Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nurullah AYDIN

Maden Kazası Akılcılık ve Kadercilik

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN Yazar Öğr.Gör. Nurullah AYDIN
17 Mayıs 2014
Nurullah AYDIN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma’daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları iç içe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir.
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir.
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır.
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meNurullah AYDIN
16 Mayıs 2014-ANKARA

MADEN KAZASI AKILCILIK VE KADERCİLİK

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma'daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları içiçe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir. 
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir. 
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. 
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır.  Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.ydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır. Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma’daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları iç içe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir.
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir.
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır.
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meNurullah AYDIN
16 Mayıs 2014-ANKARA

MADEN KAZASI AKILCILIK VE KADERCİLİK

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma'daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları içiçe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir. 
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir. 
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. 
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır.  Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.ydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır. Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma’daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları iç içe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir.
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir.
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır.
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meNurullah AYDIN
16 Mayıs 2014-ANKARA

MADEN KAZASI AKILCILIK VE KADERCİLİK

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma'daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları içiçe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir. 
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir. 
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. 
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır.  Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.ydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır. Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma’daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları iç içe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir.
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir.
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır.
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meNurullah AYDIN
16 Mayıs 2014-ANKARA

MADEN KAZASI AKILCILIK VE KADERCİLİK

Her doğal afet sonrasında olduğu gibi Manisa Soma'daki maden kazasında da uyutma ve uyuşturma operasyonu sürdürülmektedir.

Kimi göstermelik üzüntüde, kimi çarpıtmada, kimi olayı soğutma çabasında, kimi din istismarında, kimi toplumu germekte, kimi toplumun gazını alma ve yumuşatmada.

Yüzyıllar boyu insanlar gerek kendileri gerekse yaşadıkları içiçe oldukları doğayla sağlıklı yaşama arayışı içinde olmuşlardır.

Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye, sorgulamaya dayalı akılcı yaklaşımlarla, beş duyu ile deney ve gözlemlerle gerçeği ortaya çıkarma, çözüm bulma çabaları ile bilim dalları gelişir.

Akılcı düşünme ve pozitivist bakışa dayalı tecrübe birikimi ile doğayla uyumlu yaşam ortamı geliştirmişlerdir.

Aklı ve bilimden yoksun yüzyıllar öncesinin hurafelerine göre düşünen kesim için ise en güçlü uyuşturucu, tüm pislikleri örtbas etmek için gereken en mükemmel yatıştırıcı olarak din’i kullanmaya çabalamışlar ve çabalamaya da devam etmektedirler.

Ne yazık ki din; doğa olaylarına karşı teslimiyetçi öngörüler içermemesine rağmen din istismarcıları dini kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Eğitimsiz, bilgisiz, çaresiz, sıradan insanları kontrol etmek için mükemmel bir araç olan din yine istismar aracıdır.

Ateş, duman ve zehir ortamında insanlar acılarıyla yaşlarken; bazıları bunlar olağan şeyler diyor, ölüm ve kaza bu işin fıtratında var diyebiliyor, 1800′lü yıllardan örnekler verebiliyor. Kimisi ölen madenci yakınlarına tokat atıyor, kimi tekme atıyor.

Onlar; maden işletmeciliğinde; çağdaş dünya’da ne gibi bilimsel çalışmalar yapıldığını, önlemler alındığını, konuşmuyorlar yazmıyorlar, tartışmıyorlar.

İslam ülkelerine bakın, katliamlar, hırsızlıkları, yolsuzluklar, doğal felaketler var. Ne yapıyorlar, takdiri ilahi diyip şeytani yöntemlerle üstünü kapatıp, uyumaya bırakıyorlar.

İslam ülkelerindeki her felaket; bilimsel araştırma konusu edilmiyor.

İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’da; akıl etmiyormusunuz, düşünmüyormusunuz, ders almıyormusunuz ayetleri varken, sahtekar din istismarcıları, din allemeleri, din’i teslimiyetçiliğe ve e kaderciliğe mahkum etmişlerdir. 
Onlar ki; nedeni, niçini araştırmayan sorgulamayan insnaların beyinleri kilitlemişlerdir. 
Onlar ki; her felaketin ardından kitleleri uyuşturmaya, devam ediyorlar. Bu dünyada ve öte dünyada da karşılığını göreceklerdir.

İş kazaları; iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkarlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. 
Günümüz teknolojisinde bu gibi iş kazalarına mesleki facia, mesleki katliam denir.

İş sağlığı ve iş güvenliğin çok iyi olduğu iş yerlerinde; bu boyutlarda iş kazaları meydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır.  Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.ydana gelmez. İhmal olmasa, denetimler düzgün yapılsa, işçinin hayatı sudan ucuz olmasa bu felaket yaşanmaz.

Yeni teknolojiler; dikkatli planlamalar, felaketleri azaltmıştır. Dünya’da iş kazaları oranları süratle düşmektedir.
İnsanlar bu çağda ölümsüzlüğü bulabilecek kapasiteye sahipken eceliyle ölmeyi bile başaramıyorlar.

Günün Sözü: Aklını kullanamayanların felaketlere uğraması kaçınılmazdır.

Paylaş
Etiketler: doğal afetkazamadenMaden KazasıManisa Soma
Önceki Yazı

İş Kazaları Bir Cinayettir, Hukukta Yeni Düzenlemeler Yapılmalıdır

Sonraki Yazı

Necdet Çelikdönmez’in Vefa Dolu Dünyasından

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN

İlişkili Yazılar

Nurullah AYDIN

İktidar Savaşı ve Propaganda

19 Kasım 2018
5.1k
Nurullah AYDIN

İktidar Savaşı ve Propaganda

19 Ekim 2018
5k
Nurullah AYDIN

Siyasal/Ekonomik Şekillendirme

10 Ekim 2018
5k
Nurullah AYDIN

ABD-NATO ve Türkiye

04 Ekim 2018
5k
Sonraki Yazı

Necdet Çelikdönmez’in Vefa Dolu Dünyasından

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap