Türkiye Sevdası isimli projeye kaynak oluşturmak için Türkiye genelinde geleneksel olarak tertiplenen 16. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması’nda “Osmaniye Güzellemesi” isimli eserimle 19 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye birincisi olmuştum. Ancak sağlık sorunlarım nedeniyle ödülümü almaya Giresun’a gidememiştim. Ödülüm geçenlerde postayla geldi.
7 Aralık 2013 Cumartesi günü Eğitimci Ozan İbrahim Özdemir’in hazırlayıp sunduğu “Aşk İle Akşam Kahvesi” programına konuk olarak davet edilince bu ödülü ORT Televizyonlarında canlı yayında Osmaniyelilerin huzurunda almak istedim.
Bu arada Ankara Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde üç yıl beraber okuduğum Osmaniyeli ve Osmaniye sevdalısı sınıf arkadaşım olan CHP’nin de Osmaniye Belediye Başkan Adayı Mimar Haydar Aktürk ile değerli eşi Zahide Aktürk’ü ziyaret etmek amacıyla kızım Sena ve arkadaşları ile birlikte arkadaşımın MİMAK Mimarlık bürosuna uğradık. 1980 yılından beri görüşemediğim sınıf arkadaşımla yıllar sonra buluşmanın mutluluğunu yaşadım.
Mimar Haydar Aktürk’ün bana bir sürprizi vardı. Daha önce benim “Osmaniye Güzellemesi” ile Türkiye birincisi olduğunu internetten öğrenmişti. ORT Televizyonuna konuk olacağımı da biliyordu. Hazırlattığı plaketi bana partililerin, çalışanlarının, eşinin, kızımın ve kızımın misafirlerinin huzurlarında takdim etti.
Ben de arkadaşımın Osmaniye Engelliler Platformu Başkanı olarak yaptığı güzel çalışmalarını takip ediyordum. Sembolik olarak üç adet mavi kapak getirmiştim. Ayrıca yayımlanmış dört şiir kitabımı da imzalayarak armağan ettim. 33 yıl sonra buluşmamız Mimar Haydar Aktürk’ün zarif eşi Zahide Aktürk’ü, kızım Sena’yı ve arkadaşlarını çok duygulandırdı.
Zahide Aktürk örnek bir ev sahipliği yaparak hepimizi yemeğe götürdü. Zahide Hanımla ilk görüşmemiz olmasına rağmen sanki yıllardır tanışıyor gibiydik. Mimar Haydar Aktürk’ün seçim çalışmaları dolayısıyla çok yoğun olduğunu tahmin edebiliyordum. O kadar işinin arasında bana da zaman ayırması, insani yönünün her zamanki gibi güçlü olduğunun göstergesiydi. Arkadaşım Mimar Haydar Aktürk, daha sonra lokantaya gelerek bize katıldı. Keyifli bir yemek yedik. Öğrencilik günlerimizden neşeyle söz ettik. Bu arada Adana’da Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde çok sevdiğim bir mekân olan Pasta Bahçesi’nin projesinin de Gazi Mimarlık Fakültesi’nden sınıf arkadaşımız Ozan’a ait olduğunu öğrendim. Çok mutlu oldum. Arkadaşım bizi ORT Televizyonu stüdyolarına kadar yolcu etti.
Giresun’dan gelen ödülü de İbrahim Özdemir programda takdim etti. Tahir Erdoğdu’nun sazıyla, benim de Türkiye birincilik ödüllü şiirlerimle konuk olduğu program İbrahim Özdemir’in sunumuyla güzel geçti.
Ben de 250. Program dolayısıyla eli boş gitmemiştim. 250. Programını kutlayan İbrahim Özdemir’e yayımlanmış dört şiir kitabımı da armağan ettim. Ayrıca Muharrem ayı olması münasebetiyle ” Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım.” diyerek aşure götürmüştüm. İbrahim Özdemir’in dağlara özellikle Düldül Dağına olan sevdasını bildiğim için de bir sepet mor sümbül armağan ettim. Bu arada Saz Sanatçısı Ozan Tahir Erdoğdu’ya da “Çocukluğum Sende Kaldı İstanbul” adlı yayınlanan son şiir kitabını imzaladım. “Çok teşekkür ederim. Kitabınızı evimin en güzel köşesinde muhafaza edeceğim.” dedi.
İki saati geçen program bitiminde “Ne çabuk bitti. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Nice 250. Programlara… ” Diyerek birbirimizi kutladık.
Zaman çok ilerlemişti. Canlı yayında yoğurulan çiğ köfteyi ara kısa olduğu için tam yiyememiştim. Biraz atıştırdıktan sonra vedalaşarak ayrıldık. Bu arada ORT Televizyonu yetkilisi Çağatay Bey, annesinin yaptığı yufka ekmeklerden verdi.
Yağmurla geldiğimiz şehirden yine yağmurla Adana’ya döndük. İçim rahattı, çünkü Osmaniyeliler “Osmaniye Güzellemesi” adlı bana Türkiye birincilik ödülü kazandıran şiirimi canlı yayında benden dinlemişlerdi. 33 yıldır görmediğim okul arkadaşımla ve onun güzel eşiyle, dünya tatlısı oğlu Umut ile görüşmüştüm. Dostluğun önemini bir kez daha kızıma göstermiştim. Benim dostluklarım her zaman eski fakat eskimeyen dostluklardır. Allah, herkese benim yaşadığım güzellikleri yaşamayı nasip etsin.
9.12.2013
OSMANİYE GÜZELLEMESİ
Türkiye’min güzide insanlarında gurur,
İhtişamlı ve mağrur duruştur Osmaniye.
Zengin-fakir fark etmez yuvalardaki huzur,
Misafire sofrayı kuruştur Osmaniye.
İlçelerin içinde meşhur Bahçe’nin suyu,
Kadirli bambaşkadır, güzeldir bütün huyu,
Orta Asya’dan gelen Türkmenlerdendir soyu,
Gönülden zenginliği seriştir Osmaniye.
Kaplıcasıyla ünlü Haruniye yöresi,
Hastaların şifası, dertlilerin çaresi,
Düziçi okulları eğitimin haresi,
Cehaleti yurdumdan sürüştür Osmaniye.
Sumbas’ta kuruludur yiğitlerin otağı,
Hasanbeyli cömerttir, bereketli toprağı,
Ovası, ağaçları, hep yeşildir yaprağı,
Cennet köşeleriyle yarıştır Osmaniye.
Eşsiz Toprakkale’yi, mekân tutmuş çok yılan,
Efsanelere göre başlarıymış Şahmeran,
Öldüğünü duysalar saldırırlarmış o an,
Bin bir söylencesiyle vuruştur Osmaniye.
Asırlarca yaşayan uygarlıklar beşiği,
Doğu Anadolu’nun batıdaki eşiği,
Bayrağın sevdalısı, vatan, millet aşığı,
Mertlerin diyarına varıştır Osmaniye.
Harami mekânıymış geçmişte Nur Dağları,
İpek yolu geçidi söyler eski çağları,
Garipleri doyurur bahçeleri, bağları,
Şefkati, merhamete karıştır Osmaniye.
Raziyeler köyünden İmam Köse’nin kızı,
Rahime Hatun idi kurtuluşun yıldızı,
Yedi Ocak’ta pişman etmişti Fransız’ı,
İşgalcilere hesap soruştur Osmaniye.
Kastabala antik kent, kuş cenneti Kırmıtlı,
İki yüz çeşit kuşla burası renkli, kutlu,
Güzellikleri gören insanlara ne mutlu,
Dünyayı sevgi ile sarıştır Osmaniye.
Havası tertemizdir, yumuşaktır iklimi,
Keçi kılından olur Karatepe kilimi,
Aslantaş kitabesi aydınlatır ilimi.
Geçmişten geleceği görüştür Osmaniye.
Harika Toroslarla Karatepe ormanı,
Mübarek ekiniyle Çukurova harmanı,
Mevsimler değişse de her dem gezme zamanı,
Güzelliktir, sevinçtir, barıştır Osmaniye.
Harika Ufuk
SMANİYE GÜZELLEMESİ
“OSMANİYE GÜZELLEMESİ” İLE GİRESUN’DAN KAZANDIĞIM TÜRKİYE BİRİNCİLİK ÖDÜLÜMÜ OSMANİYE’DE HEM ORT TV’DE SUNUCUDAN HEM DE SÜRPRİZ BAŞARI ÖDÜLÜMÜ SINIF ARKADAŞIMIN ELİNDEN ALDIM.
