Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Kız Evlat

sukranca Yazar sukranca
10 Mayıs 2022
Anı / Günce, Edebiyat, Şükran GÜNAY
0
” Her Canlı Ölümü Tadacak”
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

YER: ALDİ

Aldi’ye girdim, ihtiyaçlarımı alışveriş arabasına doldurdum. Ödemek için kasaya geldim. Arkamda konuşan genç kızın sesi tanıdık gelince dönüp baktığımda gözlerini kaçırdı. Görünmesini istemez gibi bir hali vardı, ama benim sevgi dolu bakışlarıma dayanamadı, sonra gülümseyen gözlerini gördüm. Bana öylesine derinden ve sevgiyle bakıyordu ki anlatamam. Adıyla selam verince kısaca ve sıkıca sarıldık birbirimize. Onu unutmadığımdan mutlu olduğu gözlerinden, bakışlarından, tavırlarından gün ışığı gibi belli oluyordu. Marketten çıkınca bir yerde sohbet edelim dedik. Birbirimize anlatacaklarımız pek çoktu…
Görünüşü sokakta yaşayanlara benziyordu. Onu yıllar sonra görünce nasıl sevindim bir bilsen. O da aynı duyguları yaşıyordu. Koyu kahve, iri gözlerine vurmuştu yüreği. Ona değer verdiğimi anlamıştı. Sarıldı bana. ʺ Bir yerde kahve içelim mi öğretmenim?ʺ dedi dışarıda. Mcdonald’a girdik.

YER : MC DONALD
˗ Öğretmenim, beni böyle görünce konuşmazsınız sanmıştım. Ne kadar iyisiniz?
˗ Canım benim, neden konuşmayayım ki?
˗ Halimi görüyorsunuz? Saçlarım, üstüm başım dağınık. Kıyafetim kirli. Elimde içki şişesi cebimde sigara.
˗ Meleğim, ben sadece senin gözlerini görüyorum. Neler yapıyorsun?
˗ Sokaktayım. Siz sormadan ben anlatayım. Yıllar önce evden kaçtım.
˗ Neden?
˗ Babam sürekli dışarıda derneklerde çalışıyordu. Annem de evde. Annem, öğleden sonraları iki saatliğine temizlik işine gidiyordu. Arkadaşlarımla buluşmak istesem izin vermiyorlardı. Gizli gizli buluşmaya başladım. Sonunda dışarıdaki hayat daha güzel gelmeye başladı. Yavaş yavaş içkiyi çoğalttım. Sonraları uyuşturucular… sigara en iyilerinden…
Onu dinlerken o yıllara yolculuk yapıyordum beynimde. Evini terk eden sadece o değildi ki?
˗ Öğretmenim ben de anne oldum!
˗ Sahi mi? Evlendin mi?
˗ Evet benim gibi biriyle evlendim. Başlangıçta iyiydi her şey. Bir kızımız oldu. Sonraları ikimiz de ağır uyuşturucu kullandığımız için kızımı aileme verdiler. Böylesi daha iyi oldu. Eylülde okula başlayacak. Sizin sınıfınıza gelmesini çok ama çok isterim, ne olur yardım edin aileme.
˗ Ederim tabi, etmez miyim?
˗ Peki sen ne olacaksın böyle meleğim? Bu durumun ne kadar sürecek? Eşin ne durumda şimdi?
˗ Ayrıldık.
˗ Yanında gördüğüm eşin miydi?
˗ Hayır, arkadaşım. Geceleri sokakta yalnız kalmak zor oluyor. O da benim gibi sokakta yaşıyor. Evimiz yok.
˗ Yardım almıyor musunuz devletten?
˗ O evlerde yaşamak kolay değil, bunalıyoruz, dışarıya kaçıyoruz.
˗ Canım,  güzelim, böyle giderse hastalanırsın.
˗ Ben çok yaşamam ki öğretmenim. Çok fazla uyuşturucu, sigara, içki alıyorum.
˗ Para?
˗ Orasını sorma öğretmenim…
˗ Peki tamam…

YER: TRAMVAY DURAĞI
˗ Olanları biliyorsunuz değil mi hoca hanım?
˗ Evet, çok üzgünüm.
˗ Bir türlü engel olamadık. Kızım çok hasta. Sık sık hastaneye kaldırıyorlar, ama sonra yeniden aynı yaşamına devam ediyor.
˗ Bana söz vermişti.
˗ İstese de sözünü tutamaz. Size çok güveniyor ama.
˗ Biliyorum, kızına yardımcı olmamı istedi. Siz okula gelince önce beni bulun. Okul yönetimi ile konuşurum.
˗ Torunumu görseniz şaşırırsınız.
˗ Neden?
˗ Aynı annesi! Hiç ama hiç ayıramazsınız, dedi cebinden çıkardığı fotoğrafı göstermek isterken. Şaşkınlığımı saklayamadım.
˗ Aman Tanrım! Bu kadar da mı benzer! Kopyası sanki! Onun küçüklüğü hiç gözlerimden gitmiyor ki! Simsiyah saçları, sorgulayan bakışlı, iri gözleri, verdiği yanıtlar, ara sıra bağırmaları… Hiç birini unutmadım… Çok severdim onu her haliyle…
˗ Biz onu anlayamadık hoca hanım. Anlamaya çalıştığımızda da iş işten geçti.. Kızım, güzel kızım sokaklarda yaşıyor. Bize geldiğinde evde duramıyor. Babası ile anlaşamıyor. Benimle de öyle. Alışmış o gizli saklı yaşamına…
˗ Okula gelince önce beni görün lütfen, olur mu?

YER: PARK
˗ Oy, ne güzel, küçük meleğimiz mi?
˗ Evet, torunum. Anlatmıştım ya.
˗ Bu kadar benzerlik! İnanın şimdi daha da şaşırdım. Yaradan’ın hikmetleri sonsuz. Bu melek size bir hediye. Elinizden geleni yapın.
˗ Aynen öyle hoca hanım. Kızımıza davrandığımız gibi davranmıyoruz. Ne isterse onu yapıyoruz. Bazen çok anlatıyoruz, konuşuyoruz. O zaman o da bizi anlıyor. Eşim emekli, derneklere de gitmiyor artık. Torunumuzla ilgileniyoruz.
Küçük melek, bisiklete biniyor, ara sıra anneannesinin yanına geliyor, bir şeyler söyleyip gidiyordu. Ara sıra da bana bakıyordu. Bu nasıl bir benzerlik? Şu bakışlar? Sanki beni önceden tanıyor gibi süzmeler.
˗ Bak bu hanım, annenin öğretmeni, onun sınıfında olmak ister misin?
˗ Annemin öğretmeni mi? Evet! Çok isterim.
Sarıldık birbirimize. Sevdim onu evladımca. Sonra o oynamaya devam etti. Anneanne ile vada ettim. Eve gelinceye kadar şaşkınlığım bitmedi. Annesine böylesine benzemesi içimi bir hoş yaptı. Umutlandım geleceğinden. Hayaller kurdum kendimce… İnşallah diye diye de umutlarımı yüce Yaradan’a teslim ettim.

YER: NORMA
˗ Merhaba, neden gelmediniz? Torunuzu bize getirecektiniz.
˗ Geldik, geldik de okul kabul etmedi hoca hanım. Bizim adresimiz değişti. O evden çıktık. Taşındığımız adresteki çocuklar başka okula gidiyorlarmış. Biz çok üzüldük. Küçük meleğimiz de çok üzüldü. Kısmet değilmiş.
˗ Dersleri nasıl?
˗ Çok iyi. Annesine çok benziyor, biliyorsunuz, ama torumum çok çalışkan.
˗ Kızınız da çalışkandı, ama sizin ona vaktiniz azdı. Ben sizi anlıyorum ama… İki kültür arasında hepimiz hatalara düştük evlatlarımıza karşı olan davranışlarımızda. Tabi ki çok sevdik onları, onlar da bizi. Bilemedik işte o zamanlar. Torununuz kesin mutludur, sevinçlidir sizlerle. Kızınızı son gördüğümde sizi çok sevdiğini söylemişti.
˗ Sahi mi hoca hanım?
˗ Tabii sahi. Ağlamayın lütfen. Önemli olan şimdi torununuza karşı daha sorumlu ve anlayışlısınız değil mi?
˗ Evet evet, keşke zamanı geri getirebilsem. Yavrumun durumu hiç de iyi değil…
˗ İyi olmasını ümit ediyorum, hiç belli olmaz, gün doğmadan neler doğar…

˗ Evet evet, inşallah hoca hanım.
˗ Eşinize ve küçük meleğimize çok selam söyleyin.

