Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Osmanlı İmparatorluğunu İçerden Bir Adam Yıktı! (I)

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
06 Eylül 2014
M. Burhan HEDBİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Osmanlı gibi bir imparatorluğu bir adam yıktı desem kimse inanmaz, biliyorum. Hele içerden bir adam tarafından yıkıldı desem…! Zira “Batılılaşma İhaneti” kitabını okumadan önce birileri bunu bana söyleselerdi, ben de inanmazdım.

 Şimdi bu kitaptan bazı pasajlar paylaşarak yazımıza devam edeceğiz.

 Kitabın önsüzünde şöyle deniliyor: “Namuslu Türk aydınları yakın tarihimize bakarak, Avrupalılaşma, Garplaşma, Medenileşme, Uygarlaşma, Çağdaşlaşma… gibi kelimelerle ifade edilen batılılaşmadan ne beklenildiğini, Türkiye’ye neler getirdiğini, karşılığında nelerimizi yok ettiğini çok iyi bilmelidirler. Yakın tarihimiz araştırıldığında ilk planda göze çarpan, batılılaşma hareketleri üzerindeki açık – gizli yabancı baskısıdır. 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat fermanlarında… yabancıların baskısı barizdir. 1839 Tanzimat ve 1856 ıslahat fermanları şüphesiz Osmanlı üniforması giymiş paşalar tarafından okundu. Ancak bu paşaların arkasındaki, emperyalizmin uzun vadeli hesaplarını dikte edenler dikkate alınmazsa hem tarihi hem de günümüzü aydınlatan sonuçlara varmamız imkânsız hale gelir.” Dedikten sonra şöyle devam etmektedir: “Halkımız elbette toplumuna yabancılaşmış aydının maymuncul “medenileşme” tavırlarına karşı çıkacak ve onu kendinden saymayacak, inkâr edecekti.”

 Yazar şöyle devam etmektedir:

“Yağmurlu bir Kasım sabahı ailesi efradıyla helalleşerek Gülhane Hattı Hümayun’u okumaya giden Büyük Reşit Paşa, elindeki padişah fermanını İngiltere’deki elçiliği sırasında, Dış İşleri Bakanı Palmerston tarafından teklif ve telkin edilen ıslahatlarla ilişkilerini (benzerliklerini hatta aynılıklarını demek daha doğru) bilmenin korkusu içinde olsa gerektir. Aynı Reşit Paşa, Batı’nın sömürgeleştirme emellerine en geniş ölçüde hizmet eden 1838 imtiyazını İngilizlere, devleti kurtarma hayalleri içinde vermişti. Yabancılar Türkiye’yi sömürgeleştirmek için her türlü yola başvuruyorlardı. Bu yollardan biri de borçlandırmaydı. İngiliz elçisi Canning’in Batılılarda borç alınmasına ilişkin ıslahat layihası Abdülmecid tarafından reddedilmişti. Namuslu idareciler, başta padişah olmak üzere yabancılardan borç alınmasına karşı direnirken, batılılaşma tarihimizin büyüklerinden Ali Paşa, 50 milyon franklık bir borç antlaşmasını 1855’te gizlice imzalıyordu. Bu antlaşma daha sonraki borçlanmaların, neticede Osmanlı maliyesinin iflasının ve yabancı devletlerin borçlarını tahsil etmek için ülkemizde kurdukları “Düyunu Umumiyenin önsözü oluyordu.

Batılı emperyalistler bu yöndeki açık ve gizli çabalarına yüzyıllar boyu devam ettiler. Önlerinde en önemli engel olarak devletimizin İslam topluluklarıyla bağlarını koruyan müesseseler vardı. Gerçekten, XX. yy başlarında, İslam halifesinin adı, bütün İslam topluluklarının camilerinde okunuyordu. Hicaz demiryolu bütün dünya Müslümanlarının iştirakiyle inşa edilirken, Osmanlıların girdiği bütün savaşlar İslam topluluklarında yankı buluyor, mesela Edirne, Bulgarların elinden geri aldığında dünyanın her tarafındaki Müslümanların kutlama telgrafları başkent İstanbul’a akıyordu. İslam âlemi hürriyet uğrunda baş kaldırmak için hilafet müessesesinin meydana getirdiği manevi birliğe umutla bağlanıyordu. Öyleyse, bütün İslamcı hareketler ve halifelik emperyalizmin gözünde yok edilmesi gereken şeylerdi. Ve emperyalizm bir gün bunu da gerçekleştirecekti(1924). Oysa emperyalizmin ağa babası İngiltere bu gün bile, bütün fonksiyonlarından soymasına rağmen, eski sömürgelerle bağlantı sağladığı için krallık müessesesini korumaya devam etmektedir.”

Bana sorarsanız; Mustafa Reşid paşayı tanımadan, koca Osmanlı imparatorluğunun neden ve nasıl yıkıldığını ya yanlış veya eksik anlarsınız!

“Padişah, Mustafa Reşid paşanın ihanetine kani olur. Mustafa Reşit paşa İngiltere’deyken II. Mahmut idamını emreder. Ancak, yakınları Paşa’ya durumu gizlice bildirirler. Bu yüzden Reşid paşa İstanbul’a geri çağırılmasına rağmen oyalanarak ve hasta olduğunu, tedavi göreceğini bahane ederek dönüşünü geciktirir.” (Batılılaşma İhaneti kitabını mutlaka okumalısınız)

Bu olay(lar) cereyan ettiğinde tarih 1839’u gösteriyordu ve biz şuan 2014 tarihindeyiz. Ama detaylı ve derin bir şekilde düşündüğümüzde bugün bile güncelimiz yine aynı!

Bir atasözü vardır; “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı.” Evet, ben de diyorum ki, adam var devlet yıkar, adam vardır devlet kurar. Bu kitabı okuduktan sonra buna inandım.

Sayın Erdoğan’ın Reisi Cumhur olması bu açıdan elbette ki önemlidir…

Ak parti, tümüyle masum bir hareket denilemez elbette. Çünkü Ak partiyi melekler değil, yaratılışı gereği hata yapmaya müsait olan insanlar kurmuştur. Bunu böyle değerlendirmek gerekir. Bu bağlamda yaklaşıldığında; Ak partinin de eleştirilecek yanları elbette ki olacaktır. Ak partiyi sever veya sevmezsiniz o ayrı bir şey. Ama iki bariz örnekle konuya açıklık getirmek gerekirse; Ak parti IMF borçlarını bitirerek ekonomik özgürlük ve bağımsızlık ile beraber yıllardır kardeş kanının dökülmesine sebep teşkil eden sorunları bir bir çözerek, an itibarıyla kardeş kanının dökülmesinin durmasına ön ayak olmuş ve bu bağlamda siyasi risk de alarak tam bağımsız olma yolunda büyük bir başarı sağlamıştır. İslam âleminde yeni bir umut yeşertmesi de unutulmamalıdır.

Borçlandırma ile Osmanlı gibi bir imparatorluğu bağımlı hale getirdikten sonra yıkmayı başaranların uzantılarının her türlü engellemelerine rağmen bunu başarmak; elbette ki küçümsenmemelidir.

{ MB. Hedbi }

Paylaş
Etiketler: batıBatılı emperyalistlerEmperyalistlerosmanlıOsmanlı İmparatorluğu
Önceki Yazı

Bağ-Kur Borçları Nasıl Yapılandırılacak?

Sonraki Yazı

Depo ve Mmsane Meselesi (Ailede de Cinsel İhtiyaçlar Üzerine )

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

Depo ve Mmsane Meselesi (Ailede de Cinsel İhtiyaçlar Üzerine )

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap