Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kamuran ELBEYOĞLU

Korona Günlerinde Akıl Ve Ruh Sağlığımızı Korumak

Prof. Dr. Kamuran ELBEYOĞLU Yazar Prof. Dr. Kamuran ELBEYOĞLU
08 Nisan 2020
Kamuran ELBEYOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Korona virüsü yaklaşık bir ay önce Türkiye’ye geldi ve bütün dünyada olduğu gibi gündelik yaşamı bütün yönleriyle sekteye uğrattı. Birçoğumuz Mart ayının ikinci haftasından beridir giderek daha fazla artan oranlarda evlerimize çekilmeye başladık. Sosyal izolasyon normal şartlar altında bireyin kendini diğerlerinden ayrı ve farklı hissetmesi ve kalabalıklardan kaçması şeklinde patolojik bir psikolojik durum olarak tanımlanırken şimdilerde hepimiz sosyal izolasyonu norm edinmeye başladık.

Ancakgeleneksel psikoloji kuramları bize insan sosyal bir varlıktır ve dolayısıyla insanlarla yüz yüze ilişki kurma ihtiyacı içindedir, der.Oysa şimdi yüz yüze ilişki sağlığımızı korumak için kaçınmamız gereken ilk şeylerden birisi haline geldi. Evlerimize, güvenli kozalarımıza sığınıp, yaşamımızı büyük ölçüde evden dışarı çıkmadan sürdürmeye çalıştığımız bir dönemdeyiz. Eve kapanmak virüsle mücadele için en etkin yöntemlerden birisi, ama bunun yanı sıra beraberinde getirdiği birçok psikolojik sorun da var. En çok dillendirilen sorunlardan birisi evde kalıp ne yapamayacağını bilmeyen, canı sıkılan, patlayacakmış gibi olan insanların durumu. Bir diğeri, günlük hayatın normal ritmi içinde evdeki herkes kendi işini yaparken ve günün belli bir zamanını ev dışında geçirirken şimdi çocukların okula gitmemesi, zorunlu çalışmak zorunda olmayan aile üyelerinin evde sürekli olarak kalması durumunda ortaya çıkan iletişim çatışmaları. Tabii bir de bütün bunların üstünde, geleceğin son derece belirsiz olması ve daha da kötüsü pek umutlu görünmemesi ve bu belirsizliğin yarattığı kötümserliğin bütün gün evde izlenen televizyon programlarında sürekli verilen ölüm sayılarıyla pekişmesi ve depresyon eğiliminin artması.

Bütün bu olumsuzluklarına rağmen acaba bu durumu bir başka pencereden de değerlendirmek mümkün müdür, diye sormadan edemiyor insan. Yerli veya yabancı birçok düşünür, yazar Korona virüsünün yarattığı bu dünya çapındaki krizin mutlaka sosyal, ekonomik ve politik sonuçları olacağını ve dünyanın asla bir daha aynı dünya olmayacağını yazıp duruyor. Soruna bu açıdan bakar ve içinde bulunduğumuz durumu değişim ve dönüşüm için bir fırsat olarak değerlendirebilirsek belki de yukarıda saydığımız sorunların çözümünün içinde saklı olduğunu keşfedebiliriz.

Başımıza kötü bir şey geldiğinde veya şimdi olduğu gibi yapmak istediğimiz veya sürdürmek istediğimiz şeyleri yapmamız engellendiğinde ilk tepkimiz bu duruma başkaldırmak, değiştirmeye çalışmak ve eğer değiştiremiyorsak derin bir üzüntüye kapılmaktır. Ama her sorunun çözümü içinde saklıdır düsturundan hareket edersek o zaman değiştiremeyeceğimiz durumları nasıl avantaja çeviririz diye yapıcı bir strateji üretmek mümkündür.

