Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Emory Üniversitesi’nin şimdiye kadar türünün en kapsamlısı olan araştırmasına göre, iyileşen KOVİD hastalarında hastalığa karşı geniş ve etkili uzun vadeli bağışıklık gelişiyor.
Cell Reports Medicine’ de yayınlanan ve çoğu hafif veya orta ağırlıkta KOVİD geçiren 254 hastanın 8 aydan (250 gün) uzun süre takip edildiği araştırma virüse karşı bağışıklık cevaplarının kalıcı ve kuvvetli olduğunu gösteriyor.
Bulgular, özellikle pandemi sırasında koruyucu nötralize edici antikorların KOVİD hastalarında zamanla azaldığına dair erken veriler dikkate alındığında güven veriyor.
Antikor cevapları, özellikle de IgG antikorların hastaların çoğunda yalnızca kalıcı olmadığını, aynı zamanda önceden tahmin edilenden daha yavaş bir oranda azaldığını da ortaya koyuyor.
Bu da hastaların spike proteinini nötralize edebilen daha uzun ömürlü plazma hücreleri ürettiğini gösteriyor.
Bağışıklık tepkisinin, sadece hastalık şiddetiyle değil, aynı zamanda hastalığın şiddetine bakılmaksızın her on dekatta arttığı belirlendi ve bu da KOVİD tepkilerinde yaşa bağlı farklılıkları etkileyen bilinmeyen ek faktörlerin olduğunu düşündürdü.
Antikorlar yanında bağışıklık hafızası için bazı T hücrelerinin de aktive olması bağışıklığın uzun vadeli olmasını sağlıyor.
Virüse özgü CD4+ ve CD8+ T hücreleri çok işlevlidir ve tahmini yarı ömürleri 200 gündür.
CD4+ T hücre cevapları birkaç SARS-CoV-2 proteinini eşit olarak hedeflerken, CD8+ T hücre cevapları tercihen nükleoproteini hedefliyordu ki bu da aşılara gelecekteki nükleoproteini dahil etmenin potansiyel önemini göstermektedir.
Nekahet dönemindeki katılımcılarda ayrıca, mevcut koronavirüsün yakın bir akrabası olan SARS-CoV-1’in yanı sıra yaygın insan koronavirüslerine karşı artan bağışıklık da sergilediler.
Araştırma, KOVİD’ i atlatan hastaların SARS-CoV-2 varyantlarına karşı bile koruyucu bağışıklığa sahip olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Virüsün spike proteini dışındaki kısımlarını hedef alan aşılar koronavirüs varyantlarını karşı da etkili olabilir.
Gelelim neticeye
Bu sonuçlar, KOVİD i atlatanlar da uzun süreli ve güçlü antikor ve hücresel bağışıklık geliştiğini, bunun varyantlara ve diğer koronavirüslere karşı da koruyucu olabileceğini gösteriyor.
Sürekli mutasyon ortaya çıkan S proteinini hedef alan aşıların varyantlara karşı etkinliklerini yitirmeleri kaçınılmazdır ve her varyanta karşı yeni bir aşıyla da pandemi mücadelesi olmaz, sadece şirketlerin kasası dolar.
Pandemi aşılarının virüsün mutasyona uğramayan ve nötralizan antikor ve etkili T hücre cevabı sağlayan proteinlerini hedef alması ve elbette de burun yoluyla uygulanan aşılara odaklanması şarttır.
KOVİD geçirenlere tek doz aşı yapmanın bile en azından bir-iki sene -bence çok daha uzun yıllar- gerekli olmadığı da söylenebilir.
Kaynaklar:
https://news.emory.edu/stories/2021/07/covid_survivors_resistance/index.html
https://www.cell.com/cell-reports-medicine/fulltext/S2666-3791(21)00203-2
Makale: Longitudinal analysis shows durable and broad immune memory after SARS-CoV-2 infection with persisting antibody responses and memory B and T cells.
***
EK 1 (26.7.2021): OSMAN ELBEK: “Lüzum Üzerine: Aşı zorunlu olmamalı Aşı tereddüdüne yönelik çok sesli, çok aktörlü bir kampanya yürütülmeli Aşı olmayanların sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlanmamalı Aşı olmamış kişilerin çok sayıda insanın bulunduğu kapalı ortamlara girişinde hasta olmadıkları ortaya konulmalı“. Kaynak: https://twitter.com/osmanelbek/status/1419624862600024070?s=20
***
EK 2 (26.7.2021): İsrail Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bir analizden elde edilen ön veriler, aşılananlar arasında aşının enfeksiyonlardan korunmada %42 ve ağır hastalıklardan korunmada %60’a varan oranda azalma olduğunu gösteriyor. İsrail, 65 yaş üstü için 3. Doz güçlendirici aşı yapmayı planlıyor. Kaynak: https://www.ynetnews.com/health_science/article/bytq34n0u
***






















