Omurga

Omurga vücudumuzun ruhudur, dengemizi sağlayan en önemli organdır. Onsuz ayakta kalmamız mümkün değildir. Omurga sorunu dikkatsizlikten kaynaklanan kalıcı hasarlar daha sonra parayla düzeltilemez. İnsanların omurgası çoğu zaman doğduğunda yanlış sallama sonucu bozuluyor, çocuk doğar doğmaz ebeler veya doktorlar çocuğu bacaklarından baş aşağı tutarak sallıyor, böylece çocuğun ağız boşluğundaki sümük akciğere akmasın diye bu şekilde çocuğun nefes alması sağlanıyor, bazı durumlarda çocuktan ses çıkmayınca çocuğun bir bacağı boşluğa bırakılıp öbür elle poposuna vurulur. İşte o anda çocuğun omurga dengesi bozuluyor. Bundan dolayı çocuk doğumdan hemen sonra sürekli gergin olur; şikâyetlerini ağlamak ve sızlamakla dile getirir. Eğer aile zamanında doğru bir uzmana götürüp masajla sorunu düzeltmezse çocuk daha sonra ömür boyu o şikâyetlerden kurtulamaz.

Bir çocuğun doğum sürecini hatırlayalım, ne kadar büyük bir stres ve tehlikeyle karşı karşıya kalıyor. Eğer aile bilinçli davranıp gerekli müdahaleyi zamanında yapmazsa çocuğa uygun bir iyileştirici tedavi yöntemi bulunmazsa bu çocuğun istemeyerek doğumdan kaynaklanan bel ağrısı ve sürekli gerginliği nedeniyle daha sonra doktorlarında yanlış tedavi sonucu bedelini ömür boyu ödüyor. Böylesi durumlarda çocuğun omurgası aşınma ve yıpranma süresi 10-12 yaşlarından itibaren başlıyor. Elbette bu yapılanlar bilinçsizce oluyor ve çocuğun dengesiz bir omurga ya mahkûm ediliyor, ancak çocuk omurga eğriliğine zamanında müdahale edilirse çocuk şikâyetlerinden kurtulur.

Çocuğun gelişme safhasına baktığımızda çok az sayıda ebeveynler bu gelişimsel aşamasından çocuklarına olumlu yönde rehberlik edebilecek bilgi ve sabra sahiptirler. Çoğu  ebeveynlerin günlük yaşam şartlarından ötürü ve yaşadıkları kötü deneyimlerle kutsanırlar, böylece çocukların evresinin kendi varlığından ne anlama geldiğini anlayamazlar.

Omurga sorunu olanların bel fıtığı, bel ağrıları, boyun fıtığı, boyun ağrıları, sinir sıkışması vs. en iyi “Dorn-Breuss” yöntemi ile giderilir. Ben aynı zamanda omurga uzmanıyım, bu eğitimi şu anda dünyada en ünlü omurga uzmanı Harald Fleig tan aldım. Haral Fleig’ın kullandığı metod Dorn-Breuss metodudur, bu tedavi yönteminin kesinlikle risk ve yan etkisi yoktur. Bu metot çok güvenli ve kolay uygulanır, geliştirilebilir bir metottur.

Bel ağrılarından dolayı ameliyat olan çok insan vardır, çünkü hastahaneler ve doktorlar omurgadan çok para kazanıyorlar. Ben Almanya’daki  sağlık sistemini çok yönlü araştırırken bunu gördüm. Kıyaslama yaparsak bizim sağlık sistemimiz Avrupa ülkelerine göre çok daha iyidir. Ancak yöntem olarak farklı değildir. Kısaca Alman sağlık sistemine bir göz atalım.

Alman sağlık sistemi çökmüş ve yerine ölüm makinesi oluşturulmuştur. Almanya’da yılda en az 21.000 kişi hasta ve savunması olmayan insanlar hastanelerde ve huzur evlerinde katlediyorlar. Bunu ben değil, Alman Prof. Dr. Karl H. Beine yazmış olduğu kitabında belirtmektedir.

Prof. Dr. Karl H. Beine halâ Almanya’da HAMM Piskiyatri-piskoterabi ve Piskozomatik hastanesinde  Ana bilim dalında Başhekim olarak görevine devam etmektedir. Prof. Dr. Karl H. Beine  2 tane kitabını okudum. Kitapların birincisi “OLAY YERİ HASTANE –Bozuk bir sistem kötü muameleye ve hasta cinayetlerini nasıl destekliyor?” Bu şekildedir. Kitabın Almancası “Tatort Krankenhaus: Wie ein kaputtes System Misshandlungen und Morde an Kranken fördert”

Profosör BEİNE’nin kitabından birkaç önemli konuya daha sizinle paylaşmak istiyorum: “Tıp insansızlaştırılmıştır. Amputasyonlar (bacak kesme), sezeryan ve omurga ameliyatları hastanenin ekonomi sistemine insanları doğal ve iyi bir şekilde iyileştirmekten daha fazla para getirir. Genellikle gerekli değildir. Ancak aşırı bir ekonomi geliri olduğu için yoğun bakım birimlerinde insanlar solumun aygıtlarına bağlanır. Hastanelerinin yoğun bakım üniteleri tıbbi fabrikalardır. Alman hastanelerinde her yıl yaklaşık 19.000 kişi kötü muamele ve yanlış teşhisler sonucu öldürülmektedir”

