Anılarım içinde, hediyeler önemli yer tutar. Hediyeler arasında ise çok değerli bulduğum, küçük kalemlerdir.
Küçük kalemleri, önemli bir anı olarak saklıyorum.
Bu anımın, nasıl geliştiğini açıklamak istiyorum.
Hediyenin bende bir anı olarak değer bulmasının ilginç tarafı, öğrencinin kullandığı kurşun kalemin, çok küçüldüğünde bana hediye edilmesidir. Ben de bu hediyeyi ki düşünün kalem üç cm. den daha küçük, iki cm. kadar. Küçük kalemi kim vermiş ise adını yazıyor ve saklıyorum. Kalemi ancak, iki parmağının ucuyla tutabiliyordu.
Küçük kalemleri, isimleriyle dalın çatallarına meyve gibi astım. Düşünün elli santim boyundaki ağaç dallarında kalemler isimleriyle asılıyor. Küçük kalemlerin kimi kahverengi, kimi yeşil ve kimi de kırmızı gibi her türlü renkteydi.
Bu şekilde iki dal hazırladım ve kalemlerle donattım.
Benim için dallara astığım, küçük kalemler anı değeri olarak çok yüksek, aklıma nasıl gelmişse onları sakladım.
Duygusal yönüyle, bu hediye sağanağını daha da değerli hale getirmek için, yaptığım bir çalışma daha oldu. Hayata atılmış öğrencilerimden, hediye büyük kurşun kalemleri, dala astım.
Lise son sınıfta, üniversite hazırlık öğrencisinin küçük kalem hediyesi ve hayata atılmış öğrencilerin hiç kullanılmamış kurşun kalemler hediye olarak, ağaç dalında asılıyor olmasını düşünebiliyor musunuz?
Burada hemen şunu da yazmak istiyorum. Hayata atılmış öğrencilerden hediye olarak yalnız bir tane ağaç dalına asmak için, kurşun kalem kabul ediyorum.
Yıllara direnemeyen, küçük kalemleri önlüğümün önündeki, sehpanın üzerine yerleştirdim. Son önlüğüm ve yıllara ait küçük kalemler, değerli anılarıma gözüm gibi bakıyorum. Bunlar benim duygusallığımı zirvede tutuyorlar.
Son önlük ve küçük kalemler anılarıma baş tacı olarak saklıyorum. Kır çiçeklerini de kurutup astım. Aynadaki silik görüntü gibi, onları da izliyorum.
Hediye kalemleri de ağacın dalına astım. Şu anda üç değişik anılarınım tacını gözümün önünde görüyorum.
Küçük ve büyük kalemlerin hikayesini böylece tamamladım.
İnsan içinde tutması gereken duyguları, her yerde söylememelidir. Aklına geldiği yerde şiir okur musun? Okusan gülünç duruma düşersin. Ancak duygularını anlayacak bir insana aktarırsan zevkine varırsın. Yine de duygularını abartmaya gerek yoktur. Duygular şiirsel duruma getirilmez. Anılarımı böyle düşündüm ve kimseye anlatmadım.
Hasan TANRIVERDİ




















