Melekler ve Şeytanlar!

Yoksa dünyayı şeytanlar mı yönetiyor?
Duruma bakılırsa evet.
Peki dünyayı şeytanlar yönetirken melekler ne iş yapıyor.
Onlar şeytanların azametinden korkup ya bir yerlere saklanıyorlar, yada kaçıyorlar.
Eğer öyle değilse, nedir bu başımıza gelenler ve nerede bu melekler?
Şeytan öyle bir şey ki hemen bulunduğu şeklin kabını alıyor. Ya beynimizin bir köşesinde algılanmış odasında oturmuş avını kolluyor,yada yeni yolculuklara hazırlanıyor, yeni ülkeler fethetmek üzere.
Meleğin ise eli kolu bağlı. Bir gün kendini şeytanın şerrinden kurtarsa kar ettim sanıyor.
Şeytan büyük düşünürken, melek uyuşuk uyuşuk oturuyor.
Eğer işlerin doğru düzgün gitmesini istiyorsak elbette meleklerin yanında yer alacağız.
Ve o melekler de şeytandan daha cesaretli daha korkusuz olmak mecburiyetinde olmalılar.
Daha akıllı olmak mecburiyetinde olmalılar.
Bunu yaparken meleklerin ilk yapacağı iş korkuyu yenmesidir.
Bütün kahramanlar meleklerden seçilmiştir.
Hepsi de ölümü göze almışlardır.
Kürşat, kırk kişiyle Çin sarayını basmış.
Ulubatlı Hasan yediği onlarca oka rağmen elindeki bayrağı bırakmamış.
Seyit Onbaşı iki yüz altmış kilo mermiyi topun namlusuna sürüp İngiliz donanmasını batırmış.
O çocuk gizlice Yunan karargahına girerek silah deposunu havaya uçurmuş,
Tarlasını elinden almak isteyen Ağayı vurup cehenneme yollamış.
Tarih kitapları bu ve buna benzeyen kahramanlık hikayeleriyle doludur.
Toplum bu gibi melekler sayesinde Şeytanların kötülüklerinden korunmasını bilmiştir.
Bugün işimiz zor.
Şeytan her yerde ve gittikçe dünyayı istila ediyor.
Melekler az.
Böyle giderse mazlum insanlar daha da ezilecekler.
Bu kötü duruma seyirci kalınamaz.
Önce iyi niyetli insanlar bir araya gelmeli büyük bir güç oluşturmalı.
Yapılan haksız, hukuksuz işlere karşı durmalı.
Toplumun içindeki meleklerden yeni kahramanlar ortaya çıkmalı.
Mesela, bu virüs veya benzer şeytanlara karşı oturup evde durmayla olmaz.
Onları yenecek başka bir yol bulmak gerek.
Bilim yapmak isteyen insanların önü açılmalı. İşin erbabı iş başına getirilmeli.
Böyle boynu büküp bekleyip duramayız.
Bir şeyler yapalım.
Şeytanları yenelim.