Önüne geçemedik, peşinde ve takipteyiz. Takipteyiz özel kıyafetimizle; maske, tulum ve siperliğimizle.
Güne aydınlık başlayamadık, zil çaldı susturulduk. Zil sustu, sesimiz çıkmadı. Çıkaramadık sesimizi astronot giysilerimize ve kurallara rağmen. Korana elini kolunu sallayıp uzaklaştı. Bizler de mesafeyi koruyarak yerimizde saydık. Çok saydık, saymaya devam ettik karantina günlerini.
Toplu gösteri günlerini saydık, korona peşimizde diyerek saydık. Hormon verdik gösterilere, çoğalttık göstericileri, böylece umut ve gurur dağıttık.
Korona peşinde hareketsiz kaldılar. Tempomuzu bozmadık, kurallara uydular. AVM’LERİ açık tuttular, pazar yerleri serbest dediler. Kapalı salonları doldurdular. Kalabalıklardan kaçının, kitlesel dinleyici topluluklarından sakının, taraftar olmayın. Kendi bilgilerinize kulak verin.
Tutkulardan kurtulmuş bir zihin kale gibidir. Kişinin sığınacağı daha güçlü bir yer yoktur.
Böyle bir salgın hastalığın peşindeyiz, yanlış ifadeyi bırakıp önüne geçelim. Dört nala önünde koşalım. Hastalığı başımızdan atmak için, virüs özelliğinden çok sağlığımızı güçlü tutalım. Bağışıklığımızın güçlenmesi, GDO’LU ürünleri yememekten, bu ürünleri Yurda sokmamaktan geçer. Bu ürünler sağlıksızdır.
Zira hatanın son durağı yoktur.
Korona denilen zehrin önüne geçmek için, ince ve hassas bir çizgide koşuyoruz. Koşuyoruz yalpalayarak, düşme tehlikesi yaşayarak. Belki de yüksekten uçarak.
Önde ilerlemekten üzülüyorum, bir şey yapamadığım için dertliyim. Yine de elimi, kolumu açıp bekliyorum. Bekliyorum gelecek olanı. Bekledim, boşa geçmesin düzenim, boşa çıkmasın.
Örümcek ağına yakalanmış kara sinek gibi hissetmeyelim kendimizi.
Korona peşinde zamansız bir başlangıçsa, inşallah veda ile sonuçlanmaz.





















