusu geçmek istiyorsam onu sadece bir gemi vasıtasıyla yapabilirim; eğer bu amaç için bir araba kullanacak olursam hem araba hem de ben denizin dibini boylarız.”

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Paylaş
Etiketler: emperyalizmGandi’nin bu silahsız gücü
Önceki Yazı

Kim Savaşım Verebilir?*

Sonraki Yazı

Çorumlu Üreticilerin Feryadı TBMM’ ne Taşındı

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Çorumlu Üreticilerin Feryadı TBMM’ ne Taşındı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap