Mutlu olmanın tek çaresi var HİÇ olmak… Bakide hiç ol.
İnsan bir fani onun tek kazancı var, Bakiyi kendinden razı etmek…
Bir çok fikir üreten olabilir, mutluluk için ama bir fani için teslimiyetten başka haz alabileceği ne var ki? Makam mı, mal mı, şöhret mi…
Mutlu olmak çok kolay. Baki olan Allahı razı etmek… Firavun ben ilahım dedi ama Musanın rabbine inandım demek zorunda kaldı… Rabbi için yaşamayan nasıl mutlu olur… Cehennemin ve azabın inkarı mümkün ama yok edecek güce sahip mi? Sahip değilsin yani hiçsin ey insan, gel hiç gibi yaşa sonu pişmanlık olur…
Amacın Bakiyi razı etmek olsun… Tek onu razı etmek olsun, stresin sebebbi de gayrı amaçlardır… İlaç belli.Gayrı amaçlardan kurtul… Zaralıdır gayrı amaçlar… Tek görevimiz bu, kendimize başka görevler edinmeyelim. Yanlışımız bu.Görevine görevler ekleme… Sadece Rabbin içinsin. Rabbini razı etmek içinsin
Çocuğa soruyorsun “Ne olmak istiyorsun” çocuk sayıyor… KULU olmak istiyorum demeliyiz. Mutlu olmak çok kolay…
Salihlerle beraber ol… Yani seni yad görevlere yönlendirenlerden uzaklaş… Kötü arkadaştır senin Allaha sığınmana engel olanlar… Allaha sığın, insanın mutmain olacağı varlık tek odur.
Hep mutlu olmak için, hiç pişman olmamak için… Allahı kendimizden razı etmeliyiz… Allah’ı sevdiğimiz gibi, ondan hoşnut da olmalıyız, ondan razı da olmalıyız…
Kur’an sana mutluluğun recetesini sunmuş; diğer recetelere kanma… “Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan!Sen O’ndan razı, O da senden hoşnut olarak rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Cennetime gir!”(Fecr/27-30)
Sana görev vermeye tek yetkili o… Tek görevin onu razı etmek… Ve ondan razı olmak… Ondan razı ol “Kahrında hoş, lutfunda hoş” de.
Ey insan sana “Azla mutlu ol” diyen olacak… Sen sadece “ONU razı edince” mutlu ol… Belki “O azla mutlu olmandan razı değildi” zengin olup Ebû Bekir gibi cömert olmandan razı olacaktı…” …Ondan razı olmak ve onu razı etmek …görevin bu. Başka yerde mutluluk arayan yanlışını bir gün öğrenir ve hiç olmadık kadar azap yaşar… Recete belli…
Yağmur Gönlümde Kuraklık
Zalimsin gönlümün kuraklığı…
Asrım üvey anne
Gönlüme yağmur olan kelime nerdesin
Gönlüm susuz toprak…
Yağmura muhtaç toprak
Ağlasın mı
Ağlıyor toprak yağmıyor yağmur
Ağlıyor gönlüm gibi
Ağlıyor bir ağaç yaprak yaprak…
Mevsim yaz
Rüzgarı da takarsın peşine kuraklık
Oh bıçak hançer hazır
Dişlerin parça parça eder
Ağlatırsın toprağı
Bir kuzu kadar uslu toprak
Akbaba bakışlı kuraklık
Buluttan haberin var mı
Geliyor avcı
Dinecek acı
Cezanı kesti savcı
Ağlasın mı
Ağlıyor toprak yağmıyor yağmur
Ağlıyor bir ağaç yaprak yaprak…
Kuruyor dalda yaprak ..
Kamçıla yağmur şu kuraklığı
Ah bulut elleri bağlı oturma
Ağaçların dilidir yaprak unutma
Serin bir rüzgar oldu ayak seslerine haberci…
Haydi haydi haydi ümitlerimin tam bitme anı
Büyük olsun çiftçinin harmanı diye gel
Sicim gibi bir yağmurla sevineyim
Gönlümün susuzluğuna da yağsın günlerce yağmur….
Ağlıyor bir ağaç gönlümde yaprak yaprak…























