Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Özel Günler ve Sevgililer Günü

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
15 Şubat 2014
Harika UFUK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü… Şöyle bir hafızamızı yoklayalım bakalım.  Başka hangi özel günler varmış diye…

İlk kez 1908 yılında Amerika’nın Philedelphia eyaletinde, daha sonra bütün uygar ülkelerde, Türkiye’de ise 1955 yılından beri kutlanmakta olan mayıs ayının ikinci pazarı anneler günü… En önemli günlerden biri belki ama sevgiyi tek güne odaklamak bana biraz eksik geliyor.

 1980 lerin sonlarında Türkiye’de kutlanmaya başlanan babalar günü… Anneler günü olur da babalar günü olmaz mı?  Anne özel ama baba da çok özel elbette… Bu, yeni yeni oturmaya başladı ama anneler günü kadar yerleşmedi bence…

Bizlere anne ve babalarımızdan sonra yön veren öğretmenlerimiz de unutulmamış. Hindistan’da eski başbakanlarından eğitimci Sarvepalli Radhakrishnan’ın; Çin’de ve Tayvan’da ise Konfüçyüs’ün; Çek Cumhuriyeti’nde ilk pedagoji kitabını 1782124_10152002210772998_2076656234_nyazan 17. yüzyıl filozofu Jan John Amos Comenius’un doğum günlerini öğretmenler günü olarak kabul etmişler. Latin Amerika ülkelerinde Arjantinli eğitimci-yazar Domingo Faustino Sarmiento’nun ölüm yıldönümü öğretmenler günü olarak anılıyormuş ama her bir Latin Amerika ülkesinin ayrıca kendilerine özel birer öğretmenler günü daha varmış.

Başka ülkelerde de farklı tarihlerde kutlanan Öğretmenler Günü bizde Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım 1928 tarihinden yola çıkılarak 1981 yılından beri kutlanmaktadır. O zamanlar daha yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni alfabesini milletine öğrettiği ve benimsettiği için “Başöğretmen” olarak nitelendirilen Atatürk öğretmenlere “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” diye seslenerek geleceğin şekillendirilmesinde onlara düşen sorumluluğun ağırlığını ve önemini çok güzel vurgulamıştır. Pek çok ülkede ise 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

24 Kasım Öğretmenler Günü derken bütün meslek mensuplarına neredeyse birer gün veya birer hafta aft edilmiştir. Türk Polis Teşkilatının Kuruluşu 10 Nisan 1845’tir. 10 Nisan ile başlayan hafta da ülkemizde Polis haftası olarak kutlanmaktadır. Sağlığımızı ellerine teslim ettiğimiz doktorlarımız için 14 Mart günü Tıp Bayramı olarak ilan edilirken; canla başla çalışan fedakâr hemşirelerimiz için de 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası olarak düşünülmüştür.

1856’da ilk kez Avusturalya’da Melbourne’ de inşaat işçilerinin günde sekiz saat çalışmak amacıyla düzenledikleri yürüyüş ile başlayan işçi hareketi uzun mücadelelerden sonra 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak yerleşmiş. Türkiye’de ilk kez 1923’te kutlanmış. 1 Mayıs Bahar Bayramı mı İşçi Bayramı mı derken 22 Nisan 2008’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından  “Emek ve Dayanışma Günü” olarak düzenlenen bir yasa ile resmi tatil olarak ilan edilmiştir. Atatürk’ün “Hak verilmez, alınır.” sözü ışığında kutlanmaya devam ediliyor.

 8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamışlardır. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi yanarak can vermiştir. Bu olaydan 43 sene sonra 26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda bu konu ele alınmıştır. Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin Hanımefendi tarafından 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanması önerisini getirilmiş ve öneri oybirliğiyle kabul edilmiştir.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmış. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlanarak sokağa taşınmıştır.

“Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapılmıştır. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Bu arada ev kadınları günü nedense kimsenin aklına gelmemiş. En çok çalışanlar belki de ev kadınlarıdır. Aşçı, bulaşıkçı, temizlikçi, çamaşırcı, ütücü, sekreter, öğretmen, çocuk bakıcısı hatta çalar saat görevlerini üstlenen bu kadınlar nedense çalışmayanlar grubuna dahil edilmişlerdir. Ev kadınları gününü de ben önereyim bari…

Gelelim sevgililer gününe…  Ülkemizde yakın zamanlarda kutlamaya başladığımız ancak en çok benimsenmiş günlerden biri olmuş.  Araştırmalarıma göre Sevgiler Günü’nün başlangıç tarihi ise eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyormuş. Eski Roma’da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir günmüş. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno’ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırmış. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyormuş. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyormuş. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyormuş. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler; sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin eşi oluyorlarmış.

Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı’nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyormuş. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kâğıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlarmış. Erkekler ise kavanozdan bu kâğıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlarmış. Birbirine âşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşan bu birliktelikler genellikle evlilikle sonlanıyormuş. İmparator 2. Claudius, Roma’yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdarmış. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamakmış. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriymiş. İşte bu yüzden, Roma’daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırmış.

Aziz Valentine de Claudius’un hükümdarlığı zamanında Roma’da yaşayan bir papazmış. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius’un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etmiş.  Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrenmiş.

O tarihte hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kız kardeşi Julia’nın gözleri doğuştan görmüyormuş. Gardiyan, Valentinus’un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus’un yanına getirmiş. Julia çok güzel ve zeki bir kızmış. Günlerce beraber olmuşlar, Valentinus ona Roma tarihini, aritmetiği ve Tanrı’ya yönelmeyi öğretmiş. Julia da dünyayı Valentinus’un anlattıklarıyla öğrenmiş, aydınlanmış. “Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?” diye sorunca ondan “Evet.” cevabını almış.  “Her sabah ve her gece görebilmek için dua ediyorum. Senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.” demiş Julia… Beraberce duaya başlamışlar. Birden hücrenin içi altın renkli bir ışıkla aydınlanmış ve Julia “Valentinus,  görüyorum.” diye haykırmış.

Aziz Valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için Julia’nın gözlerinin açıldığının ertesi günü tutuklanmış ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürülmüş. Aziz, Julia’ya son bir not yazmış. Tanrı’ya hep yakın olmasını öğütlemiş ve notun altını “Senin Valentine’nin” diye imzalamış. Mektup, ertesi gün 14 Şubat 270’te Julia’ya ulaşmış.

Julia, Aziz Valentine’nin mezarının yanına pembe çiçekler1938074_10152002211762998_320588140_n açan bir badem ağacı dikmiş.  Valentine’nin ölüm günü de böylece Sevgililer Günü olmuş. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olmasının buradan kaynaklandığı söylenmektedir.

O gün bugündür her yılın 14 Şubat’ı “Sevgililer Günü” olarak kutlanmaya başlamış. Romalılarla Aziz Valentine ile hiçbir bağlantımızın olmadığı da apaçıktır. Yani bizim geçmişimizle, dinimizle asla ilgisi olmayan bir gündür.

Bu özel diye nitelendirilen günler zaten yoksulluk nedeniyle sıkıntılar yaşayan insanlar için bazen yıkıma kadar gitmektedir. Maddi durumu olan da olmayan da tek taş diye tutturmakta, başkalarının eşlerine aldıkları hediyeler emsal gösterilmektedir. Özel günlerde alınan hediyelerin pahalılığı, sevginin derecesiyle ölçülmeye başlanmıştır. Hediyelerin pahalı oluşu, sevginin derecesini asla göstermez. İnsanların bütçelerini bu kadar zorlamalarını şahsen doğru bulmuyorum. “Seven sevdiğine sevdiğini söylesin.” diyor Peygamberimiz Hz. Muhammet… Seviyorsak sevgimizi söylemenin günü yoktur elbette.

 Yine peygamber efendimiz “Hediyeleşin ki birbirinize olan sevginiz artsın.” demiştir. Hediyeleşmek güzeldir ama bunu bir güne ipoteklemek hoş değildir. O günlerde kuyumculara, çikolatacılara ve çiçekçilere koşmak mecburiyet olmamalıdır. Maaş veya ikramiye aldığınızda annenize, eşinize, sevgilinize ihtiyacı olan bir eşyayı almanız, bir demet kır çiçeği1801097_10152002212132998_486377319_n götürmeniz hoş bir davranıştır. Ancak hediye vermenin de incelikleri vardır. Başına çarpar gibi verilen hediyenin fiyatı ne kadar yüksek olursa olsun kıymeti yoktur. Hediye verilirken sarılmak, öpmek sevginizi gösterecek davranışlarda bulunmak çok güzeldir. Bunun için yılda bir gün kutlanan günleri beklemeyiniz. Seviyorsanız sevdiğinizi, özlüyorsanız özlediğinizi hemen söyleyiniz.

HARİKA UFUK

ADANA

14 ŞUBAT 2014

SAAT:16.00

Paylaş
Etiketler: 14 ŞubatEn önemli günlersevgiSevgililsevgililer günü
Önceki Yazı

Huzurlu Toplumda Sevgi ve Nefrete Dair

Sonraki Yazı

Melahat Ecevit’den: Yarı Yoldan Dön

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün
Anma

Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün

07 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Melahat Ecevit’den: Yarı Yoldan Dön

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap