Meslektaşlarımın, yaşamı boyunca bastırmış bulunduğu ve durmadan yeni gereçlerle yeniden doğan kişisel bilinçdışının tersine, ortak bilinçdışı, baştanbaşa insan türüne özgü öğelerden oluşmaktadır.Ortak bilinçdışındaki nesneler, hem kişisel bilinçdışının, hem de bilincin, kişi üstüTemellerini canlandırır; bunlar her bakımdan nötürdür; içeriğinin değeri ve konumu, ancak bilince değdiklerinde belirir. Bilincin eleştirici ve buyurucu etkinliği ortak bilinçdışına işlemez; ortak bilinçdışında, etkilenmemiş, başlangıçtaki yaradılışın sesi vardır.
Girişimiz arkadaşları ürkütmesin, en basit hali ile 5904 sayılı yasanın getirdiklerini ele alalım, bu bilinçdışına iyi bir örnektir. Nötürdür. İçeriğinde örneğin 31.12.2009 tarihine kadar KOBİ sayılan firmaların birleşmesi ile ilgili vergi avantajlarına meyilli taraflara, bu yasa özel ilgi haline gelir, bu sefer konu ile ilgili 4 Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği de daha önemli bir hal alır, ama birçoğu için 4 Nolu Tebliğ anlam ifade etmez.
Ruh öyle bir bilinç-bilinçdışı bütünüdür ki, birbirine değen sınırları sürekli değişir. Atalarımızdan, ırk topluluklarına, ulus olmaktan, aile ve bireye kadar ortak bilinçdışı, insanoğlunun her bireyin beyin yapısında yeniden oluşan, evrenin tüm ruhsal katılımını içerir.
Meslekte 20 yılını deviren her meslek mensubu arkadaşım gibi bu devinimleri sürekli yaşadım, bilinçli zihin, Ben’in çevreye uymasına çalışır hep; oysa bilinçdışı, Ben`e yönelik amaçlılığı umursamaz; doğanın kişi dışı nesnelliği vardır onda; bütün amacı, ruhsal sürecin bozulmayan sürekliliğini sağlamak ve hastalık doğurucu olgulara götürecek her türlü tek-yanlılığa karşı koymaktır. Bilgi eksikliği ile başlayan ve ekonomik sıkıntılar ile devam eden, sosyal statü problemleri, egolar ve hep karşı tarafın insanlarının yormasıdır meslektebu tek-yanlılıklar.
Ben‘e sıkışmış meslekte yetişen ve yetiştiğini zanneden arkadaşlarımıza anlatamayız bu Ben‘e sıkışmayı. Bilinçdışı gerçeğini harmanlamanız gereken süreçleri, örneğin cümlede özneyi oluşturan bilincin denetiminin olmadığı bir anlam aracı; sonrada ona bağlı ve aynı coşkusal renkte sayısız çağrışımları varsayalım; bunlar, bir bakıma kişinin kendine özgü yaradılışından, bir bakıma da, dış yaşamından kaynaklanan öğelerdir.
Karşıtlık insan yaradılışında vardır. Karşıtlık olmadan, ne denge olur, nede kendini ayarlayan bir düzen, insansı olan görecedir; her şeyin içinde karşıtlık vardır; her şey bir enerji olgusudur. Enerji ister istemez, önceden var olan bir karşıtlığa dayanır, karşıtlıksız bir enerji olmaz çünkü.
Şimdi gelin üstatların, felsefecilerin, din ve ahlak insanlarının olmaz ise olmazlarına, yaradılışın sırrı dengedir diyor bir büyüğümüz, işte denge bu karşıtlıkta saklıdır, yada her beyazın içinde bir siyah vardır. Her şerde bir hayır vardır inanışını alın, örnekler çoğalır gider sonuçta kim kimi karşıt olarak alıyorsa korkmasın başka bir şeylerin dengesine sebeb oluyor demektir, meslekte işini severek yapan tüm alt gruplardaki arkadaşları ayrı ayrı seviyorum.Bu devinimi çok net seyretmeme vesile oldukları için.
Sabahları solcuları akşamları sağcıları öldürdüler diye başlayan bir yazı geldi geçen bir mail grubu arkadaşlardan evet bozuklukları tanıyacağız. Bozukluklar öncelikle komplekslerle başlar, bozukluk belirtisi enerjinin normal akışında bir tıkanmayı gösteren bedensel, yada ruhsal olguyu işarettir. Bilinçdışına sanki yabancı bir madde girmiştir. Sık rastlanan nedenlerden en önemlisi ahlaksal çatışmadır. Örnekleyecek olursak SMMM Stajını yapmaya çalışan ama stajını başlatacak yer bulamadığı düşüncesi ile hırslanan aday bir arkadaşımızın kompleksinin kaynağı, bu düşüncesinin getirdiği travma, ruhunun bir parçasını bütünden ayırır da bir torbaya kor sanki. Ahlaksal çatışmalar bu travmayı arttırır. Halbuki çok basit iki yolu vardır bu arkadaşımızın, dış bilinci anlamak, stajı için sadece sigorta gerekmektedir, verimli olabileceği bir işyeri onun çözüm noktasıdır. Ama travma onu bu noktadan ayırmıştır. O zaman bahanesi yoktur travmasının. Öncelik Ben ise o zaman hatır gönül maliyetine katlanacak ve stajını yine devam ettirecektir.
Bunları görmezden geldiği müddetçe travma nedeniyle Bilincin yüzeyi zarar görecektir. Karşıtlığın avantajını da yaşayacaktır farkında olmadan, hırs yapacaktır, istemeyi ne kadar ve çabayı ne kadar çok yapacaksa bilinçaltı ona istediği belgeye gidecek kapıyı açacaktır.
Bilinçli bir ruhsal düzen, bütün biçim ve etkinliklerinde beliren ve bunlar arasında haberleşmeyi sağlayan kuvvetler bütünüdür.
Stajını tamamlamış süreçleri yaşamış ve belgesini almış meslek mensubu bir arkadaşımız da, vizyon sahibi olmanın bu uğurda gereken gereçlerden hangisinin, kişisel kendine özgü alanını ilgilendirdiğini, hangisinin bu alanı aşıp, ortak bilinçdışının içeriği sayılabileceğini söylemesi güç değildir. Bozukluğu tanıma öncelikli gelir.
Ruhsal düzen sürekli enerjik bir devinim durumundadır. İnsanın yapısında var olan manevi, dinsel gereksinim, insan ruhunda bir içgüdü olarak, gerçek bir tutku olarak belirir. Madde de Ruh’da, ruhsal alanda, bilinç içeriğinin belirgin nitelikleridir. Her ikisinin de son niteliği, deney üstü olmasıdır, yani tasvir edilemez; çünkü ruh ile içeriği, bize dolaysız verilen biricik gerçektir.
Mesleğin psikolojisini anlamaya anlatmaya çalışırken, sınırlı olanlar olarak sınırsızı anlamaya çalışmanın, madde olarak, madde ötesini anlamaya çalışmanın, yada sonlu olanlar olarak sonsuzu anlamaya çalışmanın karşıtlıklarını yaşar insan.
En önemlisi sonsuzluğun sahibinin kutsal kitapta ifade ettiği zan’larda saklı, işte bu yüzden karşıtları yaşarken kendimize ve etrafımıza zarar vermeyeceğimiz, az yada çok maddi veya manevi fayda sağlayacağımız zan‘larda buluşmak dileğiyle, bilinçli kalın…
