Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Küresel Sermaye Yerel Emek

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
26 Mayıs 2021
Hüseyin ŞENGÜL, Siyaset & Politika
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1980’lerde kapitalizm önemli bir aşamaya ulaştı.

Aşama ya da değişimin adına küreselleşme denildi.

100 yıllık süreçte bu aşamanın diğer dönemlerden nitelik bir farkı var: Dijital ya da bilişim çağı denilen bu dönemin küreselleşmeyle örtüşmesidir. Daha doğrusu bilişim ve ulaşım teknolojilerinin ulaştığı seviye, küreselleşmeyi tetikleyen, ona üretim ve dolaşım alt yapısı sağlayan bir zemin sundu.

Küreselleşmenin birbirini tamamlayan üç özelliği var.

1) Ucuz emek piyasası: Sermayenin dinamiği olan maksimum kar hedefi, sermayenin ucuz emek piyasasına yönelmesini gerektirdi. Kendi ülkelerindeki işgücü fiyatına göre, geri veya gelişmekte diye tabir edilen ülkelerdeki işgücünün ucuzluğu, kapitaliste emek değeri üzerinden daha fazla artı-değer kazandırmaktadır. (Burada bir üretim sürecini ele almadığımız için, Marx’ın emek ve işgücü için getirdiği farklı tanımlamaların ayırdına girmiyoruz).

2) Kirli üretim sektörlerinin ihracı: Havasını, suyunu kirleten, yeşilini, ağacını kurutan, tarımına zarar veren demir-çelik, tekstil, kimya ve madencilik gibi sektörlerin yatırımlarını kendi ülkelerinden diğer ülkelere kaydırarak, kirliliği yatırım yoluyla ihraç ediyorlar.

3) Sermayenin ulusal olmaktan çıkışı ve üretimin parçalanması: 1900’lerden bu yana uluslararası ölçeklerde yayılan sermaye, çoktan ulus temelli alandan çıktı ve uluslararası alandaki ulaştığı seviye itibariyle, farklı odakların sermaye bileşenlerinden oluşan uluslararası şirket temelli niteliğe sahipler.

Bir şirket ilk kurulduğu ve merkezinin olduğu ülkenin adıyla anılsa da o şirket, o ülke menşeili sermayeye ait değildir. Örneğin Hyundai firması Güney Kore olarak anılır, ama şirketin sermaye bileşenleri bambaşka bir kompozisyona sahiptir.

Bu anlamda artık falan ülke sermayesinden değil, filan sermaye grubundan söz ediliyor. Bunun politik anlamı, çoktan beri yerli ve milli üretim söylemlerinin hiçbir karşılığının olmadığıdır. Bizim gibi ülkelerde yerli ve milli kavramları, iktidarların propagandasından ibaret, içi boş söylemlerdir!

Ayrıca meta ekonomisi öyle bir hale geldi ki, bir malın bileşenleri onlarca farklı ülkede onlarca farklı firmalar tarafından üretilmektedir. Bilişim teknolojileri sayesinde üretim sürecinin tasarımı, montaj aşamasına getirilen bir malın parçalar düzeyinde farklı noktalarda üretiminin yapılması ve pazarlama sürecinin planlamasının koordineli hale gelmesi küreselleşmenin tipik bir özelliğidir.

Üretimin ve ticaretin devasa hacimlere ulaşmasına imkân veren bu gelişmeler, uluslararası ticaret ve finans hukuku alanında da yeni gelişmelere yol açtı. Örneğin sözleşmelere uluslararası garanti getiren tahkim yasaları gibi.

İşte bütün bunların toplamına küreselleşme deniliyor.

Küreselleşme kavramı siyasi literatüre sokularak, antipatik olan hatta kötülükle anılan emperyalizm kavramının yerine geçirildi. Aslında küreselleşme, kapitalizmin dünyaya yayılması dinamiğinin ulaştığı aşamanın ifadesi olarak, emperyalizm kavramının yerine kullanılan tumturaklı bir addır.

Fakat küreselleşme 40 yıl öncesinin emperyalizmi de değildir!

Emek küresel değil

Küreselleşme ile sermaye özgür dolaşım imkanlarına sahipken, neden emeğin özgür dolaşımı yok? Halbuki sermaye ve emek, bir bütünün, daha doğrusu bir üretimin birbirine bağlı iki parçasıdır. Meta ekonomisinin (ki, buna kapitalizm denilir) olmazsa olmaz ayağı olan emeğin küreselleşmesine, yani serbest dolaşımına neden izin verilmiyor?

 

Sermayenin serbest dolaşımı karşılığında dünya egemen sistemleri tarafından emeğin serbest dolaşımının engellenmesi hem bu sömürü düzenini katmerlendiriyor hem de hukuken emek aleyhine büyük bir haksızlık yapılıyor.

 

 

 

Sermayenin ulus sınırları ötesinde cirit atmasına karşılık, emeğin ulus sınırları içerisinde tutulmasının bir hukuku yoktur ve bu ne sermayenin ne de iktidarların umuru değildir.

Böylesine böyledir ama…

Emeğin küreselleşmesi mümkün mü?

Bir kesimi kızdırma pahasına, emeğin küreselleşmesinin mümkün olamayacağını yazacağım.

Emeğin küreselleşmesi mümkün mü sorusuna, emek neden serbest dolaşım istiyor sorusundan başlamak gerekir.

Emeğin serbest dolaşımı talebi, sermayenin serbest dolaşımının karşılığı olarak isteniyor. Öyle ya; sermayenin böyle bir hakkı varsa, emeğin de olmalı.

Emek neden serbest dolaşım hakkı istiyor?

Bunun tek ve haklı bir cevabı var: Daha iyi yaşamak için!

Daha iyi yaşama talebi (ki, son derece insanidir) ne anlama geliyor?

Batı kapitalist ülkelerinin haricindeki ülkelerde yaşayan milyarlarca nüfusun hemen tamamına yakını işsizlerden, açlardan, yoksullardan, karın tokluğuna çalışan ve çok kötü koşullarda yaşayanlardan oluşuyor.

Emeğin önündeki dolaşım engeli kaldırıldığında, yüzlerce milyonlarca nüfusun Batı’ya aktığını düşünebiliyor musunuz?

Ortada ne Avrupa ne ABD kalır!

Elbette burada kapitalist üretimin azami kâr hedefinin getirdiği sömürü ve çevre tahribatının, özellikle silahlanmaya trilyonlarca dolar harcanmasının toplumsal sorunlara kaynaklık eden gerçekliği esastır.

Fakat dünyamızın geldiği bu aşamada nüfus artışının gittikçe artan bir sorun halini aldığı da bir gerçek

Sermayenin serbest dolaşımı ile emeğin serbest dolaşımı arasında nitelik bir fark var.

Sermaye bugün burada, yarın orada olabilir. Bunu kolayca yapabilir. Tuşların ucundan milyon dolarlar akıyor. Fabrikayı buraya kurar, yarın söker başka tarafa kurar. Sermayenin hareketi, bulunduğu yerdeki toplumsal hayatı demografik olarak altüst etmez.

Ya emek?

Emek demek, insan demektir. Emeğin serbest dolaşımı dünyanın bugünkü demografik haritasını altüst eder.

 

Emeğin küreselleşmesi konusuna bu açıdan bakıldığında bunun bugünkü koşullarda mümkün olamayacağı görülür. Dolayısıyla ABD ve AB’ye göçmenlik üzerinden eleştiri yöneltmenin anlamlı olmadığının altını çiziyorum.

Elbette mültecilik ile göçmenliği ayırıyorum.

Ceberrut devletlerin siyasi nedenlerle hedef aldığı kimi kişi ve grupların yaşam haklarını tehdit etmesi, temel hak ve özgürlüklerini ihlal edici uygulamaları karşısında, bu kesimlerin can güvenlikleri nedeniyle mülteci konumuna düşürülmelerine kucak açan ülkelerin politik tutumları saygıyla karşılanmalıdır. İstisnaları saymazsak mülteci kabul eden ülkeler de Avrupa ülkeleridir.

İstenilir olan, emeğin serbest dolaşımıdır ancak yaşanılır olan başka bir gerçekliğe işaret ediyor.

Küreselleşme, nüfus, demokrasi

Dünyanın bugün geldiği noktada nüfus baskısı, göç olgusu ve çevre kirliliği, sınıf çelişkilerini baskılayan (onun yerini alan değil) önemli bir unsurdur. Diğer bir deyişle batı kapitalizminin politik gündeminin ilk sıralarında emek dünyasının ekonomik ve politik taleplerini bastırmasından çok, milyarlarca nüfusun taşıdığı potansiyel tehlikenin yer aldığı kanısındayım.

Küreselleşmenin batı dışındaki ülkelerde demokratikleşmeyi sağlayacağı, uluslararası hukuku güçlendirerek ulus devletlerin kendi halklarına karşı fütursuzluklarını sınırlayacağı iddialarının bugün boşa çıktığını görüyoruz. Hatta batı dışındaki toplumların büyük bir çoğunluğu, küreselleşmenin siyasal bozulmayı artırıcı ve dikta yönetimlerine daha fazla zemin hazırlayıcı sonuçlarıyla cebelleşiyor.

Paylaş
Etiketler: küreselsermayeYerel Emek
Önceki Yazı

Hayırlı Evlat

Sonraki Yazı

Bizler İller Arası Gönül Köprüsü Kuran Kültür ve Sanat Dostlarıyız!

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sibel GELBUL

Fanusa Kitleyeceğiz

25 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Bizler İller Arası Gönül Köprüsü Kuran Kültür ve Sanat Dostlarıyız!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap