Annem her Kurban Bayramı yaklaşırken, biz üç kardeşe bir hikaye anlatırdı.
Birini az önce anımsadım. Unutmadan şuraya iliştireyim istedim.
“…Vaktiyle bir karı koca varmış. Kadın üç aylık hamileymiş. Maddi durumları da iyiymiş. Bayram öncesi karı koca karar vermişler:
‘Hac görevimizi yerine getirelim, bayramı kutsal topraklarda geçirelim, kurbanımızı orada keselim.’
Yolculuk için valizlerini hazırlamışlar. Akşam yemeklerini yedikten sonra da buzdolabını boşaltıp içini temizledikten sonra, fişi çekmişler.
Gecenin bir yarısı kadın mis gibi kızarmış et kokusunu duyar duymaz uyanmış. İmrenmiş. Eh, üstelik gebe de…
Yatakta bir sağa, bir sola dönmüş. Olmuyor. Dayanamamış eşini uyandırmış.
“Uyan bey. Et kokusu alıyorum. Canım çok çekti. Komşumuz pişirmiş galiba. Benim için azıcık rica et de iste, ne olursun!”
Kocası çekingen çekingen saate bakmış. Saat de sabahın üçü… Yüzünü kırıştırmış:
“Hanım saat çok geç. Bu saatte onları rahatsız etmek ayıp olmaz mı?”
Her ne kadar isteksiz gözükse de adam bakmış ki hanımı aşeriyor. Korkmuş çocuğuna bir şey olursa, diye.
Apartmanda tek tek kapılara yaklaşıp” Acaba et bu dairede mi pişti?” Diye düşünerek bir kedi gibi her daire kadını koklamış.
Et kokusunun karşı daireden geldiğine kani olunca kapıyı çekinerek çalmış.
Açılan kapıda komşusu görününce eşinin durumunu anlatıp rica minnet bir parça et istemiş. Komşusu başını geriye çevirip yüzüne üzgün bir ifade yerleştirmiş.
“Veremem komşum.” Demiş.
Adam şaşırmış. Aralık kapıdan içeriye kısa bir göz atınca; komşusunun dört çocuğu ve eşi yer sofrasında ellerindeki etli kemiklerden eti büyük bir iştahla sıyırarak yiyorlar. Herhalde et kalmadı, diye düşünmüş. Bu kez ısrarla;
“Azıcık bir ekmeğe etin suyunu da bandırsanız olur be komşum. Yeter ki gebe eşimin nefsi kırılsın. Sabah olunca ben ona et yediririm. Ama bu saatte hangi dükkan açıktır ki… He lütfen…”
Bu kez komşusunun yüzünde daha üzgün bir ifade vardı.
“Komşum lütfen ısrar etneyin. Yediğimiz et sizin eşinize göre değildir.”
Adam ne diyeceğini bilemeden öylece çaresiz bekleyince komşusuna yedikleri eti, neden komşusuna uygun görmediğini anlatmaya başlamış…
Devam edecek
Emine Pişiren/ Akçay























