Organ bağışı adı altında dünyada her yıl sayısız insan kendilerini doktor diye adlandıran cellatlar tarafından katlediliyor. Organ bağışı bekleyen zavallılar da biran önce başkası ölsün ki onun organlarını kendilerine nakil etsinler. Dünyada bundan daha kötü bir vahşet ve materyalist bir zihniyet düşünemiyorum.
Size bu yazımda bizzat bir profesörün başına gelenleri anlatacağım. Çünkü yazdıklarımı beğenmeyenlerin ilk sordukları soru, doktor musun? Bu bahis edeceğim kişi İtalyalı Prof. Maruotti, kendisi endoskopik operasyonlarda cerrah ve uzmandır. 2009 da 5 yaşındaki oğlunun organlarını bağışlıyor. Şubat 2012’de Roma’da “beyin ölümü ve organ bağışı” gibi konuları içeren bir kongrede yapmış olduğu röportajında oğlunun organlarını bağışı konusunda meslektaşları tarafindan yeterince bilgilendirilmediğini ve güveninin kötüye kullanıldığını söylüyor. Çocuğunun organlarını bağışta bulunduktan sonra yoğun bir araştırma yaptığını, organ nakliyle ilgiil bir çok kitap okuduğunu ve bilimsel literatürün yoğun çalışmasından sonra endişeleri arttığını söylüyor. Bir soru üzerine “Sizi baskı altına mı aldılar?” Cevap “hayır, ikna etmek için belli metodları var, ben daha sonra anladım. Hangi yöntemleri organ nakli için kullandıklarını anlamıyorsanız, bunu bilemezsiniz”
Prof. Maruotti şöyle devam ediyor, “tüm organ bağışının ticareti başkalarının ölümüne dayanmaktadır. Organ bağışı kartları dağıtıyorlar. Senin bir organ bağış kartın varsa bu senin ölümünün biletidir“
İkinci videonun başlığı “Beyin Ölümünün Yalanı” Bu konuyu Almanya’da tanınmış Prof. Michael Friedrich Vogt ve Dr. med. Manfred Doepp tartışıyor. İkisinin de ortak görüşü, beyin ölümü tanımının yanlış olduğu ve “beyin ölümü“ icadı, fiili yaşayan insanlardan organ alınarak yasal olarak izin verilebilir zeminini meşrulaştırmaktır.
Bilimsel olarak “beyin ölümü“ diye bir şey şu ana kadar kesinlikle kanıtlanmış değildir ve böyle bir olguyu kanıtlamak asla mümkün olmuyacaktır. Organ bağışını destekleyen şarlatanlar, işkence yöntemlerinin kullanımını gizleyen, sadece sonuçta ölçüm cihazlarının belirli beyin bölgelerinden herhangi bir reaksiyon göstermediği, sonuçta kaba olan “ölçümlere” dayanan ekstrapolasyonlara dayandırmışlardır. Tıbbi teknolojinin insan bilincini ölçebilecek birşeyin hiçbir yerde olmadığı gerçeği tamamen görmezden geliniyor.
Bu kadar devlet ve sözde bilim adamları nasıl böyle bir cehaletin ve hatta rezilliğin sisi içinde dolaşıyorlar, insanın aklı bir türlü almıyor. Boston tıp etiği uzmanı Robert Truog, “hayatta olsalar ya da ölmüş olduklarını bilmiyor olsalar bile, bireylere ölmüş gibi davranan yasal bir kurgudan” bahsediyor.
Herşeye rağmen vicdanlı ve dürüst bilim adamlarıda vardır. Dr. Pim van Lommel, 25 yılı aşkın profesyonel deneyime sahip Hollandalı bir kalp uzmanıdır. Dr. Pim van Lommel 344 kardiyak arrest hastalarından 10 yıllık bir çalışmada klinik olarak öldükleri bir aşamada ölüme yakın deneyimlerini sordu. Araştırması nedeniyle Dr. Van Lommel, bilincin beyin tarafından üretilmediğine inanıyor ve yapmış olduğu bilimsel çalışmayı bir kitapta toplayarak insan bilinci için mevcut materyalist bilimin açıklayıcı modelinin neden doğru olamayacağını açıklıyor.
Bu sistem “beyin ölümü” yalanından tutun bütün diğer konularda da hep yalan dolan üzerine kurulmuş bir sistemdir. Eleştirmeyi bir tarafa bırakın, sorgulamaya çalışın. Çünkü sistem eleştiri sahtekârlığı üzerinde ömrünü uzatıyor. Ancak sorguladığınız zaman en azından perdenin arkasındaki kepazeliğin nasıl had safhaya ulaştığını ögrenirsiniz.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.