Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa Nevruz SINACI

Milli Devlet ve Milli Eğitim (IV)

Mustafa Nevruz SINACI Yazar Mustafa Nevruz SINACI
03 Aralık 2009
Mustafa Nevruz SINACI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Cumhuriyet döneminin ikinci büyük eğitim proje ise tek amacı “öğretmen olmak” olan idealist, çalışkan, öğretmenlik ruhuna uygun gelişmiş, bu mesleği her yerde ve şartta yapmak isteyen, zeki, çalışkan ve başarılı “halk çocuğu” gençlere “üniversite kapılarının açılma” projesidir…

Bu proje, Yüksek Öğretmen Okulları projesidir, bu kurumlarla en ideal noktaya ulaştırılmıştır. Cumhuriyetin o zor yıllarında bilimsel düşünceyi köye kadar götüren Köy Enstitülerine dayalı geliştirilmiş bu yüksek tahsil kurumları, bilim temelli eğitimi öne almıştır. Sadece bu özellikleriyle çok özel bir yere sahiptirler. Eğitim kurumlarımızda bilimsel temelli devrimlerin yarattığı etkiler ve bunların sebep ve sonuçları çağdaş yöntemlerle ne yazık ki öğretilmemektedir. Tarihi misyonunu tamamlamış olsa bile ders alınacak çok yönleri vardır.

Yüksek Öğretmen Okulları projesi ile sadece “elit”ler, “burjuva” mensupları, “beyaz yakalılar”, “papyonluların” çocukları üniversiteyi okumayacaktı, “hizmetkâr” olarak görülen ve öyle kalması istenen köy kökenli-halk çocuğu gençler de üniversiteyi okuyacaklardı…

Endişeleri vardı egemen güçlerin; iyi eğitilmiş bir eğitim kadrosu, ordusu, geldikleri yer ve iyi bildikleri vatan toprağı Anadolu’ya yayılacak ve orta öğretimde, özellikle lise çağındaki gençlerde “uyanış” hareketini gerçekleştireceklerdi…

İşte bundan korktular!

 Bilgili, eğitimli, kişilikli, ufku geniş, milli ve manevi değerleri bilen, vatansever, medeniyetçi bir kadro tarafından eğitilen liseli gençler, idealist ve bilgili, sorumlu yetişeceklerdi… Bilgi yüklü meslek mensubu olduklarında, emperyalizme, sömürüye, yobazlığa, karamsarlığa geçit vermeyeceklerdi. Milli ve manevi değerlerin istismarını yapan, bunların sırtında “rant” kazanan, Atatürk’ü kalkan yapıp mevki, ticareti yapanlara meydan kalmayacaktı…

Hâlâ Güneydoğuda ana sorun olan feodalizmi bir “hükmetme”, “idare etme” biçimi olarak görenler ve onların “devletteki uzantıları” bunu asla istemezlerdi…

Bu okulların yetiştirdiği idealist vatansever öğretmenle aracılığıyla milli ülkü öğrenen halk çocukları sayesinde, “nüfuz” ve “din ticareti” yapanlara inanacak “kara cahil” insan sayısı azalacaktı ve onlara bu sahtekârların söylemlerine inanmalarına engel olunacaktı…

Bunu istemediler…

Kimler mi?

Evrensel kimlikli “sömürü düzeni” ve onların “yerli uşakları…”

Türk milletinin kendi değerlerine sahip çıkması söz konusu olduğunda, derhal yerli ve yabancı güç odakları işbirliği yapar ve böyle bir hareketi, projeyi kaynağında kurutur ve önderlerini de saf dışı bırakırlar…

Öğretmen yetiştiren tüm kurumların kapatılması, kökünden kesilen meyve ağacının akıbetini yansıtır. Kesilen meyve ağacının yeni meyve veremeyeceği gerçeğini, hangi bahaneler uydurulursa uydurulsun gizlenebilir mi?

Yüksek Öğretmen Okullarının kapatılma gerekçelerini “…anarşist, milliyetçi yetiştiriyorlar…” diye gerekçe yazan “dikta” kafalılara buyurun somut örnekleme yapalım… Okyanus ötesi emirler gereğince militarist bir yaklaşımla yapılan bu tasarrufların ülkeye ne kadar zarar verdiğini bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır…

12 Eylülden önce anarşinin merkezi olan ODTÜ, İTÜ, Ankara SBF, İstanbul Hukuk Fakültesi neden kapatılmadı da sadece Yüksek Öğretmen Okulları kapatıldı?

