Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Mevlana’yı Anlamak

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
03 Şubat 2011
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
“Sevgide güneş ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
Hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol,
Öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” – Mevlana-
Bunları bilmek için kain mi olmak gerekir? Açın televizyonlarınızı izleyin haberleri, o zaman görürsünüz dinler arasındaki çatışmaları, kapkaççıları, hırsızları, küçük çocuklara tecavüzleri, ülkelerin menfaatleri için savaş açmalarını ve bütün çirkinlikleri…

Yakın zamanda Türkiye’ye gelen ve gelecekte neler olabileceğini söyledikleri ile dünyada ün yapan Amerikalı kain, verdiği konferanslarda kişi başına aldığı 650 dolara dünya’nın geleceği hakkında bilgiler vermiş. Dünyanın gidişatını şimdiden görmek için, bence öylesine 650 dolarlar vermeye hiç gerek yok. Bizde bir deyim vardır. “ Görünen köy kılavuz istemez” diye. Akıllı Amerikalı bayan neler söylemiş biliyor musunuz? Ben size aktarayım; Dünya’da kaosların gittikçe artacağını, çatışmaların dinler arasında olacağını ve eşlerin ise artık tek evlilikten çıkıp, çok eşliliğe doğru kayacağını söylemiş. İnsanoğlu, bugüne neden böyle geldi? Neden iyi bir dünya ile karşılaşamadık dersiniz? Eksikliklerimiz nelerdi? Hiç bunları düşündünüz mü? Neden sevgiyi terk etti insanlar? Bu konuda tarihimizde olduğu gibi dünya edebiyatında da sevgi üzerine insanlığa önder olmuş bir sürü bilgin ve değerli insanlar olmasına rağmen, neden onları okuma ve onların görüşlerine kulak vermemişiz? Sevgi, saygıyı ve paylaşmayı unutmuşuz.

Bugün sizlere değerli insan MEVLANA’dan bahsetmek istiyorum. onun felsefesinin günümüz insanlarına ve dünya’nın geleceği için ne kadar gerekli olduğu artık su gibi kanıksanmakta. onu burada anlatmak sayfalara sığmayacağını düşünüyorum fakat yine de ilgi ile okuyacağınızı ve başkalarına da okutacağınızı ümit ediyorum.

Evet, Mevlana, Belh’te 30 Eylül 1207 ( 6 Rebiülevvel 604) ‘de dünyaya gelmiş. İslam dünyasında hürmet belirtmek için önemli kişilerin isimlerinin önünde kullanılan “ efendimiz” anlamındaki “ Mevlana” lakabı Mevlana Celaladdin Muhammed ile birlikte özel bir isime dönüşmüştür. Yaşadığı Belh’de siyasi istikrar bozulduğunda ailesi ile birlikte Selçuklu devletinin başkenti olan Konya’ya yerleşmiştir. Mevlana, babası Bahaeddin Veled gibi zahitti, bilgin ve bütün bilginlerin başıydı. Babasının ölümünden sonra onun yerini aldı. Görüşleri ve felsefi çalışmaları ile Selçuklu devletinin yönetimi tarafından büyük saygı görüp, fikirlerinden istifade edilmiştir. İlmin, irfanın ve şairce duygunun buluştuğu bir bilge kişi olarak, toplumun gündelik hayatıyla yakından ilgilenmiş ve insan ruhunun problemlerine ikna edici çözümler sunmuştur.

Ruh verilen ve bedeni toprakla yoğrulan insanoğlunun başlıca özelliğinin akıl ve nefis ile izah ederken, insanın diğer canlılardan farklılığını üçe ayırır. Birincisi, meleklerin yalnızca akıldan ibaret olduğunu, ikincisinin, hayvanlarda akıl olmadığı için, yalnızca nefis sahibi oldukları, üçüncü grup olan insanda ise; akıl ve nefisten meydana geldiğini ve kulluk sorumluluğunu taşıyan insanın, yarısının melek, yarısının hayvan, bir başka değişle, yarısının balık, yarısının yılan olduğunu, her iki unsurun da insanı kendi tarafına çektiğini, balık yönünün onu suya, yılan olan tarafın ise toprağa sürüklediğini, akıl veya nefis arasındaki hangi unsur galip gelirse insanında o gruba dahil olacağını belirtmiştir. Yok mu çevremizde bu üç grup insandan? Sanırım gün geçtikçe de akıldan uzaklaşan hayvanı nefse doğru kayan yılan tipli insan türü çoğalmakta ve aramızda canavarca yaşamakta.

Mevlana’yı anlatmak ve anlamak demiştim. İsterseniz yazımın girişindeki vecizeye dönüp okursanız, onun ne demek istediğini sanırım anlayabilirsiniz. Mevlana, günümüz dünyasının kötüleşmeye yüz tuttuğu, çevrenin ve insanların bozulduğu bu yolculukta; insanlık şuuruna yükselirken sahip olması ve dikkat etmesi gerekenleri “Aşk, ( Tanrı ), gönül, akıl, ilim, ahlak, ibadet, irade, tevekkül, dünya ve ölüm” olarak özetlemiştir.

