Ülke genelinde olduğu gibi, Ünye merkez kasaba ve köylerinde görevli din adamlarımız, yaratılış gereği huzuru ve mutluluğu yakalamak adına toplu yaşamak durumunda olan bütün insanlarımıza, özelliklede cami cemaatine,
Camiye girişin ve camiden çıkışın kurallarına uymaları yönünde sürekli telkinde bulunmalarına rağmen cemaatin azınlıkta da olsa belli bir kesimi cemiyet ve cemaat kurallarını ihlal etmeyi ısrarla sürdürerek hem kendilerini hem de cemaati rahatsız etmeye devam ediyorlar
Müslümanlığın anayasası Kur’anı kerimin Müslümanların hayatlarını insanca yaşamalarına ve ibadetlerini kurallar silsilesine uyarak eksiksiz rahat ve huzur içerisinde yerine getirmelerine ilişkin olarak insanların özelliklede Müslümanların ve cami cemaatinin uyması gereken kurallara birlikte göz atalım.
Camiye ilk giren cemaat, en ön safta kafasına göre değil, kurallara göre oturarak yerini alacak. Ancak ön safta ve hoca efendinin arkasında yer almanın ilk ve tek şartı, hoca efendi kadar bilgi sahibi olup, namaz esnasında hoca efendinin başına bir olumsuzluk geldiğinde, cemaatin önüne geçerek namaz kıldırma ehliyetine sahip olması gerekmektedir.
Ön safta ve hoca efendinin arkasında olmanın en önemli şartıdır, dini konuda bilgi sahibi olmak. Ardından gelenler aynı yolu takip ederek, camiyi önden arka safa kadar adam gibi dolduracak. Ön safta sevap fazla, arkada az, yanlış düşüncesiyle, ön safta yer alıp duayı beklemeyerek cemaati yara yara dışarı çıkmak zihniyetinde olanlar, arka safta çıkış kapısına yakın bir yerde kendilerine yer tutmak zorundadırlar.
Cemiyet ve cemaat adabının ilk şartı ve kuralının birinci ayağını bu şekilde sıraladıktan sonra gelelim ana konuya.Olayı bizzat yaşamasak ta basın ve medya aracılığı ile görüp öğrendiğimiz kadarıyla, elin oğlu bağlı bulunduğu dinin gereklerini yerine getirmek için temizliğe ve temiz giyinmeye büyük özen gösteriyor da!. Temizliği esas alan yüce dinin mensubu biz Müslümanlar neden bu önemli kuralı ihlal ederek camiye,(insan olmanın bilinciyle gelenleri tenzih ederiz) kirli pasaklı gelip yanımızdaki kardeşlerimizi rahatsız edelim.
Müslümanlığın ilk şartı temiz olmak. Müslümanlığın anayasası Kuran’a uyan gerçek Müslümanlar, tıpkı Peygamberimiz (sav) gibi, temiz, olağanüstü bakımlı, modern ve kültürlü olmalılar. Bu hepimiz için bir sorumluluk. Aksini iddia eden yobaz zihniyet bir diğer ifade ile gösteriş meraklıları ise, sadece Müslümanlar ve Müslümanlık için değil, bütün dinler için çok tehlikelidir dedikten sonra;
Cemiyet ve Cemaat adabına geri dönerek,Müslümanlığın anayasasına yüce Allah tarafından insanların rahat ve huzuru için konmuş kuralları sıralamaya devam edelim.
Camilerimiz, içinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan ayı nedeniyle dolup taşıyor. Allah her daim böyle dolup taşırsın inşallah. Beş vakit yaptığımız ve bin aydan daha hayırlı olan bu mübarek Ramazanı Şerif ayında yapacağımız ibadetin hayrını görebilmemiz adına, din görevlilerimizin defalarca uyarmalarına rağmen azınlıkta da olsa hala camilere çorapsız gelmek başta olmak üzere, soğan, sarımsak ve balık yiyerek gelip cemaatle saf tutmayı adet haline getirerek cemaati rahatsız etmeye devam eden aklı evvelleri birde basın yoluyla uyararak camiye sağlıklı, tertemiz ve ayağında temiz çorapla girmelerine zerre kadarda olsa katkımız olursa, bundan sorumluluk sahibi insan ve Müslüman olarak büyük memnuniyet duyarız.
Her daim, özelliklede Cuma günleri bütün camilerimizde üstüne basa basa anlatılmasına rağmen belli ki cemaatin belli çoğunluğu din görevlilerine hiç kulak vermedikleri için çorapsız gelenler başta olmak üzere soğan sarımsaklı yiyecekler ile oluşan ağız kokusuyla cemaate katılanların sayısı hayli kabarık.
Bu konudaki hadisi şeriflere göre hasta isen, öksürüyorsan, hapşırıyorsan cemaate girme, yalnız başına cemaatten uzak caminin arkasında ibadetini yap denilerek cemaat uyarılmaktadır.
Çünkü bir öksürmede veya hapşırmada ağzınızdan binlerce virüs(mikrop) salgılıyorsunuz. Sizin salgıladığınız hastalıkla ilgili binlerce belki de milyonlarca virüs,öncelikle ve özellikle yanınızdaki ve yakınınızdakiler başta olmak üzere virüsler ölünceye kadar nefes alan bütün o cemaatin ağzından burnundan vücuduna girerek, cemaatinde sizin yakalandığınız rahatsızlığa yakalanmalarına sebep oluyorsunuz.
Soğanlı, sarımsaklı yemek yediniz, balık ve mamulleri yediniz, ağzınız, burnunuz, üstünüz başınız püfür- püfür soğan sarımsak ve balık kokarak
Camiye girerseniz hem kendinize hem de cami cemaatinin ibadetine gölge düşürürsünüz.
Soğan sarımsak vesaire yiyerek gelenler yanında, çorapsız gelmeyi adet edinenlerin ayakları ve ayak parmakları arasındaki rahatsızlıkları görerek secde eden arka saftaki cemaatin rahatsızlığını ve huzursuzluğunu düşünürsek, Müslümanlığın Anayasası ve dünya insanlarının rehberi Kur’anı kerimin insanların rahat ve huzuru için sunduğu kuralları asla ihlal etmeyiz diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Müslümanlığın Anayasası.!