Prof. Dr. Karl H. Beine en önemli olarak yaptığı anket çalışmasıdır. 2015’te WİTTEN-HERDECKE üniversitesinde yapmış olduğu ankette hastane ve huzur evlerindeki cinayetler ile ilgili korkunç bilgiler veriyor. 5055 hemşire ve doktorlara doğrudan (hiç hasta öldürdünüz mü?) Diye değil dolaylı olarak “hiç hastaların acı çekmesini aktif olarak durdunuz mu?” Diye sorusuna cevapları ise çok korkunçtur. Pek çok doktor ve bakıcı koruma ile yükümlü oldukları insanları canavarca katletmektedir. (yüksek dozda narkoz iğnelerle) Anket sonucuna göre en az 21.000 kişi hastanede, huzur evlerinde katledildiğini göstermektedir. Katledilenlerin aileleri hastaların doğal şekilde öldüklerini zannetmektedirler.

Tekrar konuya dönecek olursak omurga ameliyatla iyileştirilmez, kaza sonucu bel kırılmalarını bunun dışında tutuyoruz. Dorn-Breuss yönetimi ile %80 fevkalade sorunlar halledilir, bu yöntemi bana gelenlere kullanıyorum. Bu güne kadar birçok omurga şikâyeti olan insanları düzelttim hatta bunların içerisinde geleneksel tıp tarafından ameliyat olmadan asla iyileşmeyecek dedikleri vakalarda vardır.

Dorn-Breus dediğimiz method iki kişi tarafından bulunmuştur. Dieter Dorn kendisi Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir köyde küçük bir kereste fabrikasına sahiptir. Bir gün şiddetli bir şekilde bel tutulmasına yakalanıyor, ağrılarına dayanamıyor doktora gidiyor, bir sürü iğne ve ilaçlar sonrasında yine de şikâyeti geçmiyor, köyde kemik çıkıkçısı adı altında bir adam varmış ve ona gidiyor, sadece bir tedaviden sonra iyileşiyor. 89 yaşındaki kemik çıkıkçısı Dieter Dorn’a bir vasiyette bulunuyor, ona uyguladığı yöntemin devam edilmesini rica ediyor, yoksa insanlık bu metodtan yoksun kalacaktır diyor ve iki ay sonra adam ölüyor. Dieter Dorn ilk kobay olarak hanımı üzerinde deney yapar; hanımının yıllardan beri baş ağrısı bir türlü geçmiyor ve onu düzeltir… İkinci kobay olarak denediği kişi komşusudur o kişi de o güne kadar bir türlü bel ağrısından kurtulamıyor Dieter Dorn bir tedavide komşusunu da iyileştiriyor, daha sonra Dieter Dorn kendisi bu metod üzerinde çalışıp bir kitap yazıyor.

Rudolf Breuss methodu bel masajıdır, bu yöntem çok kolay ve yumuşaktır, bu iki methodun en iyi yetişmiş uzmanı Harald Fleig’tir, ve ben ondan ders aldım.

Omurga sadece vücudun merkezi desteği değil, aynı zamanda omuriliği için koruyucu kılıftır. Omurgamız organlarımızın tüm fonksiyonları, doku ve vücudumuzun her hücresi için üst kontrol sistemidir. Ağrı fonksiyon bozukluğu ve doku değişiklikleri sadece sırtta değil, diğer tüm vücut bölgelerinde, genellikle bir veya daha fazla omurun kayması, yanlış yerleştirilmesi veya tıkanması nedeniyle omurilik  yayan sinirlerin tahrişine sebep olur. Bu temel gerçek geleneksel tıp tarafından henüz algılanmamıştır.

Hastalar şikâyetlerinin çoğunun omurgadan geldiğini öğrendiklerinde oldukça şaşırıyorlar omurga tedavi sonrası şikâyetlerin tamamen ortadan kalktığını görünce daha da hayretler içerisine giriyorlar. Aşağıda vereceğim internet linkinden omurganın bağlı olduğu tüm organları, omurganın kayması ile oluşacak fiziksel,  zihinsel ve ruhsal problemleri gösteriyor:

http://eminebaransifamerkezi.com/dorn-terapi/omurga-baglanti-tablosu/

Ülkemizde ilkel yöntemlerle birçok kişi bel ağrısı şikâyetlerini düzeltmeye çalışıyorlar, ancak bunlar gelişigüzel davranışlarla insanları iyileştireceğine bazen daha da içinden çıkılamaz bir hale getiriyorlar.

Dorn-Breuss methodu çok mükemmeldir, bunu tedavi ettiğim insanlar daha iyi biliyor, hatta bazı insanlarda sinir sıkışması oluyor. Burada dayanılmaz ağrılar çekiyorlar, böyle birçok vakalara rastladım, genelde bir tedavi sonucu insanlar düzeliyor; ağır durumda olanlar en fazla altı tedavi sonucu sağlıklarına kavuşuyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konuda seminerler verilerek birçok insan bu methodu öğrenir. Her köyde ve her mahallede mutlaka Dorn-Breuss methodu bilen biri veya birileri olmalı.

Video:

https://www.youtube.com/watch?v=_u1VjSwc96U