İlginizi çekeceğinizi düşünerek kısaca bunlardan bahsetmek istiyorum. Mevlana’da diğer tasavvuf ustaları gibi, insan ruhunun yüceltilmesinin, olgunluğa ulaşmasının “ Sevgiyle” mümkün olacağını söylemiştir. Aşkın hayatın aslı, kainatın yaratılış sebebi olduğunu belirtirken, insanın yaratılmasındaki yegane amacın, Allah’ı tanımak, sevmek ve kulluk etmek olduğunu, onu unutarak, mal, mülk ve mevkii gibi tuzakları olan dünyaya gönül vermenin yalnızca bir esaret olduğunu ve aslada sevgi olamayacağını, gönlünü ilahi aşka açanların bütün kötü huylarından arınacağını, gerçek aşka sahip olmanın ise bir çok derde, belaya sabretmek ve zor sınavlardan geçmek gerektiğini, aşkın dava, cefanın da şahit, şahidi olmayan davanın da düşeceğini ifade etmiştir.

Mevlana, insanın kulluk şuuruna yalnızca namaz ve zekat gibi ibadetlerle ulaşılamayacağını, ibadetlerin temelinde gönüldeki sevginin bulunmasının gereğini vurgularken, Hakk’ın sevgisine layık olmak için, hırs, kin, riya, yalan, kibir, kıskançlık gibi duygulara, maddiyata, geçici dünya nimetlerine olan düşkünlüğe gönülde yer vermemek konusunda bizleri uyarmıştır.

Kendisi de büyük bir alim olan Mevlana, İlmin insanlık için ne kadar önemli olduğunu, sevgiyle birlikte olan ilmin ise insanlığa fayda getireceğini, bilginin sözde kalmamasını, hayatta uygulanması ve insanlığa hizmet etmesi ve yalnızca ilim sahibi olmanın yetmediğini, bunun amel ile birlikte olmasının faydalı olacağını, önce çalışmanın sonra da tevekkülün geldiğini söylemektedir.

Sizlere, oğlumu tiyatro kursuna götürdüğüm günlerde aynı salon girişine açılan bir sergiden bahsetmek istiyorum. Mevlana’nın felsefesini tuvale yansıtan ressam Cengiz Çeliker’in resimlerine ilgi duyan yoktu. Ressam küskün köşesinde çayını yudumladığında boğazı düğümlendi. Milletin sanata olan ilgisizliğine hayıflandı. Mevlana gibi arındı, dünyadan uzaklaşıp “ Görmek istersen bak, fakat aşk ile sevgi ile” dizelerinin yanına gökyüzündeki bulutların arasına resimlenmiş Mevlana’nın belli belirsiz görünümü, oturuşu beyaz ve mutluydu. Kırmızı , lacivert ve mor renklerin hakim olduğu tuvallerdeki anlamın özü; “ Savaşmak için gösterilen enerji, barış ve sevgi için harcansa işte bu renk cümbüşü içinde mutluluğu yakalarsanız” diyordu.

Her canlının olduğu gibi hepimiz bir gün ölümü tadacağız. Mevlana ölüm gününü “ şeb-i arus” yani “ düğün gecemdi. Ölüydüm, dirildim. Dost aldı götürdü beni” sözleriyle insanlar için büyük bir korku sebebi olan ölümü sevgiliye kavuşmak olarak görmüştür. Mevlana; ölüm korkusunu açıklarken, ölümü bir aynaya benzetir. İyi insanlar, için ölüm güzel, kötüler için de çirkindir. Dolayısıyla insanı korkutan husus ölüm değil, aynada gördükleri kendi çirkinlikleri ve kendi hatalarıdır” sözleriyle ölüm gerçeğini kavramak, dünyaya gönül bağlamamak, kaçınılmaz konu güzel ve hayırlı işlerle geçen bir ömrün sonundaki mükafat haline getirmeyi isterken son vasiyetinde ise şunları söylemiştir.

“ Size , gizlide ve açıkta Allah’tan korkmayı, az yemeyi, az uyumayı, az konuşmayı, isyan ve günahları terk etmeyi, dininize bağlanmayı, sürekli olarak şehveti terk etmeyi, bütün yaratıklardan gelen cefaya tahammüllü olmayı, aptal ve cahillerle oturmamayı, güzel davranışlı ve olgun kişilerle birlikte bulunmayı vasiyet ediyorum. İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olanı, sözün en hayırlısı ise az ve anlaşır olanıdır”

Bende sözü fazla uzatmadan, yeryüzünü cennete çevirmemiz için, önce Mevlana’yı iyi anlamak gerekliliği yanı sıra, onun felsefesinin binde birini uyguladığımızda yaşantımızın çok farklı olacağını, birbirimizi daha iyi anlayacağımızdan hiç şüphemiz olmayacaktır.

Paylaş
Etiketler: doslukkardeşlikmevlanasevgi
Önceki Yazı

Beta Mikrobu ve Önce Sağlığımız

Sonraki Yazı

Ahmet Ayaz ve “Doğduğum Günden Beri” Kitabı

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Ahmet Ayaz ve "Doğduğum Günden Beri" Kitabı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap