Hazır yiyecek ve içeceklerden iyice uzak durmak için bir sebebimiz daha var.
Kutu içeceklerin ve plastik şişelerin iç yüzeyinde bulunan kısa adı BPA olan bisfenol A’ nın kan basıncını yükseltebileceği tespit edildi.
Koreli uzmanlar tarafından yapılan araştırmada cam şişe yerine kutulardan içmek idrardaki BPA miktarını yüzde 1.600 artırıyor.
Araştırmaya göre, günde 2 kutu meşrubat içmek kan basıncını 5 mm Hg artırıyor ve bu artış, tansiyonu yüksek ve kalp hastası olanlar için ciddi problemler yaratıyor.
Amerikan Kalp Derneği’ nin “Hypertension” isimli dergisinde yayınlanan araştırma 60 yaşın üzerinde olan 60 kişi üzerinde gerçekleştirildi.
Bu kişiler aynı miktarda aynı soya sütünü bir seferinde 2 şişeden, bir seferinde 2 kutudan ve bir seferinde de 1 şişe ve 1 kutudan içtiler.
İçecek olarak soya sütünün seçilmesinin sebebi hem içinde herhangi bir katkı maddesinin bulunmaması ve hem de tansiyon üzerine bilinen etkisinin olmaması idi.
İki saat sonra idrarlarında BPA seviyesi, kan basıncı ve kalp hızı ölçüldü.
İdrar BPA miktarının kutu içeceklerden sonra cam şişelerdekinin içilmesine göre “yüzde 1600” arttığı belirlendi.
2 kutu içecekten sonra kan basıncının 4.5 mm HG arttığı görüldü ve farkın istatistiki olarak manalı olduğu hesaplandı.
Kalp hızında anlamlı farklılıklar bulunmadı.
Kalp ve hipertansiyon hastaları için risk çok büyük
Araştırmacılardan Dr Yun-Chul Hong diyor ki:
“Büyük (sistolik) tansiyonun 5 mm Hg artması sağlıklı insanlarda önemli olmayabilir ama klinik olarak özellikle kalp ve hipertansiyon hastalarında ciddi problemler yaratabilir.
Sistolik basıncın 20 mm Hg yükselmesi kalp-damar hastalığı riskini iki misli artırır”.
Kan basıncındaki yükselmenin sadece tek bir seferde maruz kalınan BPA ile elde edilmiş olmasının altını çizmek istiyorum.
Gün boyunca maruz kalınan diğer BPA kaynakları da hesaba katıldığında tehlikenin büyüklüğü açık ve net olarak gözler önüne seriliyor.
İdrar BPA seviyesi ile hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları risklerinin arttığını gösteren birçok gözleme dayalı araştırma var.
BPA’ nın tansiyonu, kan basıncını kontrol eden ve kan damarlarının onarımından sorumlu oldukları düşünülen bazı östrojen reseptörlerini bloke ettiği biliniyor.
BPA’ nın tiroit hormonlarını etkileyerek kan basıncını dolaylı olarak artırması da mümkün.
Bisfenol A’ nın marifetleri saymakla bitmiyor
BPA’ nın, meme ve prostat kanserinden, obezite ve diyabete, astım ve alerjilerden migrene, kısırlık ve iktidarsızlıktan erken buluğa insan sağlığına sayısız zararları olduğu biliniyor.
Geçtiğimiz senelerde 1960’ tan beri yiyecek kutularında kullanılan BPA’ nın bebeklerin biberon ve mama kaplarında kullanılması yasaklanmıştı ama “hormon bozucu etkisi” olan bu kimyasal hâlâ sayısız yiyecek ve içecek kabında bulunuyor.
Çünkü başta tıbbi fetva kurumu FDA ve Avrupa Gıda Emniyeti Dairesi EFSA (European Food Safety Authority) olmak üzere gelişmiş ülkelerin benzer kurumları BPA’ nın bebek ve küçük çocuklar dışında kalanlara için zararlı olmadığını bildiriyor.
BPA hepimizin elinin altında olan yüzlerce üründe bulunuyor ama esas tehlikelileri gıda veya yiyeceklerle doğrudan teması olanlar.
BPA’ nın insan ve çevreye verdiği geriye dönüşü olmayan zararları ortaya koyan yüzlerce araştırmaya her gün de bir yenisi eklense de ilgili kurumlardan ses seda çıkmıyor.
Çünkü dünyanın önde gelen gıda emniyeti ile ilgili kurumlarının “endüstrinin” işine gelmeyecek kararları almaları kolay bir şey değil.
Gelelim neticeye
Size tavsiyem BPA ihtiva kaplarda bulunan tüm yiyecek ve içeceklerden uzak durmanız ve üzerlerinde “BPA-free” yazan ürünlere de kanmamanız.
Yiyecek-içecek muhafazası için cam, seramik ve çelik kapları tercih edin.
Konserveleri ve tüm ambalajlı gıdaları ağzınıza koymayın.
Taze meyve-sebzeden şaşmayın!
BPA güvenlidir diyenler insan sağlığı düşmanıdır.
Kaynak:
http://hyper.ahajournals.org/content/early/2014/12/08/HYPERTENSIONAHA.114.04261.short
