ABD, AB, Rusya, Çin, İran, İsrail ve biz küresel resmin orta saha oyuncuları ve daha alt piyonlarını müzikli bir aşık atışması tadında düşündüm. Bakalım beğenecek misiniz ?
ABD – Süt içtim dilim yandı amanın aman, Irak da kilim yandı….
Türkiye – Dargın ayrılmayalım diye koştum sana dün.Gözlerim vagonları…
ABD – Ne demiştin niçin caydın sözünden. Hevesin bir an mıydı ? Geçirmedin teskereyi TBMM den.
Fransa – Bana ne bana ne, beni al onu alma.
Türkiye – Aldattın beni zalim.
AB – Yalannnn seni sevmediğim yalannn
Türkiye – Mektubunda diyorsun ki gel gayri. İbibikler öter ötmez ordayım.
Rusya – Unutmadım seni ben. Her zaman kalbimdesin.
İran – Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki. Bırakıp gittin insafsız böyle bırakılmaz ki.
Irak – Ellerim böyle boş boş mu kalacaktı. Gözümde hep böyle yaş yaş mı akacaktı ?
ABD – Aman petrol canım petrol
AB – Hepsi senin mi ?
Libya – Kadir Mevlam senden bir dileğim var. Beni muhanete muhtaç eyleme.
Türkiye – Oynatmaya az kaldı doktorum nerde ?
***
Filistin – Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
İsrail – Gel gel acımayacak.
Filistin – Yolun sonu görünüyor.
Türkiye – Senden ayrılalı gülmedim dostum.
ABD – Kaç kurtar kendini benden olacaklardan korkuyorum. Aklıma kötü kötü şeyler geliyor bak seni son kez uyarıyorum.
Türkiye – Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.
***
Suriye – Boş vere boş vere ne hale geldik.
Çin – Seninle bir dakika
Suriye – Gücüm yetene kadar.
ABD – Elalem ne derse desin hadi hadi hadi.
İngiltere – Gel gel sarışınım gel.
İsrail – Keskin bıçak.
Türkiye – Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye ?
Suriye – Benim için üzülme.
İran – İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız.
ABD – Bir gece ansızın gelebilirim.
***
Türkiye – Elbet bir gün buluşacağız. Bu böyle yarım kalmayacak.
AB – Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç.
Türkiye – Yemin ettim bir kere dönmem asla geriye.
Fransa – Ayrılmalıyız artık.
Türkiye – Son mektubu yazarken ben saadetler diliyorum.
***
Parayla sadet olmaz diyenlerle pra para para diyenler bakalım dünyayı nereye sürükleyecek ? Yaşayıp göreceğiz.
02 Nisan 2012 Pazartesi
UĞUR ÖZALTIN

