YER: TRAMVAY DURAĞI
Koşarcasına yürüyor, tramvaya yetişmeye çalışıyordum. Trafik lambası yeşil yanınca karşıya geçtim. O anda tramvay geldi. Duraktakileri hayal meyal görüyordum. Acele ile tramyaya bindim, boş olan bir yere oturdum. Karşıma birinin oturduğunu hissettim. Aklım başka yerde, bedenim tramvayda idi. Böylesi dalgın hallerimi ara sıra yaşarım.
˗ Beni tanıyamadın mı öğretmenim?
˗ Özür dilerim, bilemedim.
˗ Melek ben, dediğinde inanamadım. Yüzüne dikkatlice bakınca içim cız etti. Belli etmedim. O konuşmak istiyor ben ise ondaki durumu görünce soru sormakatan kaçıyordum.
˗ Anladınız değil mi öğretmenim?
˗ Neyi güzelim?
˗ Hasta olduğumu, dedi. Sustum. Çok zayıflamış, saçları dökülmüş, üstü başı dağınıktı. Görünüşüyle içimi paramparça etmiş halini ona bildirmek istemedim.
˗ Benim çok az vaktim kaldı öğretmenim.
˗ Lütfen öyle deme, geçecek hepsi inşallah. Ben sana güveniyorum canım benim.
˗ Yok, yok! Çok az vaktim kaldı.
˗ Birlikte bir yerde oturalım, benim işim bitince de bana gideriz, ne dersin?
˗ Doktora gidiyorum canım öğretmenim, gelemem. Çok isterdim ama.. Öğretmenim, yüzüğünüz çok güzel. Gümüş mü?
˗ Evet canım, beğendin mi?
˗ Evet, çok hoşuma gitti.
Yüzüğü çıkardım, zorla elinin içine koydum. Anlamıştım neden beğendiğini. Sevinçle parmağına geçirdi.
˗ Orta parmağıma tam geldi. Bunu hiç parmağımdan çıkarmayacağım güzel öğretmenim. Biliyor musunuz, ben sizi çok sevdim. Sizin gibi olmak istedim, ama olmadı.
˗ Pişman mısın?
˗ Pişman olsam faydası yok, alıştım, kızımı kurtardım ya öğretmenim o bana yeter. Ha! benim yüzüğümü size verebilir miyim?
˗ Hiç olur mu? O sende kalsın. Karşılıklı vermiş gibi olurum. Sen her ikisini de parmağında taşı olur mu? Hem kızın nasıl oldu meraktayım.
˗ Başardık öğretmenim. Ona hep sizden bahsettim. Liseye gidiyor, durumu çok iyi. Sizi hiç unutmamış. Anneciğim sizin benim için yaptıklarınızı anlatmış. Öleceğim, ama çok hem de çok mutluyum. Size verdiğim sözü tuttum, kızımı aileme bıraktım.
˗ Baban?
˗ Öldü. Çok pişmandı yaptıklarına. Beni dövdüğü günleri unutamadı. Haklıydı ama babacığım. Ben de az deli değildim. Anneciğim yalnız başına kaldı. Kardeşlerimin her biri bir başka yere taşındı. Neyse ki sizi gördüm ya ölmeden.
Parmağındaki yüzüğü defalarca öperken, ʺBen sizin kokunuzu hiç unutmadım. Bu yüzükte sizin kokunuz var. Ölünceye kadar parmağımdan çıkarmayacağım.ʺ derken ben hüngür hüngür ağlıyordum. İneceğim durağı unutmuştum.
˗ Geldiniz öğretmenim, ağlamayın lütfen, ben devam edeceğim, dediğinde toparlandım, sarıldım iyice, bir deri bir kemik kalmaya ramak kalmıştı. Uzun boylu, dolgun saçlı, endamlı bu güzeller güzeli öğrencim düştüğü çukurdan çıkamamıştı. Bedenim bitkin, duygularım yüreğimi daraltırken indim. Tramvay gözden uzaklaşıncaya kadar birbirimize el salladık, öpücükler gönderdik.

YER: ON IKİ GÖLLER BÖLGESİ
İki tarafı ağaçlıklı yolda yürüyorum. Artık yaşlanmış, emekli bir öğretmenim. Birilerinin bana dikkatlice baktıklarını, yanıma doğru yaklaştıklarını hissedince durdum. Genç kızı tanıdım hemen. Meleğim, küçük meleğim… Önce irkildim. Melek sandım, ama değildi, biliyordum. Mümkün değildi böylesi sağlıklı ve bakımlı olması. Olsa olsa kızı diyebildim içimden. O ara o koşarak geldi ve boynuma atıldı… Ağlıyordu. Ben de sarıldım ve gözyaşlarımı tutamadım. Kulağıma, ʺDoktor oldum!ʺ dedi.
Sevincimden daha da sarıldım ona. Demek ki başarmış. Bir de doktor olmuş! Şükürler olsun Tanrım! diye konuşurken içimden, ʺEşim! O da doktor!ʺ dedi. Bakıştık…
˗ Anneme çok benziyorum değil mi?ʺ dediğinde hıçkırıklarımı tutamadım.
˗ Beni nasıl tanıdın meleğim?
˗ Annem sizi çok severdi. Onların okumasını, özellikle de kız öğrencilerin okumalarını çok istermişsiniz. Sizi görmüştüm ya? Ayrıca annemin sınıf fotoğraflarını saklıyorum. Siz hiç değişmemişsiniz. Hemen tanıdım. O size söz vermiş.
˗ Ne sözü?
˗ Kızını annenlere teslim et. Onun hayatı güzel olsun. Sen de kurtar kendini bu hayattan demişsiniz.
˗ Nasıl şimdi? İyi mi? dedim korka korka.
˗ Hayır, o sözünü tutamadı, artık aramızda değil, ama bana güç verdi. Okumam için ışık tuttu. Başardığım için mutlu gitti.
Daha fazla anlatamadı küçük melek. Sarıldım torunum niyetiyle küçük meleğe. Sağdan soldan gelip geçenler ağlaşmalarımıza bir anlam veremeden gelip geçtiler. Başarmıştı meleğim. Annesinin kopyası değil, sanki onun ta kendisiydi.
İçimden gelen sese doğru başımı kaldırdım:
Emindim, gülümsüyor ve yüreğime fısıldıyordu gül yürekli Melek’im
Teşekkürler Tanrı’m!

Paylaş
Etiketler: alkol şişesifotoğrafısigarauyuşturucuyüzük
Önceki Yazı

Kur’anı Vicdanla ve Akılla Oku…Kopyala Yapıştır Yapma…

Sonraki Yazı

Bizim Kültürümüzde Devlet ve Devlet Adamları Kutsaldır!

sukranca

sukranca

Şükran GÜNAY( Kuşadası) Aydın İli´nin Germencik Kazası´nda dünyaya geldi. Denizli Kız İlköğretmen Okulu´nu 1966/67 öğretim yılında bitirdi. 1967/1972 yılları arasında Köy İlkokul Öğretmeni ve Yönetici olarak çalıştı. 1972 yılının ağustos ayında Almanya´ya işçi olarak geldi. Halk okullarında Almanca öğrendi. 1975/1976 öğretim yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğine Nürnberg şehrinde yeniden başladı.. Sınıf öğretmeni, model sınıflarda kültür, Türkçe ve İslam Dersleri Öğretmeni olarak Nürnberg şehrinde, 6 yıllık bir Alman ilkokulunda görev yaptı. 2014 Yılının ağustos ayında emekli oldu 1990/1991 yıllarında, Anadolu Üniversitesi Eskişehir (A.Ö.) İktisat Fakültesi Lisans Diploması aldı. İki kızı, iki oğlu var. Şükran Günay´ın, Bavyera Öğretmenler Birliği (BLLV) Yabancı Öğretmenler temsilcisi, Nürnberg Türk Veliler Birliği Dernek Başkanlığı, Nürnberg Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu Eğitim Görevlisi olarak üstlendiği birçok sosyal faaliyetleri oldu . Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi Kütüphanesinde kullanılmak üzere ÇILGIN TÜRKLER / Turgut Özakman eserini (2006) bilgisayarında sesli okudu. Yetkililere CD olarak ulaştırdı. İSLAM´da KADININ ROLÜ, TÜRKİYE´de KADIN / Prof. Dr. BEYZA BİLGİN´in eserini yine aynı amaçla sesli okudu. ESERLERİ Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) üyesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. yaş anısına (1981) DEVRİMLER isimli tiyatro eserini yazdı ve Nürnberg Langwasser Gemeinschaftshaus’da 2. sınıf öğrencileri ile sahneye koydu. Çeşitli Antolojilerde, yurt içi- yurt dışı yerel dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri yayınlandı. Genel Ağ (İnternet) ortamında şiir, öykü ve denemeleri okurlarıyla buluştu. ‘’GELİYORLAR’’ öykü kitabı, Eylül 2009, İzmir Etki Yayınevi tarafından basıldı. eBook : https://edebiyatsensin.com/konular/kitaplar/ Hece ve serbest şiirleri basıma hazır bekliyor. Türk Dili ve Edebiyatı yolunda çalışmaları devam ediyor... Almanca ve İngilizce biliyor. Şükran Günay; ‘’Öğretmenim öğrenenim, öğrenmenin eşiğindeyim.’’ diyor.

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Bizim Kültürümüzde Devlet ve Devlet Adamları Kutsaldır!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap