Hayatın yükü doğal olarak zaten ağır, bunca ağır yükün üstüne birde kişisel, kurumsal ve toplumsal hatalardan kaynaklanan olumsuzlukların üzerine insanın ruh ve sinir sistemi ile işitme duygusu üzerinde tamiri mümkün olmayan tahribatlara neden olduğu dünya sağlık örgütünce kesinleşmiş olan gürültü eklenince hayat hepten çekilmez oluyor.
Değerli okurlar, insan yaratılmışların en mükemmeli. Bunda hemfikiriz. Olumlu ve olumsuz bütün işler insanla başlayıp insanla biter. Bunda da hemfikiriz.
Öyle ise insan, akıl sahibi canlı olarak üzerine düşeni en az hata ile yerine getirmekle mükellef önemli bir canlı. Bunca öneme haiz olan insan yüce Allah’ın kendisine biçtiği kısacık ömrünü insana yakışır biçimde geçirmesi için hayata dair kuralları uygulamak zorunda mı? Evet, hem de eksiksiz uygulamakla mükellef. Buraya kadar olan bölümde kullandığımız öz Türkçe kelimeler ve ifadelerde de aynı düşüncede miyiz? Evet, doğru dünyanın her yerinde doğrudur. Ve doğru bir tanedir. Öyle ise Lafı döndürüp dolandırmadan konuya geçelim.
Anlattıklarımıza yanlış diyecek ne sade vatandaş nede etkili yada yetkili yok.Ama gel gelelim.Birçok konuda olduğu gibi çıkarılan gürültü (kabahatler )kanununa rağmen gürültüye dur diyen yok denecek kadar az.Kanun uygulamayacaksa neden çıkarıldı.Evet yüreği olan bu soruya yanıt versin hep beraber görüp yanlış demişiz diyerek yürekle kanunu uygulayanın önünde saygı ile eğilelim.Ama nerede? Yani iş icraata çıkarılan kanunları uygulamaya gelince orada durrr…!Neden duralım..! Ben eğleniyorum. Ben evleniyorum. Ben oğlumu kızımı, yeğenimi torunumu evlendiriyorum. Askere gönderiyorum. Hayatta bir kez olan bütün bu işleri gönlüme göre yaparak son günlerimde hayattan doya-doya nasibimi ve hazzımı alayım.
Bu benim en tabii hakkım diyen aklı evveller sadece kendilerini düşündükleri için insani görevlerini unutarak insanı en çok rahatsız eden olumsuzlukların başında gelen gürültüye sebep olarak hem kendilerini, hem de çevresinde bulunan hasta, yaşlı, yeni doğum yapmış anne ve çocuğunu perişan ediyorlar. Halbuki yukarıda sayılan sözde nedenlerden dolayı bugün gürültü yapan yarın saygı duymayıp yaptığı gürültüyle rahatsız ettiği hasta adamın,yaşlının,doğum yapmış loğusa annenin durumuna düşecek.Kendisi düşmese oğlu,kızı,gelini,babası,annesi torunu düşecek.Ama gel de bunu onlara anlat..!
Anlatamayacağımıza göre bizde yapın kardeşim, tabiî ki bu sayılanları yapacaksınız. Bunları yapmak en tabii hakkınız. Kimse aman ha bu işleri yapmayın demiyor size. Ancak hayatta olduğu gibi hayata dair bütün alanlarda kurallar vardır. Ve bu kural sadece Ünye de, bölgede hatta ülkede değil bütün dünyada geçerlidir. Kim ne yapacaksa yapsın kurallar çerçevesinde yapsın. Okulda, camide, pazarda, düğünde, dernekte, tören alanını duyacak oranda sese izin verin. Yerli yersiz yüksek sesle davul zurna müzik çalarak megafonla konuşarak
Memleketi ayağa kaldırmayın. Böyle yaparsanız ağzını açanın çenesi kitlensin.
Evet değerli okurlar, her şeye rağmen en mükemmel canlı olarak yüce Allah tarafından yaratılmış olan insan yapmamsı gereken en önemli hataları yine kendisi yaparak kendi kendine tamiri mümkün olmayan zararlar veriyor. Sadece kendine ve yakınlarına zarar vermekle kalmıyor, bütün çevresine zarar veriyor. İnsan böyle yapınca geriye ne kalıyor. Geriye ne kalacak, ya da bu durumda ne kalması gerekli. Tabi ki kocaman bir hiç, yani sıfır. Kuşsuz kafes ne ise, İnsan dünya da o dur. İnsan olmayınca dünya sıfır. Hayat sıfır. Kısacası sıfır, sıfır elde var sıfır.
Bütün bu lafları ve kelimeleri arka arkaya niçin sıraladık biliyor musunuz değerli okurlar. Sadece ve sadece sözü gürültünün başta insanlar olmak üzere nefes alan bütün canlıları nedenli rahatsız ettiğini anlatarak insanlara insan olduğunuzu bilerek yaşayın diyebilmek için..!İnsanın yaşadığı yer neresi olursa olsun.Gürültü yapmamamız ve gürültüden uzak durmamız,gürültü yapanları mutlaka uyarmamız gerektiğini asla ve asla unutmamalıyız. Bu bir insanlık görevi ve gereğidir. İnsanların ve ülkelerin rahat ve huzuru için seçilenler tarafından yüce parlamento çatısı altında gecesini gündüzüne katarak çalışan bizlerin temsilcileri tarafından uzun uğraşlar ve gayretler sonucunda çıkarılan yasaların tümü cezası dâhil insanların ve ülkenin hayrınadır. Hele bir de insanı ve insan sağlığını temelden ilgilendirdiği için çıkarılan “GÜRÜLTÜ” yasası yok mu? Bu önemli yasa uygulaması gereken kişi ve kurumlar tarafından ihlal edilirse ”ana kadı” misali gürültüden muzdarip toplum olarak derdimizi kime yanacağız diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Orada Dur..!
