Evet, artık HAMLET’in tiradındaki meşhur cümleye geldik; “Olmak ya da olmamak. İşte, bütün mesele burada.”
24 Hazirana çok az kaldı. Halkımız, çok hayati bir karar verecek;
1- Ya, bu iktidarı gönderecek, ülkenin önü açılacak, huzur, demokrasi, hukuk düzeni, can ve mal güvenliği, fikir, ifade, teşebbüs ve inanç hürriyetleri, geri dönecektir.
2- Ya da; beyin yıkama operasyonlarına, baskılara, çıkar hesaplarına, 16 yıldır tekrar edilip de hiç tutulmayan vaatlere, din istismarlarına kanarak, yüzü hiç gülmeyen, devamlı bağırıp çağıran, tehdit eden, hakaretler savuran, herkesle kavga eden, hep “ben” diyen, halkı ayrıştıran, devamlı korku üreten, bir iktidara destek olacaktır. Demokrasinin tabutuna bir çivi daha çakacaktır. İçine düştüğümüz karanlık uçurum, kaderimiz olacaktır. Demokrasi, gerçek İslâm, hukuk düzeni, tüm iyilik ve güzellikler hayal olacaktır.
Sevgili halkım;
- a) Camiler ve türbelerin bile politikaya alet edilmesine, gönlünüz razı geliyor mu? (Camilere politika sokan din adamları, Cenab-ı Hak’tan (cc) hiç mi korkunuz yoktur?)
- b) İktidarın tüm kamu kaynaklarını istismar etmesi saçı bitmemiş yetimin hakkını israf etmesi sizi rahatsız etmiyor mu?
- c) Ülkemizin içine düştüğü ekonomik çöküntüden, ahlaki dejenerasyondan sapıklıklardan, rüşvet, kayırma, torpil düzeninden, lüks, israf, saltanat harcamalarından, haksız yere hapishanelerin doldurulmasından, uyuşturucu, alkol, kumar, tecavüz, kadına şiddet, hırsızlık vb. suçların zirve yapmasından, medyanın tek sesli hale getirilmesinden memnun musunuz?
- d) İzmir Marşı’na, TC. ve Türk kavramlarına, Ne Mutlu Türküm Diyene sözüne, Andımıza, Atatürk’e ve ülkeye hizmet etmiş devlet adamlarına yapılan saygısızlıkları, tasvip ediyor musunuz?
- e) Büyük yatırım diye yutturulan, tümü israf ve verimsizlik örneği; aslında, yandaşlara kaynak aktarma amacına yönelik harcamalarla ilgili övünmelere inanıyor musunuz? Bu yatırımların ekonomimizi batırdığını, borç yükümüzü çekilmez hale getirdiğini görmüyor musunuz?
Kaldı ki, az gelişmiş ülkeler ve dikta rejimleri hep böyle gösteriş harcamaları yaparlar. Halkın gözünü boyamak isterler. Diş finans kartelleri ve faiz lobileri de hep bunları desteklerler. (16 yılda içeriye 687 milyar TL, dışarıya ise 151 milyar dolar faiz ödendi.)
- f) Devamlı FETÖ edebiyatı yapan bir iktidarın, şu anda tüm cemaatlere kaynak aktarmasını, ihaleler vermesini, kadrolar tahsis etmesini, doğru buluyor musunuz? Cemaatler, kâr amacı güden şirketler haline gelmiyor mu? Bu yüce Dinimize karşı, en büyük saygısızlık teşkil etmiyor mu? Dinimiz çıkar aracı yapılmıyor mu?
- g) Lütfen, samimi olarak, vicdanınıza danışınız. MÎLLET İttifakının adayları, Dinimize çok daha saygılı davranmıyorlar mı? İçlerinde din istismarı yapan, halkın dinî duygularını istismar eden var mı? Kaldı ki Saadet Partisi ve İYİ Parti adayları, AKP adayına göre, çok daha samimi inanç sahibi değiller mi? ŞİRK günahına ve yolsuzluklara, bulaştıkları görülmüş müdür?
- h) Siz, hiçbir Siyer Kitabında Sevgili Peygamberimizin (SAV), bugünkü cemaat liderleri gibi, el-etek öptürdüğünü; Eshab-ı Kiramı böylesine istismar ettiğini; köle gibi kullandığını, dünya malına ve zevklerine böylesine önem verdiğini okudunuz mu? Lütfen Dinimizi, sağlıklı kaynaklardan öğrenelim. Okuyup, araştıralım. Aklımızı kullanalım, kimseye ipotek etmeyelim. Cenab-ı Hak (cc) ile aramıza kimseyi sokmayalım. Kula kul olmayalım. Şirke bulaşıp, ahretimizi riske atmayalım.
- i) Her tarafı saran yalan rüzgârlarına; özellikle Anadolu Ajansı ve TRT başta olmak üzere her türlü yalanı mubah sayan yandaş medyalara kulak asmayalım. İnanmayalım. Halkı küçük gören, “Aya 4 şeritli yol yaptık desek, halkımız inanır” diyenlere, derslerini verelim. (Berat Albayrak kendini ne sanmaktadır?)
- j) Bakınız, AKP adayı ne kadar çok gaf yapıyor? (Hele hele prompter bozulunca susup kalıyor?) Çünkü yorgun, bitik, ümitsiz, çaresiz. 16 yıllık tablo ortada. Tek çaresi, “korku politikası” uygulamak.
Ey Halkım. Sadece, Cenab-ı Hak’tan (cc ) kork. Ülkeni, evlâtlarının ve torunlarının geleceğini düşün. Gerçek demokrasiyi vaat edenlere destek ol…
