Türkiye’nin Mersin ilinin merkezi olan şehirdir. Mersin Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bir liman kentidir. Mersin Limanı Türkiye’nin en büyük limanları arasındadır. Kentin kuzeyindeki Yumuk tepe höyüğünden, Helenistik dönemde kentin ismi Zephyrion’du. Bugün kentin sınırları içinde kalan Mezitli’nin adı ise Soli’ydi. Şehirde hâlen Levantenlere ait iki katedral bulunmaktadır: Latin-İtalyan Katedrali ve Arap-Ortodoks Katedrali, Ulu Cami, Eski ve Müftü Camisiyle, Türkiye’nin on dokuz serbest bölgesinden ilki ve Türkiye’nin en yüksek üçüncü gökdeleninin (Mertim Kulesi: 177 metre) bulunduğu Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin bulunduğu 3. kenttir.2 Eylül 1993’te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde kararname[3] ile büyükşehir unvanı kazandı. 28 Haziran 2002’de ilin İçel olan adı, Mersin olarak değiştirildi. Kaynak: Vikipedi. org.wiki
Mersin demek Türkiye demektir…
Mersin’e büyük bir güven ve derin sevgi duyan, bu sevgisini birçok kez ilimizi ziyaret ederek gösteren Gazi Mustafa Kemal’in 17 Mart 1923 tarihinde gerçekleştirdiği ziyarette verdiği öğüt “Mersinliler Mersin’e sahip çıkınız” doğrultusunda Mersinimize sahip çıkmaya, birlik ve beraberlik içerisinde ilimizi her alanda daha da üst seviyelere taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
Mersin Valimiz Sn. Hamza Pehlivan’ın Spor, Lojistik, Eğitim, Tarım ve herkesim eşit mesafede yaklaşımı, anında üretebildiği sloganları ve sosyal sorumluluk projelerine verdiği önemle tanıdık. Yüce bilgisini kürsüde yaptığı kâğıtsız konuşmalarından ve anlatım dilinin yalın olmasıyla takdir ettik. Kentin en büyük mülki İdare Amiri Vali’dir yüzden kente değer katmak ve tüm dengeleri ılımlı ve çözümcü yolla yapabilmekte en büyük rol Kentin Valisinde. Mersin bu anlamda şanslı.
Büyükşehir Belediye Başkanı ve Valimizin gerçekleştirdikleri ziyaret/iade-i ziyaretleri ve kentin ortak sorunlarını çözme konusundaki birlik beraberlik mesajları halkın güvenini pekiştirir. En son kapılar projesindeki ve buna benzer kent yararına olan projelerdeki birlikte yaptıkları açılışlar güzel bir tablo örneği. Mersin için yıllarca beklediğimiz Metronun start alması, Pamuklu barajı sorunun kısmi olarak çözüme kavuşturulması Mersinli olarak umutlarımızı çoğaltıyor. Mersin Ekonomi Platformu olarak Mersin için yola çıktık şiarıyla Sn.Valmiz Pehlivan ve Sn. Büyükşehir Belediye Başkanımız Seçer’i ziyaret ettiğimizde kente dair ortak sorun ve konular üzerinde fikir alışveriş ile bunu pekiştirmiş olduk.
Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Sabri Tekli’nin model fabrikası, Lise ve hatta Yüksekokul açma konusundaki faaliyeti, ara eleman bulma ve yetiştirme aksiyonları en önemlisi kentle birleştirerek yapmasını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi(TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek yine tarımın önemli olduğu verimli topraklarımızın kullanılması açısından ayrıca kadın kimliği ile temsili yeti ve diğer şehirlerde Mersin’i tanıtıp anlatmasını hemcinsimiz olarak ayrıca takdir ediyoruz.
Şaşalı geçen seçimlerden sonra Mersin Sanayi ve Ticaret Odasında birleşmenin ve her fırsatta dilinden “BİZ” olmayı “BİZ” demeyi unutmayacağız diyen genç başkan Hakan Sefa Çakır ve tüm ekibini alkışlıyoruz.
Mersin’e değer katan birçok dinamik oda, dernek, aktivist ve İş insanları mevcut. Bir tarafında dağ diğer tarafında masmavi deniziyle vazgeçilmezimiz.
Bu kentin sadece daha fazla birleşmeye ve birleştirici dil kullanmaya ihtiyacı var. GÜZEL ŞEHİR olarak akım başlatmak istiyorum. Bu kadar güzelliğe sahip olan bir yerin kıymetli alanları olan 100.Yıl Tabiat Parkındaki ender bulunan kum zambakları ve carettalar için bu kentin Valisinin ve kent dinamikler ininde harekete geçeceğini ümit ediyorum.
GÜZEL ŞEHİR akımıyla kentimizdeki aşırı göç sorununa ivedilikle çözüm bulunması gerektiği hususunu hatırlatmak istiyorum. Aşırı trafik ve beraberindeki sıkıntıları tartışmaya gerek duymadan çözüm yolu bulunacağına inanıyorum.
Siyaset gözetmeden bu kenti yönetenler varken hepimize düşen tek görev kent için birlikte adım atmak, kendimizden çok kentimizi düşünmek olmalı.
Ziyaretlerde istemekten çok biz ne katkı sunabiliriz demeyi öğrenmek…
Pankart açıp mini gruplarla sadece muhalefet olmak veya birilerinin silahşörlüğünü üstlenmek yerine sorunun kaynağıyla bir araya gelip ortak çözüm yolu bulmak.
Her yerde Mersin çöp oldu, şu oldu bu oldu diye şikâyetten vazgeçip bu saatten sonra gelecek nesillerimiz için ne yapabiliriz diyerek taşın altına elini koymak.
Mersin’de ki seçimlerde tek adam, tek siyaset ve kayırmacılıktan kesinlikle vazgeçip demokrasi şölenini adabıyla yaşamak ve yaşatmak.
Bütün bu argümanları yaptığınızda zaten Güneş Kent Mersinimiz ’de yaşamak ömrü uzatır.