Üetim ve tüketim arasındaki dengenin sağlanması için tohumun toprağa atılması gerekiyordu. Dengeden bahsetmek, sattığın ürünle, harcamanı kurtarmaktı.
Verimlilik konusundaki çalışmalar, çoklarını memnun ediyordu. Fakat devletin denge tanımındaki tutarsızlığı, ithalat ve ihracatı belirli bir raya oturtamayacaktı.
Kıvamındaki bir toprağa tohumu nemli ortamda bir süre tuttuktan sonra, atmanın sevincini yaşadılar. Tohumlar zamanından önce çimlendi. Ellerindeki teknik araçlarla tarımı en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorlardı.
Tohumun çimlenip büyümesiyle oluşan gövde, güçlü ve sağlamdı. Bunun nedenini tohumların seçilmiş olmasına bağlıyorlardı. Burada kaliteli tohum kavramı devreye giriyordu. Demek ki tohum besin deposu büyük yani iri olacaktı.
Tohumun kalitesi yüksek olduğu için verimlilik oranı da yüksek olması gerekiyordu.
Dededen kalma tohumun kalitesinin ortaya çıkması, gözleri bir defa daha yerli tohuma çevirmiştir. Buna rağmen, ithal edilen arpa ve buğdayın çiftçiyi ne kadar üzdüğünü ancak içinde olan anlayacaktır.
Bu şekilde ithal edilen tahılların çiftçiden alınmaması köylüyü perişan etmektedir. Çok uluslu şirketlerin oyuncağı durumuna gelmek, herhâlde böyle bir şey.
Ayrıca tahılların ithalindeki gümrüğü sıfırlamak da ayrı bir gariplik. Niçin sıfırlıyorsunuz, hangi akla hizmet ediyorsunuz. Yani ABD vatandaşı olsanız köylünüze veya çiftçinize çalışırdınız. Peki niçin köylümüze çalışmıyorsunuz. Tarım bakanı acaba ABD ile veya besin şirketleriyle danışmanlığı mı var.
Bir taneciğin içindeki besin maddesiyle sarılı olan, yavruyu oluşturacak olan hücre, canlılığını kaybetmedikten sonra, çimlenip gelişecektir. Çimlenme olayı, hava, su ve sıcaklığa bağlıdır. Tohumun çimlenmesi yüksek düzeyde olursa bitki çok iyi olacaktır.
Çiftçilerin ana ve baba tohumlarını koruması ve ekmesi gerekmektedir. Yoksa genetiği değişmiş tohumların esaretine gireceğiz.
Patates tohumunu İsrail’den alan arkadaş, ikinci sene ekildiğinde verimli olmadığını, söylediğinde şaşırmadım. Bir de bu ürünlerinin genetiği ile oynanma olayı var ki, o da ayrı bir konu.
Tohumun iri ve besinli olanını seçmek, hiçbir işe yaramamaktadır.
Hasan TANRIVERDİ