İnsan kendisi olmalı. Kabiliyeti, meziyeti ve duyularıyla insan. İnsan çok üstün özelliğini mutlaka kullanmalı. Bu üstün özellik, akıldır. Akıl, zekânın kullanılır hâlidir. İnsan zekâsı sayesinde çevresel etkenleri kendi yönüne çevirebilir.
İnsan, zekâsının çevre etkileşimiyle tüm özelliklerini kazanır. Buna göre, istediğin her şeyi başarma kabiliyetine sahip olabilirsin.
İki gözün sayesinde akbaba gibi göremiyorsun. Koku alma duyun var. Fakat aslan gibi on kilometre ötedeki hayvan parçalarını hissedemiyorsun. Kartal gibi, yirmi kilometre ötedeki avını göremiyorsun. Sırtlanlar gibi düşmanlarına karşı bir araya gelemiyorsun. Canlılara verilen duyusal özellikler insandan çok daha güçlü.
Duyusal yönüyle hayvanların özelliklerini öğrendikçe hayretler içerisinde kalıyoruz. Düşünün ki, hayvan zehirli fakat başka bir hayvana yem oluyor ve zehirlenme diye bir şey olmuyor.
Bütün bunlara karşılık insanların da zekâsı var. Zekâ diye bir hazinesi var ki, tüm hayvanların duyusal özellikleri bir araya gelse, insanı alt edemiyor. İşte insanın beyin, zihin ve zekâ ile anlatılmaya çalışılan yapı, insanın özelliğidir.
Bir tanesini değil, beşini birden parçalayabilecek olan aslan, onları görünce kaçacak delik arıyor. Nedeni, mızrakları, mızraklarının ucundaki zehir. Zehir, uç kısmın hayvanın derisine değdiği yere geçerse, hayvanın yaşama şansı tamamen ortadan kalkıyor.
Aslan insandan kaçıyor da gergedandan kaçmıyor. Kendinden çok daha güçlü hayvanlardan korkup kaçmıyor. İnsanı gördüğüne herhâlde bin pişman oluyordur. Avcıların elinde zehirli uçlu mızrak ve çölde yürüyor. Hayvan arıyor kime rastlarsa onu halledecektir.
Avcı aklını kullanıyor ve otlardan zehir yapıyor ve avlanmakta kullanıyor. Onun için, hayvan elinde okuyla insanı gördüğünde, nehre, dağlara, çöle ve kayalıklara kaçıyor.
Mızrak kime değerse hayvan yerinde kalıyor. İnsanlara yem oluyor.
Sana hayatın bir yönünü açıklamaya çalıştım. Ne söylesem boşuna olduğunu bilmek istemiyorum. Her zaman senden daha meziyetli, kabiliyetli ve akıllı birileri çıkacaktır. Burada önemli olan senin de aklını isabetli bir şekilde kullanmandır. Böylece yapacağın işi başarmış olacaksın.
Ne söylersem boşuna olacaksa, seni bir daha görmem. Böylece hayatın acımasızlığı ile karşı karşıya kalırsın. Bu durumda sana hoşuna gidecek şeyde söylense de başkası dedi diye, aldırış etmeyeceksin. Söylenenler boşuna olacaksa, bundan çok zarar göreceksin.
Aklını kullanacaksın, bana ne demeyeceksin. Gününü kahve köşelerinde ve sokak aralarında geçirmeyeceksin. Yaşantında bir değişiklik yapmalısın. Alışkanlıklarından vazgeçmeye çalışmalısın. Yeni bir hayat düzeni kurmalısın.
Benim söylemem boşuna olmasın. Aksine dediklerime dikkat etmelisin. En azından yaşantını düzeltme yolunda, adım attığınızı görmeli veya hissetmeliyiz.
Söylediklerimiz boşuna giderse, bir gün gelir sen de boşuna gidersin. Bir daha bizleri bulamazsın ve de kendini bir daha düzeltmeye fırsatın olmaz.
Buna göre, ölçülü yaşayacağına inancımız tamdır. Mantıklı ve akıllı hareket edeceğine inanıyorum.
Büyüklerini üzen öğrencime, ulaştırdığım notum.
