Yeni oluşturulan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun İzmir – İstanbul otoyolunun bir ayağının İzmir’den başlatılmasına yönelik yoğun talebi var.
Talep, ekonomik canlılık yaratma açısından haklı gerekçeler içeriyor. Ben biraz da, konuya “hususi” bakıyorum.
Ne demek istiyorum, anlatayım…
Türkiye son 50 yılda büyümesini özellikle iki kent üzerinden gerçekleştirdi. Finans ve turizmin merkezi olarak dünya başkentleri anlamında İstanbul üzerine oynandı. Yatırımların büyük bölümü İstanbul’a aktarıldı. Şikayet olarak değil bilakis her ülkenin bir dünya megakenti yaratması açısından bu olağandı.
Ankara ise siyasetin merkezi olmanın yararını her daim gördü. Altyapı, devlet yatırımları, geniş bulvarlar öncelikle Ankara’ya layık görüldü. Bu çalışmaların bir kısmını Ankara Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdi ama hep tolere edildi. Türkiye’nin en borçlu belediyesinin üzerine kimse gidemedi, hala da gidemiyor.
Bu arada birçok Anadolu kenti bugün Avrupa’nın en modern kenti havalarında dolanan İzmir’i yatırımda da, üretimde de geçti.
Ankara’nın sağ iktidarlarına karşın sola verdiği selamlarla İzmir, örtülü cezalalar aldı.
*******
“İzmirliler de de hata var” kısmına girersek işin içinden zor çıkarız. O yüzden girmeyelim ama şunu söyleyelim…
“Küçük olsun, benim olsun” anlayışı İzmir’e çok çektirdi. Tabii bir de İzmir”in üzerinde bir yaz rehaveti vardır ki, Çeşme ve diğer yakın cennet yerlerin etkisiyle bir çeşit siestaya girer yazları İzmir dünyası.
Biz dönelim asıl konumuza…
Sonuçta aradaki farkı kapatmak için İzmir’in ciddi ataklara ihtiyacı var. Uzun süredir kamu yatırımlarından yeterli pay alamayan İzmir’e sonunda iyi haber İzmir-İstanbul otoyoluyla geldi.
Hükümetin ağır krizin etkisiyle aldığı otoyol yapımlarına ağırlık verilmesi kararı İzmir için müjdeye dönüştü.
İhalesini, Nurol İnşaat-Özaltın İnşaat-Makyol İnşaat-Astaldi İnşaat-Yüksel İnşaat-Göçay İnşaat Ortak Girişim Grubu’nun kazandığı projede toplam yatırım 6 milyar doların üzerinde olacak.
*******
Şimdi İzmirliler, İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı İlknur Denizli’nin önderliğinde bu projenin bir ayağının İzmir’den başlatılmasını arzu ediyorlar. Bu talebin gerçekleşmesi, ekonomisi gittikçe durgunlaşan kente soluk getirecek, bu kesin. Bunun için Kurul üyeleri Ankara’da kapsamlı lobi faaliyetleri de başlatıyorlar.
Sadece Ege Bölgesi’ndek kamulaştırma bedelinin yarım milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 7 yıl içinde tamamlanacak projenin bir ayağı İzmir’den başlatıldığı takdirde İzmir’in neler kazanacağına yönelik Başkan Denizli’nin dikkat çektiği başlıklar var;
♦ İstanbul-İzmir Otoyol Projesi’nde binlerce kişiye iş imkânı sağlanacak. Firma, burada başlayacağı otoyol inşaatında çalıştıracağı elemanların büyük bölümünü İzmir’de sağlayacak.
♦ Yol yapımında ihtiyaç duyduğu malzemelerin önemli bölümünü İzmir’deki sanayi kuruluşlarından temin edecek
♦ Etap etap devreye girecek yol sayesinde İzmir daha ulaşılabilir olacak
Edirne ile İzmir’i bağlayacak.
“Konuya uzak olanları, yeter ki başlasın ve tamamlansın da nereden başlarsa başlasın hissi” kaplasa da Denizli’nin hakkı var. İzmir, böyle bir ekonomik hareketlenmeye birçok kentten daha çok ihtiyaç duyuyor ve yılların ihmal edilmişliğiyle bu talebini dile getiriyor.
******
İzmir- İstanbul otoyoluyla mesafenin çok kısalacak olması sık seyahat eden biri olarak işimi kolaylaştıracak olsa da benim konuya sıcak yaklaşmamın bir nedeni daha var. …
İzmir hak ettiğince büyüyemeyen bir kent olarak içinde barındırdığı değerlerin, kuruluşların da büyümesini sınırlandırıyor. Bir kuruluş bir şekilde sivrildiyse, kar’ını artırdıysa ya İstanbul’a gidiyor ya da marka değerini yerellikten sıyırmak için İstanbullu kuruluşlarla iş yapmaya çabalıyor.
Örneğin bu kentte var olarak elde ettiği kar’larla ülkenin önde gelen kuruluşlarıyla çalışan İzmirli kuruluşlar İstanbul’da yalnızca tanıtım çalışmaları için milyon dolar harcıyorlar ve yerelde aynı işi yapabilecek firmalara “bütçemiz yok” karşılığını verebiliyorlar.
Bu durum birçok yan sektörü etkiliyor. Diğer İzmirli kuruluşlar yeni yatırımlar yapabilecek kadar büyümüyor. İzmir ve İstanbul arasındaki fark sürekli açılıyor.
İzmir’in kısırdöngüye dönüşmesinden sektörüm, medya da derinden etkileniyor. İtiraf edelim ben biraz da bu noktadan çıktım yola…
Evet İzmirliler bu konuda kararlı olup, otoyol yapımına İzmir’den de başlanılması konusunda Ankara’yı harekete geçirmeli.
Böyle fırsat her zaman doğmaz…
