Geniş bir bahçede, lavanta çiçekleri göz alıcıydı. Bahçenin arkasında kır evi ve önünde ise lavanta ile ilgili satış ofisi vardı.
Yoğun lavanta kokusu ve bahçıvan tarafından karşılandık. Bahçıvan orta yaşlı bir kadındı. Kadın, “Gecemizi de veriyoruz ama istenilen kaliteyi tutturamıyoruz,” dedi. Kadının lavanta bahçesinde kendinden geçercesine çalıştığı belliydi.
Bahçenin kenarında domates sahası vardı. Domatesleri sordum. Onların durumu daha kötü, yağmur yağmadığı için, yaz sıcaklarına, yapılan sulamanın dahi bahçeye fayda etmediği, problemini yaşıyoruz. Teyzeye yalnız sıcaklar mı diye sordum. Tohumun da etkisi var. Tohumu dışardan alıyoruz. Yabancı tohum, kaliteli ürün vermiyor, dedi.
Lavanta çiçeklerinin çevresini domatesle sarmışlardı. Domatesler dalında çürüyordu. Sağlam domates bulamadım. Tohum yerli olmayınca sulasan da ilaç atsan da verim alamazsın. Nitekim alınmıyor, dedi.
Bu kadar çalışma ve emek, karşılığı böyle olmamalıydı. Bunu söyleyen gece gündüz başından ayrılmayan sahibiydi. Su dediler olmadı. İlaç dediler daha kötü oldu.
Lavantanın durumunu sorduk. Lavanta çiçeği bir ara iyi gidiyormuş, sonra ne olmuşsa, çiçek açarken gerileme başladı. Çiçek açmasını tamamlasa da peşinden solmaya başlarmış. Ayrıca güzel koku alamıyorsun. Koku problemi için bankaya baş vurduk sıcaktan etkilenmiş olabilir, dediler.
Lavanta çiçeklendikten sonra toptan alanlar oluyordu. İki senedir, gelen giden veya sorana dahi olmuyor. Lavanta yağını çıkarıyoruz fakat yalnız, iç piyasaya satabiliyoruz.
Ofislerinden, satın aldığımız, lavanta yağından üretilen sabun ve koku, gerçekten güzeldi. Ayrılacağımız zaman bahçeyle uğraşan, kadının oğlu geldi. Oğluna bazı konuda bilgi verdim. İlk defa duyuyorum dedi. Hastalıklı domatesleri, sapı ve kökleriyle, çuvala doldur ve çöpe at. Bahçeye düşen domatesleri de kaybet ki, hastalık seneye domatesi vurmasın. Domates koparttığınız yerlere ziraat mühendislerine sor mikrop öldürücü ilaç atarsan iyi edersin.
Lavanta bahçesi belki de domates ve salatalıktan, hastalığa yakalandı ve yandı çıktı. Hiçbir şey elde edemedik dedi.
Seneye bekliyorum dedi ve bizi uğurladı. Bugün internetten haberleşiyoruz.