Bunun cevabını o günün “dikta” kafalı zatları verebilir mi?

Çünkü ağababaları öyle emir buyurmuşlardı…

Anadolu halk çocuğunun üniversite okuyup üstelik eğitim ordusuna katılması emperyalizmin hiçbir şeklinin işine gelmezdi…

Onun için kökünden kestiler meyve veren ağacı!!!

Yetmedi, Yüksek Öğretmen Okullarına öğrenci kaynaklığı yapan, bu okulları insan kaynağı olarak besleyen Öğretmen Okulları da kapatıldı…

Neden, niçin, sebep neydi?! Bu sorunun cevabını veren var mı.

Eğer “anarşist yetiştiriyor…” gerekçesi geçerli ise, “anarşinin merkezi” durumundaki bazı kurumlara neden hiç dokunulmadı?!

O zaman “… Anarşist-milliyetçi yetiştiriyor…” gerekçesi mi bahane oldu, diye sorgulamalar yapılır… Ki, öyle görünüyor!

Pek iyi “…milliyetçilik…” duygusunu, milli değerleri taşıyan öğretmen kadroları kimin zararınadır?!

İşte işin püf noktası buradadır… Anadolu’nun uyanışını, “milli uyanışı” istemeyen tüm odaklar güç birliği yaptılar ve istediklerine ters ürün veren “meyve ağacını” kökünden kestiler…

Elbette ki bu budamanın bir ürünü de olacaktı… Bunun sonucu olarak bugün milli idealden yoksun, her an cumhuriyetin kuruluş ve milletin kurtuluş felsefesine, “ulusal-milliyetçi” felsefeye aykırı faaliyetler zinciri gelişti. Ulus devlet felsefesi zayıfladı. Emperyalistler ve içteki işbirlikçileri “ulusal-milli-milliyetçi” ne varsa yok etmeye çalışmaktadırlar. Bunun kendiliğinden olduğunu hiç kimse söyleyemez. Bunun temelinde emperyalist güçlerin amaçları vardır.

Dünyaca “Türk Eğitim Modeli” olarak tanınan ve bugün isminden başka eseri kalmayan Köy Enstitüleri-Yüksek Öğretmen Okulları modelinin yok edilmesinde işte bu sebepleri aramak gerekir.

Sonuç olarak, Köy Enstitüleri ve devamında Yüksek Öğretmen Okullarının kapatılma tasarrufu, sebebi “kendinde saklı” olan bir “ocak söndürme” hareketidir…

Öğretmenler günü olarak seçilen 24 Kasım gününün, öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin “hüzün” dolu bir günü olmasına sebep olan dar kafalı çapsız idarecileri burada tekrar kınıyorum.

         Tanrı mesleği olarak bilinen “öğretmenlik” mesleğine gönül veren, onun çilesini çeken tüm öğretmenleri, öğretmenlik mesleğini ve öğretmeni anlatmak için kürsüye çıkan öğrencinin “öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur” ifadesinde kendini bulan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum.

Bana ilk harfi öğreten ilkokul öğretmenim Eşref Çakmak’ı saygıyla, sevgiyle anıyorum.

NOT: Lütfen unutmayalım!.. “Eğitim ve öğretim (talim ve terbine)’nin amacı: Sadece “ilim-bilim” değil, aynı zamanda harekettir. Aksiyondur. Yani yaşam biçimidir. Yaşam biçimine, olumlu, iyi ve ilmi anlamda davranışlarımıza yansımayan bir eğitim ve öğretim sistemi kesinlikle anlamsız, amaçsız ve başarısız demektir”  (H.S./MNS)

(*) 22.11.2009, Prof Dr Ramazan Demir / www.r-demir.com

Paylaş
Etiketler: bilimcumhuriyeteğtimilim
Önceki Yazı

Süngüsü Düşen Mücahitler

Sonraki Yazı

Kürt Sorununa Kardeşçe ve Barışçı Çözüm (II)

Mustafa Nevruz SINACI

Mustafa Nevruz SINACI

İlişkili Yazılar

Mustafa Nevruz SINACI

GACETA OFICIAL Venezuella Aldatan Put

01 Mart 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Demokratlar Kulübü Derneği

30 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi

26 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Milli Dava “Vatan Kıbrıs” (ve KKTC) Yaşayacak Ve Mutlaka Yaşatılacaktır

25 Ocak 2017
5k
Sonraki Yazı

Kürt Sorununa Kardeşçe ve Barışçı Çözüm (II)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap