Kurtlar Vadisi Filistin Filmi Üzerine

Kurtlar Vadisi Irak’ın Ardından Kurtlar Vadisi Filistin Göğsümüzü Kabartacak!

Kurtlar Vadisi Irak filmiyle ilgili yazımızda da belirttiğimiz gibi, Kurtlar Vadisi Filistin de aynı şekilde Türk İslam Toplumu için, Türk İslam dünyası için son derece önemli bir vizyon ve dönüm noktası oluşturmaktadır. Daha düne kadar Rambo I, II, III, IV, gibi aksiyon filmlerinde Amerikan gücü bütün dünyaya deklare edilmişti. Kurtlar Vadisi Irak ve Filistin ile Türk gücü bütün dünyaya “sanat” kategorisinde deklare edilmiştir. Nasıl ki, bin sayfalık bir kitapla anlatılan bir belgesel veya olayı, son on yıllık bir ara dönemi, en basit bir karikatür özetleyiverir ya, işte Kurtlar Vadisi de, hiç bir hariciyenin başaramayacağı şekilde bir imaj ve bir psikolojik güç oluşturmuştur. Bu da toplum hayatında sanatın gücünü ap açık göstermektedir.

Filmin Türkiye’de ve Dünyada vizyona girme tarihi, önce Kasım 2010 olarak açıklandı. Ardından Gazze’ye insani yardım malzemesi götüren Mavi Marmara Gemisi olayı nedeniyle senaryoya ilaveler yapılarak vizyon tarihi 28 Ocak 2011 tarihine ertelendi.

Filmin Teknik Kadrosu ve İncelemesi:

Yapımcılığını PANA Film adına Raci ŞAŞMAZ, yönetmenliğini Sadullah ŞENTÜRK’ün yaptığı filmin senaryosu Raci Şaşmaz,  Bahadır ÖZDENER ve  Cüneyt AYSAN tarafından yazıldı. Senaryo metni bu üç kişinin adeta oy birliğiyle oluşturulmuştur. Filmin oyuncu kadrosunda ise Necati ŞAŞMAZ, Gürkan UYGUN, Kenan ÇOBAN ve Erhan UFAK isimleri yer almakta. Kamera arkasında yine uluslararası bir ekibin yer aldığı filmin özel efekt koordinatörlüğünü ”Er Ryan’ı Kurtarmak”, ”Cennetin Krallığı”, ”Büyük İskender”, ”Soğuk Dağ”, ”Kara Şahin Düştü” ve ”Kurtlar Vadisi Irak”ın özel efektlerini yapan Mark MEDDİNGS yapacak.

Meddings, “Hollywood setlerinde hangi imkânlar varsa aynılarını Türkiye’de de bulabiliyoruz.” diyor çekim sürecinde.  Zira Adana ve Tarsus film için adeta Hollywood film platosuna dönüştürülmüş durumda.

Filmin Tarsus çekimlerinde, Kırkkaşık Bedesteni’nin bulunduğu Şehit Kerim Mahallesi adeta küçük bir Filistin haline getirilmiş. Tarihî bedesten, cami ve Bilal-i Habeşi Mescidi restore edilmiş. Bedestendeki hediyelik eşya dükkânlarına Arapça tabelalar asılmış. Sokak duvarları sarı renklere boyanmış, Filistin’dekilere benzeyen özgürlük sloganları duvarlardaki yerini almış. Bu manzarayı görünce sanki Filistin’de yürüyormuş hissine kapılıyorsunuz.

Tarsuslu bir esnaf, “‘Tonlarca para harcasak böylesine güzel bir reklam yapamazdık, bir yıllık ciromuzu 10 günde kazandık.’ diyor dizinin ilçeye katkısını anlatırken.

Filmin dublör koordinatörlüğünü ekibi ile ”Er Ryan’ı Kurtarmak”, ”Mumya”, ”Mumya Dönüyor” ve ”Kurtlar Vadisi Irak” filmlerinde görev yapan Çek asıllı Dusan HYSKA yapacak.

Filmin teknik altyapısı için hiç bir masraftan kaçınılmamıştır. Bu haliyle yapılan masrafları kat kat geride bırakarak büyük hasılat rekorları kırması beklenmekte. Konseptin  “dava” kavramıyla örtüştürülüp tam bir ticari tuzak olarak görülmesi ise son derece talihsiz değerlendirmelerdir. Zira neticede Pana Film ne Hilal-i Ahmer, ne Kızılay, ne de Noel baba rolünde. Bu başlı başına bir sanat ürünü ve yapımcı firma da, sanatçılar da bu filmle elbette ki para kazanacaktır. Ne güzel bir durum ki, hem para kazanılıp hem de psikolojik savaş yürütülmekte.

Bu konuya ticari kaygıları ön plana tutan değerlendirmeler yaparak yaklaşanlar zaten izandan yoksundurlar.

Filmin İçerik Açıdan İncelenmesi:

Kurtlar Vadisi dizinin ilk zamanından bu yana misyon taşıyan film türlerindendir. Kurtlar Vadisi senaryo aralarında veya içlerinde toplumu bilgilendirdiği gibi, yönlendiren bilinçlendiren misyonu da bulunmaktadır. Bu yönüyle Vadi “Toplum Mühendisliği” alanında önemli bir misyon taşımaktadır.

Kurtlar Vadisi Filistin filmi de yine benzer bir şekilde dünyadaki İsrail devletinin yaptığı küresel haksızlığı, kıyımı, terörü eleştirmek, dünya gündemine taşımak, tepkileri müteyakkız hale getirmek gibi önemli bir misyonla yüklüdür. Bu nedenle daha önce çekilmesi düşünülen ve ona göre vizyon tarihi konulan film Mavi Marmara olayı ile kapsam genişletme gereği duymuştur.

Dizi sadece Türkiye’de değil, Arap dünyasında, Avrupa ve Amerika’da da büyük yankı uyandırmaktadır.  Hatta Araplar çocuklarına Polat ve Memati isimlerini bile koymaya başlamışlar. Film dünyası “Polat” karakterini İngiliz ajan James BOND’a benzetmekteler.

Kurtlar Vadisi dizisinin ilk döneminde konsept danışmanı Soner YALÇIN vardı. Soner YALÇIN’ın düşünce yapısı bellidir. Soner YALÇIN’ın diziden ayrılmasıyla bir kısım eleştirmen, gazeteci ve onların etkisinde kalanlar PANA Film veya Kurtlar Vadisi ekibi, ağzıyla kuş tutsa bile, TU-KAKA olarak değerlendirmektedir. Bunu halihazırdaki Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde, Muro’da, Kurtlar Vadisi Gladyo’da, Kurtlar Vadisi Irak filminde aynı şekilde sürdürdüler. Çok yakında vizyona girecek olan “Kurtlar Vadisi Filistin” filminde de başta Kelebek Yazarı Cengiz SEMERCİOĞLU, Vatan yazarı Mutlu TÖNBEKÇİ ve bu gibileri benzeri PARANOYAK değerlendirmeleri yineleyeceklerinden şüphe yok.

Kurtlar Vadisi Filistin’de Polat’ın ekibinin İsrail’e değil de Filistin topraklarına gittiğini söylemesi bile en başta “sizin gözünüzle değil kendi gözümüzle görürüz” söylemimize tercüman oluyor  lisan-ı hal ile.

Film içinde yer alan, bir nevi yardıma adeta susamış, zerre kadar ümidi kalmamış, son varolan ümitlerini de taşla, sapanla harcayan Arap dünyası sanki Polat’ı “heraklit” olarak görmekte.

Filmde bir diğer vurgulanacak konu da, İsrail’in iletişim veya bilişim altyapısında nasıl bir düzeyde olduğu ortaya konmakta. 11 Eylül den sonra, Kurtlar Vadisi Irak ile tam bir rovanş alınmamıştı fakat Kurtlar Vadisi Filistin ile gerçek teröristin İsrail Devleti olduğu bütün dünyaya SANAT KATEGORİSİNDE deklare edilmiş olacak.

Filmi 28 Ocak ta beyaz perdede izlemek için sabırsızlanıyoruz.

Not: 

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.