Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emine PİŞİREN

Neden Kırmızı Don Giyerler?

Emine PİŞİREN Yazar Emine PİŞİREN
19 Şubat 2020
Emine PİŞİREN
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kırmızı rengi nedense aşkın, şehvetin, tutkunun rengi olarak betimledi nice kalemler.
Daha önce erkeklerin niçin kırmızı kravat taktıklarını açıklamış, yazmıştım.
Şimdi sıra kırmızı donların neden giyildiği? Konusunda yazmaya geldi.
Aslında külot veya boxer mı yazmalıyım sizce?
Ben don yazdım.
Öz-Türkçe daha net anlaşılıyor. Değil mi?
Argo, yazmayın, size yakışmıyor, vb sözler edersiniz şimdi siz bana.
Olsun. Siz argo da sansanız ben yine de doğruları eğirmeyeceğim yazı örekesinde.
Ha, şimdi de ” örekeye” kafayı takacaksınız biliyorum.
Olsun, yine de yazacağım.
Anamızın örekesi, deriz ya çoğu zaman, neymiş şu öreke? Aman canım her şeye o kadar da hazır konmasın gözlerimiz. Biraz da siz sözcüklerin terzisi olun.
Her neyse ben yine şu kırmızı don neden giyilir? Onu biraz gündemde tutayım.
Efendim, sizin de bildiğiniz gibi her yeni yıl öncesi, mağazalardan kırmızı don ile sütyen alır çoğu kadınlar.
31 Aralık gecesi insanlar, özellikle kadınlar neden kırmızı don giyerler, bilir misiniz?

Çünkü kırmızıyı aşkın rengi olarak Sevgililer Gününde dahi gözümüze gözümüze sokup dururlar. Böylece tüketiciye hizmet eden siyonist sektörler, aşkın rengini satmayı başarırlar:

“Al bunu giy. Bir yıl boyunca aşkla donan. Aşk sana koşa koşa gelsin.” Der gibi…
Aslında kırmızı donun hikayesi çok eskiye dayanır.
1956 senesinde iflas etmiş Amerikalı bir iç çamaşırı satıcısı Henry George’un dikkatini çeken bir şey vardı.
Mağazasına gelen kadınların çoğu tek külot aldıkları zaman 2 renk seçiyorlarmış. Ya beyaz, ya kırmızıymış aldıkları.
Henry, yılbaşına birkaç gün kala hemen çalışanlarını toplamış. Deposunda ne kadar kırmızı külot varsa, mağazasına gelen kadınlara hediye etmelerini, “eski yılda kırmızı don giyip, yeni yılı kırmızı donla karşılarlarsa, yeni yıl onlara şans, aşk ve para getireceğini,” özellikle kadınlara söylemelerini istemiş.
Henry’nin bu stratejisi işe yaramış.
Kulaktan kulağa yayılmış bu söylem. Ve de işe yaramış.
Söz geldi dolaştı yine don sözcüğüne.
Anımsarsanız, TV’de yıllar öncesinde karlı bir gecede, hava durumunu anlatan spikerimiz,
“Donsuz geceler diliyorum,” demiş, Rtük cezası almıştı.

Oysa, o spikerimiz bilmeden bir gerçeğe dokunmuştu.
Nasıl mı?
Bildiğiniz gibi DON sözcüğünün kökeni, Uygur Türklerinin kullandığı TON sözcüğünden,
TONANMAK, giyinmek,
TONAMAK, giydirmek,
DON, iç pantolonu, külot anlamını taşır.

Avrupada don giyme alışkanlığı, 19 y.y da başlamıştır. Bu tarihe kadar Avrupa’da don giymek, ayıp karşılanıyormuş.
Külot sözcüğünün kökeni Fransızca ” Culotte”‘ den geliyor. Cullette, popo anlamında kullanılıyor.
Bizde “göt” yani Orhon Türkleri’nin kullandığı “Arka” anlamını taşır.

Anadolu’da hala kullanılan bazı deyimleri Konyalı Mustafa Arslan Aksungur Hocamızın kaleme aldığı “Dantelli Kutu,” adlı kitabından birkaçını aktarıyorum:

“Götüne güvenen donsuz da gezer.”
“Götün kurada, ne aran donda?”
” Güzellik ondur, dokuzu dondur.”
“Götünde donu yok, fesine feslikan takar.”
…
Tam yeri gelmişken bir fıkra yakışır bu yazımın finaline:
…
Fransız gümrüğünden İranlı biri geçerken valizi açılır. Bakarlar sadece üç külot vardır.
“Niçin sadece 3 külot var?”
“Ülkenizde kalacağım pazartesi, salı, çarşamba günleri için.” Der.
Sıra Almana gelir, ona da sorarlar:
“Neden 5 külot?”
“Pazartesi, salı, çarşamba, cuma, cumartesi ülkenizde konuğum,” der.
İngiliz geçecek, tabi gururla açarlar. Tam 7 külot vardır.
İngiliz de haftanın tüm yedi gününü sayar.
Gümrük görevlileri gururla:
“En temiz yine bizim vatandaşımız. Aferin bize.” Derler.

Tam o anda Türk gelir. Açarlar valizi, bir bakarlar ki, tam 12 külot görürler.

“Neden 12 külot var?” Diye sorduklarında o da sayar:

“Ocak, şubat, mart, nisan, mayıs…”
…
İyi ki kırmızı külot yokmuş.
Yoksa bir sene beklemek zorunda kalacakmış.
Evet, böylece kırmızı renkli külotların, Kurnaz, işini bilir bir Amerikalı işadamını, nasıl iflastan kurtulduğunun öyküsünü de öğrenmiş olduk.
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, bütün bu özel günler saçmalıkları, tüketici enflasyonundan başka birşey değildir.

Hepinize mutlu seneler diliyorum.

Emine Pişiren/ Kocaeli

Paylaş
Etiketler: aşkın şehvetinGümrük görevlilerikırmızı donkırmızı kravatOrhon Türklerininsiyonist sektörlertutkunun rengi
Önceki Yazı

İstanbul Beni Çağırdı

Sonraki Yazı

Akıllıyım Deme, Cehennem Aklını Alır Adamın…

Emine PİŞİREN

Emine PİŞİREN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!
Doğa-Çevre

Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!

29 Kasım 2025
5k
Edebiyat Kartalı
Edebiyat

Edebiyat Kartalı

18 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Akıllıyım Deme, Cehennem Aklını Alır Adamın...

Yorumlar 1

  1. Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY says:
    6 yıl önce

    Emine hanım ben bu kırmızı don konusunu gazetem yayında iken yazmış, ve kapitalizme hizmet olduğunu, onların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey olmadığını söylemiştim. Sabahleyin kapıma 8-10 tane dantelli külot raptiyelemiş, bir de “sen ne karışıyorsun donumuza” diye notla karşılaştım.
    Ben ikinci günü, gazeteye kayıp ilanı verdim! “Büromuzun kapısına raptiyelenmiş 10 adet külot sahibini arıyoruz.” diye. Tabii kimse başvurmadı… Bir anıyı paylaşmak istedim. Sevgiyle, saygıyla efendim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap