“Tabiatın esrar dolu sinesine her gün daha çok girmekte olan insan zekâsı, realiteye kavuşmak için çalışanları tatmin edecek ve insanlık tarihini aydınlatacak ilimler bulmuş ve tespit etmiştir. İşte Arkeoloji ve Antropoloji, o ilimlerin başında gelir. Tarih, bu son ilimlerin bulduğu belgelere dayandıkça temelli olur. Onun içindir ki, bizim tarih belgelerimizin her parçası klasik sayılan kültür eserlerinin de aynasıdır.
”Mustafa Kemal ATATÜRK
Atatürk daha Cumhuriyet kurulmadan önce müzeciliğe de değinmiş, her alanda olduğu gibi arkeoloji biliminde de dünyanın uygar ülkeleri düzeyinde olmayı hedef göstermiş ve hangi dönemde yaratılmış olursa olsun tüm kültür varlıklarının birer tapu senedi gibi sahip çıkılmasının gerekli olduğunu tarihe ve kültüre verdiği değerle her fırsatta anlatmıştır.
Müzeler, bir ulusun kimliği olma misyonunu taşımasının yanı sıra aynı zamanda uygarlıkları bize bırakan insanların düşüncelerinin, inançlarının, davranışlarının, yaşam tarzlarının korunduğu ve bu mirasın geleceğe taşındığı mekânlardır. Geleceği görebilmek için geçmişi bilmek, öğrenmek gerekir. Sadece bilmek de yetmez sahip çıkmak lazım. Esasında geleceği görebilmek adına tarihi bilmek önemli. Kişi için hafıza ne ise, ulus içinde tarih odur.
Atatürk’ün, Mersin’i ziyaretinde söylediği söz: “Mersinliler… Mersin’e sahip çıkınız.”
Mersin’e ne kadar sahip çıkabiliyoruz?
Mersin’de Akdeniz İlçesinde çok güzel bir müze yapılmış.
Mersin’de yaşamış, tarihçi,sanatçı,sporcu,siyasetçi,yazar,şair..
Metruk bir bina 7 odalı bir müzeye dönüştürülmüş.. İçeride birçok biyografiyi ve anıları tazeleme imkânı bulduğumuz; Osmanlı tutanaklarını, İlk kadın Belediye Başkanı Muide İlhan’ı, Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Silifke’de okuduğu ve annesinin aynı okulda öğretmen olduğunu, Şehrin takımı Mersin İdman yurduna geniş yer verildiğini gördük.
Mersin’in ilk Bakanları, Milletvekilleri,Mersin’e dair yazarlar,şairler,gazeteciler ve sanatçılar hepsinin ismini,resmini yazmaya özen göstermişler..
Mersin’e gelen misafirlerimiz için hem Mersin’in tarihçesi hem de zevkle gezdireceğimiz şirin bir müze olmuş. Yeni nesil gençlerimizin özellikle bu müzeyi ziyaret etmelerini sağlamamız gerektiğine inanıyorum.
Şehrin hafızası olmuş müze için çok detaylı çalışma yapılmış. Hemen girişte 120 yıllık bir sivil mimari örneğidir yazılmış. Kent Tarihi Araştırmacısı ve Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Erim’in detaylı anlatımı ve adeta geçmişe götürüp günümüze tekrar getiren yorumlaması muhteşemdi. Müzenin oluşumu için destek veren ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Mersinli olup bu müzeyi görmeyen çok şey kaçırmış olur. Demedi demeyin!