“Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim-sevilelim / Dünya kimseye kalmaz.”
Yunus Emre
*
MESAM NEDİR?
Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), İstanbul’da yerleşik bir meslek kuruluşudur. Mesam, 11 Ağustos 1986’da Türkiye’de var olan ilk dört meslek birliğinden biri ve müzik eserleri alanında ilk meslek birliği olarak o tarihte başkanı olan sanatçı Yıldırım Gürses ve ekibi tarafından kurulmuştur. Müzik konusunda besteci, söz yazarı, aranjör ve editör gibi eser sahiplerinin çıkarlarını korumak amacıyla oluşan birlik, dernek statüsündedir. Şimdilerde Mesam Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ergül’dür.
RECEP ERGÜL KİMDİR?
Türk Halk Müziği Ses Sanatçısı… 15 Mayıs 1972’de Kars / Sarıkamış’ta doğdu. Annesi Kağızmanlıdır. Bu yörenin folklor edebiyatı ve musikisi kaynağından beslendi. Türkülerimizi otantik olarak yorumlamaya özen gösteren Ergül, halk müziği sanatçılığı ile birlikte, radyo program yapımcılığı ve sunuculuğu yapmakta ve çeşitli folklor ve edebiyat dergilerinde yazıları yayınlanmakta. Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda konser verdi. Sanatçı İstanbul’da yaşamaktadır.
İlk Albümü 2001 yılında yayımlandı. Sarıkamış’ta şehitlerimizin ardından yakılmış türküleri, beş yıllık titiz bir 
araştırma sonucunda derleyip, bir albümde topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan bu albümde, Zara, İzzet Altınmeşe, Erkan Oğur, Şeref Taşlıova gibi sanatçılar, seslendirdikleri birer eser ile Ergül’ü desteklediler. 2009 yılında Türkçe, Almanca ve İngilizce olarak hazırlanmış bir kitapçık ile birlikte Sarıkamış’a Varamadan adlı albümü yayınlandı. Volkan Konak, Sunay Akın, Yusuf Hayaloğlu, Ferhat Göçer ve daha birçok sanatçının birer eser ile katıldığı Anadolu Sevdası-Rengahenk Türküler II albümünde yer aldı.
Recep Ergül, “Bir Türküdür Yaşamak” adlı programlarında Aşık Hıfzî, Zülalî, Müdamî, Aşık Şenlik, gibi birçok şairimizi tanıttı. Aşıklık geleneği üzerine, araştırma, inceleme ve derlemeler yaptı. Bu konularda çeşitli dergilerde makaleler yayınladı. Kongre ve sempozyumlarda bildiriler sundu, panellere konuşmacı olarak katıldı.
Recep Ergül, TRT Müzik kanalında “Takvimler” programını hazırlayıp sunuyor. MESAM Yönetim Kurulu Başkanı… Albümleri: Bir Türküdür Yaşamak, Bir Beyaz Ölüm, Renkahenk Türküler, İçimde Sakladığım, Sarıkamış’a Varamadan, Almanya Türküler…Popüler Şarkıları: Ardahan’dan Gelen Tatar, Allı Gelin, Göç Türküsü, Adına Türkü Yazsam, Dönmedin Baba, Gönül Belasındayım, Düz Dara, Halaylım, Sevdam Gurbete Nikahlı , Mızıkalar Çalınıyor, Yenice Yolları…
2022 yılında katıldığım Kültür ve Turizm Bakanlığı sınavı sonrasında ‘Halk Şairi’ sıfatını aldım. Ardından MESAM üyeliğine başvurum onaylındı. Birkaç kez “Merkez Mah. Sıracevizler Cad. Esen Sok.6 Saruhan Plaza K:6 Bomonti, Şişli, İstanbul” adresine Kimi belgeleri doldurmak amaçlı yolumu düşürdüm. Son gidişimde Serpil Şengül, Sultan Aktaş, Filiz Acıyan ve Başkan Asistanı Şevval Eren’ın davranış ve ilgileri mutlu etti!
Mesam Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ergül’ü ziyaret etmek istedim, gerçekleşti. Nasıl mı? Açıklayayım. Sayın Başkan: “Buyurunuz Muhsin Abi!” inceliği, içten yaklaşımı ve güler yüzlü davranışıyla kapıda karışladı! Başkanlık odasında gösterilen yere oturdum. Karşımda kendisi de yerini aldı. Mekânın duvarlarında gözlerim gezindi. Özellikle Dünya Lideri M. Kemal Atatürk’ün şu sözlerini birkaç kez okudum: “Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan haya,t insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.” Bir ara Salih Aydoğdu’nun kaleme aldığı fotoğraflı şiiri okumaya çalıştım.
Kahvemizi yudumlarken karşılıklı sohbetimiz beklenen kıvamda sürdü. Kibarlığı ve hümanist yaklaşımı yanında kaliteli bir yönetici olduğu dikkatimi çekti. Kimi söylediklerini şu kısa tümcelerle aktaramaya çalışayım:
–MESAM, için tüm olumsuzluklara karşı çıktım. Yersiz harcamaları engelleme ve tasarruf yolunu yeğledim. Gerek genel kurul toplantısında ve gerekse olağanüstü genel kurul toplantısında önemli ve yararlı kararlar çıktı. Katılan üyelerimizin büyük çoğunluğunun onaylarını aldım. Şimdilerde moralim çokiyi konuma geldi.
–Çanta dağıtımımda birkaç isim, 5-6 kadar çanta aldıklarını öğrendim. Bunlar beni üzdü! Öğrenim gören iki oğlum var. Birisine bana ait olan çantayı verdim. Diğeri için maliyeti olan meblağı ilgili hesaba yatırdım ve bir tane daha aldım. (Makbuzu da gösterdi!)
—İnternet üzerinden kimi zaman paylaştığım videoları üyelerimizin izlemelerini dilerim. Azımsanmayacak oranda yararlı çalışımalar yaptık ve yapmaya çalışıyoruz.
–Yönetim Kurulu Üyemiz Hülya Şenkul’un zamansız ölümü bizi üzdü! Yattığı yer aydınlık olsun.
–Zavallı insanların başvurduğu yöntem iftiradır. Rakibinin hiçbir açığını bulamadığın zaman: “Çamur at, yapışmazsa da izi kalır. “Gerçektir. Bu konuda ilginç bir anekdot aktarayım: Ünlü siyaset adamı Kasım GÜLEK, gençlik yıllarında belediye başkanlığına aday olur. Hiçbir açığını bulamayan rakipleri, bütün Adana’ya bir dedikodu yayarlar: “Kasım Gülek’in karısı, Kaymakam’la basıldı!” diye… Gazeteciler sorar ve Kasım Gülek’in yanıtı şu olur: “Arkadaşlar, ben bekârım. Hiç evlenmedim ” der… Aynı Kasım GÜLEK, milletvekilliğine aday olunca, rakipleri başka bir iftirayı şehre yayarlar: ” Kasım Gülek, sünnetsizdir ” diye… Soran gazetecilere, Gülek’in yanıtı çok manidardır: “Bu arkadaşların hanımlarının ağzında da bakla ıslanmıyor!” der…
Bütün ömrü cephelerde geçmiş İsmet İnönü için: “Asker kaçağı” denmedi mi bu memlekette? Benim için de: ” Kültür Bakanlığı, Recep Ergül’e Bir milyon vermiş, al dağıt, diye… O da bol keseden dağıtıyor. ” diyorlarmış. Mübarek, bakanlık değil banker sanki… Ne kanun ne nizam ne mevzuat ne yasa gerekmiyor. Ağalık gibi. “Para benim param, al dağıt ” Bunları yayanlara da bunlara inananlara da Allah akıl, versin.
–Yeğeni Murat Demirel’in yolsuzlukları nedeniyle Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i basında eleştirdiğim oldu. Çevresindeki işgüzarlar, gerekeni yaptılar ve cezalandırıldım! Sonrasında Süleyman Demirel’e bir mektup yazdım. Olumlu yaklaşımla; basın hürdür, elbette eleştireceksiniz. İçerikli bir mektup aldım. Mutlu oldum!
Ben de sırası geldiğinde düşüncelerimi belirttiğim oldu. Güçlü kalem Şair Ali Dilki’yi konuştuk. Genel kurulu yararlanan üye bölümünden birlikte izlediğimiz Prof. Dr. Hayrettin İvgin’in çalışmalarına ve yazılarımın yer aldığı Kültür Çağlayanı Dergisi’ne değindiğimiz oldu. Dergiden söz açılmışken; Mesam’ın yayını Vizyon’un okuru olduğumu belirttim. Tansiyon Dergisi’nde ve altı gazetede köşe yazılarımın düzenli yayımlandığını dile getirdim.
Zamanlarının değerli olduğunu belirterek izin istedim. Sevgi saygı ve içtenlik zeminli görüşmemizden; mutlu olduğumu vurgulayarak ayrılmaya yöneldim. İyi bir yöneticiye yakışan sosyal ve kaliteli davranışını göstererek; asansör kapısına dek uğurladı. Başkana esenlikler diledim.
*
