Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Oğlum! Beni Sen Yaşa…

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
05 Temmuz 2013
M. Burhan HEDBİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Lütfen! Çocuklarımızın yetişmesi için kendilerine geniş ve zengin bir kültürel ortam hazırlayalım. Ancak bunu yaparken; düşüncelerini bağımlı ve tutsak kılacak davranış tarzlarından uzak duralım.

Bu haklı haykırış farkında olmadan çocuklarını tutsak edenleredir. Özellikle ‘geri’ kalmış kültürlerde bu durum kendini daha bariz bir şekilde ortaya koymaktadır. İşin vahim tarafı da anne-babaların bunun farkında olmadan, çocuklarına bu tutsaklığı ‘iyilik veya koruma adı altında’ reva görmeleridir. Esasen hiçbir anne-baba çocuklarına böylesine büyük bir haksızlığı yapmak istemez. Fakat bu bir gerçek!

 Çocuklarını kendi yaşam tarzlarına mahkûm eden anne-babalar olduğu gibi yaşayamadıkları ‘hayatı’ veya ulaşamadıkları makamları, çocuklarına dayatarak da bir nevi çocuklarını tutsak eden anne-babalar da vardır. Maalesef bunu çocuklarına ‘iyilik olsun’ diye yaptıklarını zannedenler de çoğunluktadır. Bu davranış biçimi çok tehlikelidir. Zira bu kültür ile büyüyüp otorite/iradede söz sahibi olan bireyler de; halka ‘iyilik ve koruma’ adına birçok şeyi yaptıkları gibi engelleyip yaptırmadıkları da oluyor.

Kendi değer yargılarımız üzerinden çocuklara dayattığımız hayat, “Ne derler” ile çep(e)çevre sarılmış; içinde boğulacak kadar dar ve havasız bırakılan ve gayri tabii olan bir yaşam tarzıdır. Dayatılan bu felsefe, çocukları çocukluktan itibaren nifaka yani ikiyüzlülüğe itmektedir. Zira nifak, iç ve dışın zıtlığı anlamını karşılamaktadır. “Ne derler” felsefesi üzerine kurulan hayat, çocukların bilinçaltına dış âleme karşı iç yüzünü gizle, arzu ettiğin gibi görünme, karşındakine içinden geçtiği gibi davranma (!) yapay/suni, yapmacık ol (!) bilincini yerleştirmektedir. Bunu yapanlar, meselenin bu boyuta varacağını hesaplamamış olabilirler ama hakikat bu. Günümüzde coğrafyamızdaki bölgeler veya dünyadaki devletler arasındaki farklara veya ‘geri kalmışlığa’ bu zaviyeden de bakılabilir.

Hz. Ali (k.v) bu konuda şöyle demektedir: “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.” Zaten dinin temel felsefesi; içi dışı bir, samimi, yaşadığı toplumla barışık, sorgulayan, araştıran, üreten insanlar yetiştirmektir.

Güya inanç ve ‘Kutsal’ değerler adına yapılan bu dayatma, bireylerin beyinsel özgürlüğünün gelişimini kısıtlayarak, sorgulama yetisini kendisinden almaktadır. Bu da beraberinde taklidi imanı getirmektedir.  Oysa Hz. İbrahim’in (a.s) hayatına baktığımızda sorgulama ile tahkiki imana ulaşmayı görmekteyiz. Evet, sorgulama ile tahkiki imana varılır.

Bizler özgür iradelerin oluşmasının önüne geçerek, aslında yeni bir bireyin oluşmasının da önüne geçtiğimizin ve dolayısıyla yeni bir birey olarak yaratılanı da kendi kopyamız olmaya ittiğimizin farkına varamıyoruz. Kâinatın tabiatına da mugayir olan bu davranışımızla, değişim ve gelişimin önünü de kesmeye kalkıştığımızın farkına varamıyoruz.

Tarihi, kültürel değerler! Yazılı olmayan ama kesin ve keskin kuralları olan yasalar! Çoğumuzun dudak büktüğü ama yeri geldiğinde ötekiyi yermek için yargılarken; hayatı, insanları ve olayları değerlendirirken başvurduğu kıstas ve yöntem.

Yanlış olduğunu varsaydığınız bazı toplumsal kuralların varlığını vahye dayandırarak, içinde yaşadığınız topluma değil kabul ettirmeyi, söylemeye dahi yürek gerekiyorsa, toplumunuzun ne halde olduğu üzerine durup düşünmeniz gerekiyor.

Nasıl ve hangi kıstaslara haiz çoğunluk bariyeri olmaksızın, gelir-geçer kural ‘Çoğunluk’ olmuşsa, söylenecek söz kalmamıştır.  Yani bir yerde yüz kişi yaşıyorsa ve bunlardan 80’i hırsızsa bu çoğunluk elbette ki hırsızlığın ‘kötü’ bir şey olmadığına dair hüküm verecektir. Bu, bize bizim de bunu doğru kabul etmemizi dayatıyorsa, problemler çözülecek noktadan uzaktır demektir.

Anne-babaların çoğunun “Tarihi başarısızlıklarını” çocukları üzerinden başarmaya çalışmaları, sık rastlanan bir gerçektir. Örneğin: öğretmeyen, imam veya doktor olmayıp da bu makama ulaşmak içinde ukde olarak kalan bir anne-baba, mizacı buna ters ve uygun olmayan çocuğuna öğretmen, imam veya doktor olmayı dayatır.

Asrımızda Tales’ten Marks’a, Aristo’dan Hegel’e, Darwin’den, Nietzsche‘ye kadar tüm felsefecilerin hayatını ve felsefe doktrinini öğrenmeyi bir makam veya üsten bakmaya mihenk edinen bir aile yapısı mevcuttur. Bu, çocuklarını Gazali’den, Ömer Hayyam’dan, Farabi’den, İbn Rüşd’ten, Ahmet Yesevi’den, Ahmed-î Hanî’den, Feqiyê Teyran’dan, Şafii’den, Ebu Hanife’den habersiz bırakmayı; ilericilik sayan ‘sakat’ bir anlayıştır.Bu aile yapısı;doğuyuokumayı çocuklarına; ‘kendilerinigerici ve küçük bırakacağı’ fikrini dayatabilmektedir. Bu da kendine ait olanı ‘küçük’ görmeyi çocuklarının bilinçaltına yerleştirmekte ve çocuğun kökleriyle irtibatını kesmeye yol açabilmektedir. Köklerinden ayrılan köklerine yabancı kalır, hatta kökleriyle ters düşebilir.

Tales’i de okusun Gazali’yi de. Marks’ı da okusun Ebu Hanife’yi de. Aristo’yu da okusun Farabi’yi de. Hegel’i de okusun Ahmed-î Hanî ve Feqiyê Teyran’ı da. Darwin’i, Nietzsche‘yi de okusun İbn Rüşd, Ahmet Yesevi ve Muhammed İkbal’i de. Ve bunların doktrinlerinden en iyileri seçip mezc ederek toplumunu daha ileriye taşısın.

Bizim kastettiğimiz özgürlük, değişim ve gelişim, köklerinden haberdar olan ve onları kendi asır ve zamanlarına göre aşılayarak, kökleri özerinden değişimi ve gelişimi sağlayabilecek özgür alan ve beyinlerin oluşumuna olanak sağlayacak bir özgürlüktür.

Bırakın çocuklar çocukluklarını doyasıya yaşasın! Tutsak ettiğimiz nice tutsakların özgür bırakılmasına!

Paylaş
Etiketler: değişim ve gelişimözgürlük
Önceki Yazı

Meritokrasi

Sonraki Yazı

Eski Egemen Sınıf Tasfiye Oluyor… Kavga Bundan

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

Eski Egemen Sınıf Tasfiye Oluyor... Kavga Bundan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap