2017’nin 26 Ocak’ını gösteriyordu tarihler. İşte o güne dair bu şiirimsi anlatım. O günün ayniyle vaki bir tablosunun anlatımı yani… (BEN O GÜNE DAİR YAZDIM; SEN BU GÜNE UYARLA)
Kriz yok, keriz çok olgusunun, perşembede gelişinin çarşambadan habercisi gibi… ANLAYANA VE ALGILAYANA…
*
Her zamankınden erken döndüm eve.
Üzerimde birçift göz “erkencisin” der gibi baktı.
Yere baktım,
Soran o meraklı bakışı cevapsız bıraktım.
Anladı karım;
Sıkkındı canım.
*
İştahsız oturdum sofraya.
Üstelik yarım yamalaktı sabahtan kahvaltım…
“Saolıkla dürtsen geçecek değil” derdi ninem,
İştahsız olduğunda.
Farksızdı halim… Anladım.
*
Kumanda elimde, rastgele bir kanala bastım…
“Hakimiyeti vesayetten aldık,
Sahibine, millete vardik!”
“Doksan yıllık enkazı kaldıracağız;
Aralık 17/25 darbesinin hesabını soracağız…”
Bastım kumandaya… Hava ayni hava:
“Çifte kazık yere batmaz!”
Hizmet dert bilmeyenler, sevdamızı anlamaz!”
“Başkanlık gelince terör bitecek…
Yoksulluk,yolsuzluk, yasaklar sona erecek!”
*
Sanal da olsa alıp karşıma….,Haykırdım suratına:
“Yalancı!…. Utanmaz!…. Düzenbaz!…”
“Gün olur mum söner…
Yalancının mumu ebedi yanmaz!…
“Gün olur sırça köşkler kırılır;
Riyalar köşklere ebedi direk olmaz!…
******
NOT: ŞİİR BURADA BİTMİYOR…
DEVAMI DA ÇOK YAKINDA. BELKİ YARIN!….
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci




















