Nefsini şımartma….
Ölümlüsün” nefsim için bir kıl çadır yeter de” ama kavmin için gemi yap, ağaç yetiştir hz NUH gibi başkaları için yaşa kazan emek et… Razı et Allahı dinine hadim ol… Tebliğle geçsin bir ömür…
Nefsini şımartma….
Helaller bile nefsini şımartman için değil… Allah’a hadim olman için verildi sana verilen her şey… Peygamberleri örnek al… Hz İbrahim tevhidi savundu ateşe attılar… Tevhidi savun…candan geç…maldan geç tevhit kıymetli…
Nefsini şımartma….
Yunus Emre cennetten geçti Allah için… Allah’ı kazan…
Nefsini şımartma….
Karuna ne faydası oldu gösteriş için yani enesini ululamak için biriktirdiği malın…. Mal kazan ama Allah’ı ululalamak için bir muhtacın hayır duasını kazanmak için… Sadece Allaha kul ol… Yoktan yaradan o… Ve sana sonsuz nimetler veren o…
Nefsini şımartma…. Ululama eneni…
Ne fayda verdi Firavunna makamı… Irkını üstünlemek ve enesini üstünlemekti amacı… Şeytan da kendini üstünledi… Hz Adem’e secdeden de kaçındı…. Ululama eneni…
Nefsini şımartma…. Ululama eneni…
Ululama eneni… Bu ömür Allah’ı ululaman için verildi… Ve Allah’ı ulula… Kısadır ömür… İşte ayet… “(Ey Nebim ve Hakk elçilerim!) Kendi istek ve tutkularını (nefsü hevâsını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı Sen mi vekil olacaksın? (Bırak, herkes hak ettiğine erişecektir.)”(Furkan/43)
İşte ayet…. Şımartmma nefsini. Helallerle yetin… “Şimdi Sen, kendi (nefs-ü) hevâsını ilah edinip (bencil tutkularına, boş gurur ve kuruntularına tapınmaya başlamış) kimseyi görmez misin? Ki Allah da onu bir ilim üzere saptırmış, (yani bazı bilgi ve becerilerine kibirlenerek, onları yanlış tefsir ve tatbik ederek ve kendisini herkesten üstün görerek azıtmış olduğundan Cenab-ı Hakk) kulağına ve kalbine mühür basmış, (böylece nasihat dinlemez ve İlahi hükümleri kabullenmez şekilde hidayeti kararmış) ve gözleri üstüne bir perde asılmış, (bu yüzden gerçekleri göremez şekilde feraseti alınmış kimselerin sapkınlığını ve azgınlığını fark edip sakınmanız gereken kişileri artık bilmelisiniz!) Şimdi Allah’tan sonra, kim ona hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?” (Casiye/23)
Nefsini şımartma…. Ululama eneni…
İmihandasın…. Nefsin var oluş hikmetini, insana veriliş gayesini, onun hile ve tuzaklarını bilmeyenler, Rab’lerine kulluklarını da lâyıkıyla idrâk edemezler.
Nefsini şımartma…. Ululama eneni…
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur:
“İsyanınız nefsinize, itaatiniz Rabbinize olsun.”
Adı Gönül Olan Şehrim Viransın
Adı gönül olan şehrim
Asrın atomları düştü sana…
Adı gönül olan şehrim viransın
Adı gönül olan şehrim ey
Adı gönül olan şehrim viran
Minaresiz şehir
Küskün güneşe aya
Üzerinden veba geçmiş bir kaya…
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
Yıllar yılı…
Sahipsiz bir bahçeydi gönlüm
Otuz yıl kırk yıl
Ve kıyam etti ilk kez…
Var ol tabutun gıcırtısı
Var ol Yunustan ilahiler okuyan derviş…
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
Eylül rüzğarlarına düştüm
Ah
Asrım eylül gibi ,hangi çiçeğe varsam ağlıyor
Camiler bomboş ağlıyor…
Adı gönül olan şehrim ey
Secde ettin ya ilk kez gönlüm…
Acıyı bilirim kederi bilirim
Adı gönül olan şehrim virandın…
Zamanın çölüne düştüm
Yasak meyveden yedin sende…
Cennetini yitiren adem gibiydin gönlüm…
Baharını yitiren çiçek gibiydin gönlüm
Otuz yıl kırk yıl
İlk kez okudun fatihayı…
Zamanın gülüne düştüm
Ah
Asrım ne belalar getirdin başıma
Aman susturma minareleri asrım…
Korkulur senden..
Bir kötünün eline düştüm
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
İlk kez okudu Allah’ın adıyla…
Esma pencere pencere açıldı
Ağlıyor şu gönlüm…
Ne hazindi şu gönlüm
Bir de viran şehirler…
Varil bombalarının Suriyede yıktığı…
Eski sevdaların külüne düştüm
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
İlk kez ballar balını buldu
Atom yemiş şehir gibiydi gönlüm…
Ah
Adı gönül olan şehrim virandı
Yarden ayrılıklar eskitti şu gönlümü
Bir de şımarık çocukların diline düştüm
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
İlk kez aşkı buldu gönlüm…
Ah
Ağlatıyor beni gönül şehrim
Seni hangi el imar eder
Nerede o ışıklı el gönlüm
Var mı o ışıklı el gönlüm
Bir de leylam var saçının teline düştüm
Gözlerinin rüzğarlarına düştüm…
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
Yıkar o yarden ayrılık…
Yedi depremle yıkılmış şehir gibiydin
O kara tarihten beri
Otuz yıl kırk yıl
Sıladan gurbete düştüm
Ve cennetten dünyaya düşmüş bir adem ağlıyor…
Bir imar eden çıkmadı seni
Adı gönül olan şehrim Viransın
Yunustan ilahiler okuyan o dervişe olsun selam…
İlk kez Hiradan esti bir rüzğar
Yaralı bir kuştun
Otuz yıl kırk yıl
Yunustan ilahiler okuyan dervişe bin selam…
Otuz yıl kırk yıl yırtıcı kuştu…
Ormanına ağacına dalına düştüm
Ve kurtuldun ey gönlüm
Aşk kurtuldu….
Yunustan ilahiler okuyan dervişe bin selam…
Ballar balına bin selam…
Taptuk kapısına yüz bin selam…