Türkiye , gerçekten akıl tutulması yaşıyor diyeceğim ; diyeceğimde akılla ilgili net bir argüman bulamıyorum. Hitler Almanyası için akıl tutulması yaşandı denebilir ama Türkiye için denemez. Neden ? Çünkü , Birinci Dünya Savaşından yenik çıksa da 1940 a gelindiğinde Alman sanayisi muazzamdı. Arkada , Siemens , Krupp , Thysen ,VW , Mercedes , Opel , Basf gibi onbinlerce devasa Alman sanayi devleri vardı.
Türkiye ,için akıl tutulması yerine akıl yoksunluğu , fikir eksikliği var demek daha doğru olur.
Türkiye ‘nin ekonomik ve teknolojik savaşta elinde akıl yok . Türkiye ‘ nin masasında 82 milyon iç nüfus 8 milyon dışarıda yaşayan nüfus 90 milyon insan gücü var. Düşük ücretli işlerde çalışan bir nüfus ,eğitilememiş bir insan kitlesi.
Bu insan gücünü kötü yöneten bir kamu bürokrasisi ve üleşme , rant , avanta hastalığına düşmüş siyaset aktörleri var.
Türkiye , yanlı ve yanlış idare ile kötü iktidar , zayıf , basiretsiz muhalefetiyle ” hasta adam ” oldu.Borçlu ülke oldu.Üretemeyen memleket oldu .
Türkiye ‘de siyasetin baş aktörü kendi tabiriyle bay % 51 dir. Şirketin diğer % 49 u söz söyleme yetki ve etkisinde değildir.
Kaldıki % 49 bile bu ülkenin nasıl yeniden ayağa kalkacağıyla lgili bir bilgi ve sunum verememektedir.Halimiz içler acısı olmasa da hala reel politikten uzak , ekonominin gerçekleştirilebilir projelerine odaklanmış bir Türkiye karşımızda yok.
Mütaahhitleri nasıl kurtarırız ? Yandaş basın yayın organlarını ney le finanse ederiz ? Alacaklıları , tefecileri hangi falsoyla bir süre daha razı edebilecek argüman sunarız. Vatandaşa ” tavşana kaç tazıya tut .” numarasını daha ne kadar yediririz ?
Biz , sonsuza kadar bu ülkenin çeşmelerinin başında ilk su içen ve içiren kalmaya nasıl devam edebiliriz ?
Bu ülkede akıllı muhalif yok .Akıllı bürokrat yok.İktidar içinde akıllı ve iradeli bir duruş yok.Vatandaşın kendisinde ” nereye gidiyoruz ,ne oluyor ?! ” sorgusu yok.
Meydan boşalmış . Hamasetle yürüyen , gazla , havayla , egoyla çalışan bir ülke olduk .En baba başkanlık sarayı bizde.En uzun köprüler bizde.Tüneller .Köprüler.Yollar.Makam arabalarımız , resmi kurumlarımızın şatafatı dünyada eşi benzeri yok.Memurumuz , tatile ,bakkala,çakkala bile resmi arabayla alışverişe ,gezmeye gider. Millet çay ,kahve otomata geçmiş bizde her odanın başında çaycı , sekreter , hizmetli , şoför. Bölük komutanına postacı , apartmana kapıcı , plazalara güvenlik olmaya alıştık. Zaten Hunlardan beri silahlı gücüz. Bari ülkenin tapusunu verelim yabancılara biz onların odacısı , postacısı , kapıcısı , çaycısı , sekreteri olalım.en azından maaşımızı dolar , euro alırız.
Bu meydan boş siyasetiyle olacak bu çünkü.Üretim olmadan ,eğitim olmadan , bilim olmadan ,ahlak olmadan ,tasarruf ,denge ve uzlaşma olmadan Türkiye’nin geldiği nokta ekonomik , sosyal ve ahlaki çöküntüdür. İstatistikler bu yönde gidişimizi teyit ediyor.
emin orhan





