“Can sıkıntısı yapacak bir şey olmamasından değil uğrunda yaşanılacak bir şey olmamasının sonucudur” diyen Pat Mesiti’ye kulak verecek olursak içinde bulunduğumuz bu tecrit durumunu aslında hayatımızdaki öncelikleri belirlemek, kendimizin farkına varmak, kendimizi keşfetmek için bize verilmiş bir fırsat olarak değerlendirebiliriz. Salgın öncesi günlük rutinlerimiz içinde evden işe, işten eve veya okula ya da diğer aktivitelere yetişmek hayhuyu içinde bir an bile durup düşünmek, kendimiz, sevdiklerimiz, önceliklerimiz üzerine kafa yormaya hiç fırsatımız olmuyor. Birbirimizin ve öncelikle kendimizin farkına bile varmadan yaşayıp gidiyoruz, hatta böylesi bir farkındalığa sahip olmamız gerektiği hakkında en ufak bir endişemiz bile yok. Lars Svendsen’in dediği gibi “sıkıntı bizi ilgilendirmeyen herşeye yapıştırdığınız boş bir etikettir”. Dolayısıyla bu tecrit günleri kendimizi keşfetmemiz ve hayatımıza çeki düzen vermemiz için belki de bize altın tepside sunulmuş bir hediyedir. Üstelik tam da spordan müziğe, tiyatrodan baleye, müzelerden sinemaya kadar yerli ve yabancı birçok sitenin ücretsiz olarak hizmetimize sunulduğu bu günlerde eksik kaldığını hissettiğimiz bazı yönlerimizi geliştirmeye harcayabiliriz enerjimizi ve sıkıntımızı.

Bütün aile bireylerinin birdenbire bir araya gelmesi, çocukların okulda gördükleri dersleri evden takip etmeye başlamaları evdeki alışıldık rutinlerin değişmesini ve yeni bir takım uyarlamaların yapılmasını gerektirecektir. Bildiğimiz gibi alıştığımız rutinlerin değişmesi ve yeni durumlara uyum sağlamak kolay değildir ve başlangıçta bir takım sıkıntılar yaşanması kaçınılmazdır. Bu uyum sürecini kolaylaştıracak bir tutum evde herkesin yapmak zorunda oldukları aktiviteleri düzgün ve birbirini engellemeyecek şekilde düzenlemek olabilir, yani çocuklar televizyondan ders yaparken anne veya baba, her ikisi de evdeyse onlar da o sırada bir başka odada kendi evden çalışmalarını sürdürebilirler.

Anne babalar ve çocuklar arasında normal koşullarda olduğundan daha fazla çatışma yaşanması da bu zorunlu evde kalmanın olası sonuçlarından birisi olarak karşımıza çıkabilir. Burada önemli olan anne babanın öğretmen olmadığını hatırlaması ve çocuklarla ilişkilerinde rol çatışmasına düşmemeye gayret etmeleridir.

Korona salgını dünyanın her bölgesinde herkesi etkiliyor. Dolayısıyla şu an için kaçınılmaz bir şekilde hayatlarımıza girmiş durumda. Ama günün her saati televizyon veya diğer sosyal medya araçları üzerinden gelen felaket senaryolarını dinlemek ve ölüm istatistikleri üzerinde yoğunlaşmak ancak krizle baş etme gücümüzü azaltır ve bizi hastalığa ve depresyona daha açık hale getirir. Eğer haberleri dikkatle dinlersek ölenlerden daha fazla sayıda insanın iyileştiğini ve son derece temel, basit temizlik önlemleriyle virüsün kendimize bulaşmasını önleyebileceğimizi de biliyoruz.

Dolayısıyla korona virüsüne karşı nasıl bir tutum takınacağımız bu krizle etkili bir şekilde baş edip edemeyeceğimizi belirleyecektir. “Eyvah mahvolduk” türünden felaket senaryolarını mı yoksa “ne yapabilirim de korunurum” türünden çözüm üretici düşünceleri mi besleyeceğiz? Son sözü Stoacı düşünür Epiktetos’a bırakalım: “Izdırap yaşamdaki olaylardan değil, onları değerlendirme biçimimizden ortaya çıkar”.

Paylaş
Etiketler: farkındalıkKoronapsikolojiSalgıntoplum psikolojiisi
Önceki Yazı

Korona Krizi Romanları Daha Ağır Vurdu

Sonraki Yazı

Yeni Bir Dünya Düzeni Kurulacak!

Prof. Dr. Kamuran ELBEYOĞLU

Prof. Dr. Kamuran ELBEYOĞLU

İlişkili Yazılar

Kamuran ELBEYOĞLU

Sokaklarda Yeşeren Sosyal Dayanışma Ekonomisi

18 Mart 2021
5k
Kamuran ELBEYOĞLU

Ağustos Böceğine Yapılan Haksızlık

29 Haziran 2020
5k
Kamuran ELBEYOĞLU

Korona Krizinde Çaresizlikten Sosyal Dayanışmaya

09 Mayıs 2020
5k
Kamuran ELBEYOĞLU

Korona Salgını Baskısı Altında Psikolojimiz

02 Nisan 2020
5k
Sonraki Yazı

Yeni Bir Dünya Düzeni Kurulacak!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap