Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Kitap Fuarına Bomba Düştü!

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
31 Mart 2016
Ertuğrul ERDOĞAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir gün öncesinden standımızı düzenlemek için 14. Bursa Kitap Fuarı”na gittim. Yayınevleri, kitaplarını kolilerinden çıkartıp stantlardaki yerlerine yerleştiriyorlardı. Malum, Suruç”tan başlayan, daha sonra da Ankara”ya üç kez uğrayan canlı bombaların etkisi, fuar girişlerine konulan yeni güvenlik

cihazları ve alınan yeni önlemlerle kendini belli ediyordu.
Fuarlar, yazarlar ile okurların bayramıdır. Bizler de fuarın ilk günü “Edebiyatçılar Derneği” adı altında standımızdaki yerimizi yazar arkadaşlarla birlikte aldık. Geçen sene birlikte olduğumuz stant komşularımızdaki kalem dostlarıyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık. Cumartesi günü olmasına rağmen ilerleyen saatlerde az sayıdaki okurlar stantlara yaklaşmaya başladılar.

Canlı bombalar, masum insanları parçaladıktan sonra onların korku bulutları ülkemizin her yanına dağılmış ve insanlarımızda tedirginlik yaratmıştı. AVM”ler başta olmak üzere kalabalık yerler hemen hemen boşalmış, insanlar evlerine kapanarak pisipisine parçalanmaktan uzak durmak istiyorlardı. Terör ve canlı bombaların korkusu kitapları da ürkütmüştü. Kitaplar, stantlarında dokunulmayı, sayfalarını okurlarına göstermek hatta koltuk altlarına alınarak önce beyinlere daha sonra da kitaplıklardaki diğer arkadaşlarının yanına konulmak istiyorlardı. Olmadı… Geçen yıllar insanların omuz omuza ve kalabalıktan yavaş ilerlediği fuarda hareket yoktu.
Yazar arkadaşlarla birlikte stantta edebiyat, sanat ve siyaset konuşuyoruz… Terörün fuarı da etkilediğinden yakınırken karşı stantta görevli bir arkadaş: “İstanbul İstiklal Caddesi”nde yine canlı bomba! İki ölü var!” dediğinde beynimizden kaynar sular döküldü! Yutkunduk… Yanımdaki yazar arkadaşıma, “Ülkemiz nereye gidiyor?” dedim. Daha sonra ne yazık ki iki denilen ölü sayısı altıya çıkmış onlarca da yaralı vardı. Ertesi günü okur sayısı daha da düşmüştü. Fuar, çalışanlarıyla yazar sayısı, okur sayısını geçmişti!
Hafta içi eskiden fuarda öğrenciler cıvıl cıvıl kuşlar gibi öterdi. Ellerindeki kitaplarıyla oradan oraya koşarlar, sonra da ışıldayan gözleriyle stantların önüne yığılırlardı. Onlarla öylesine güzel sohbet eder, kendilerinden beklenmeyecek derecede ilginç sorularına yanıtlar verirdik. Şimdi onlar yoktu. Çocukların cıvıltıları yerine, peş peşe yapılan anonslarda plakalar söylendikten sonra “Lütfen aracınızı bulunduğu yerden çekiniz!” uyarısının ekosunu duyduk.
Okul yönetimleri terör nedeniyle öğrencilerini fuara göndermiyorlardı.
Nedense bizim okurların çoğunluğu kitaplara karşı biraz yabani duruyorlardı. Sanki fuara değil de sahilde gezintide gibiydiler. Kitaplara dokunmak, arka kapağındaki açıklamaları okumak ve birkaç satırı göz gezdirmek ve yazarı varsa ondan bilgi almak zahmetine bile girmek istemiyorlardı. (Sıkı okurları tenzih ediyorum.)
Fuarda birkaç olayla karşılaştım. Onu sizlerle paylaşmak isterim. Fuarın dördüncü gününde standımızda çayımızı yudumlayarak yazar arkadaşlarla sohbetteyiz. İki kadın yaklaştı. Bir taraftan kitaplarımızı incelerken diğer taraftan sohbet ediyorduk. Zayıf olanı, avukatlık yaptığını söyledi. Ve yirmi beş yıldır haber izlemediğinden bahsedince, yazan arkadaşlarla birbirimize şaşkınca baktık. Dünyadan bir haber ve avukatlık mesleği! Olacak gibi değildi! Ondan önceki gün, nasıl olduysa İmam Hatip Okulunun kız öğrencileri hocalarıyla birlikte standımızın önünden geçiyorlardı. Genç öğretmenlerini standımıza davet ettik. Hocamızın başında fötr şapka, kulağında küpe, kot mont ve pantolon… Kendisi Görsel Sanatlar Dersi”ne giriyormuş. Gayri ihtiyari sordum: “Hocam, bu kıyafetinize okul yönetimi bir şey söylemiyor mu?” , Hocamız, “Hayır, ben karşımdakinin sakalı olunca karışıyor muyum? Bana kimse karışamaz. Ben dört müdür harcadım. Beni öğrencilerim de velileri de sever. Ben ateistim. Atsınlar, umurumda değil” diye yanıt verdi. Kendisinin dövme sanatıyla da ilgilendiğini ayrıca belirtti. Özgürlük gibisi yoktu… Bence de kimse kimsenin giyimi ve kuşamı ve fikirleriyle yargılanmamalı ve yönetimler bunu baskı aracı olarak da kullanmamalıydı. Yalnızca insanların topluma ürettikleri faydalı şeyler ile insanı değerleri ön planda olmalıydı…
Evet, şimdi en can alıcı hikâyeye geçiyorum…
Standımıza bir kadın ve kızı yaklaştı. Kadın başörtülü ama sıkma değil, kızıl saçları aralarından görünüyordu. Giyimi ise moderndi. Kızı ise zayıftı. Yüzünün çukurlarına ezilmişlik yerleşmiş, sanki “benim sorunlarım çok büyük” diyordu. Kitaplarımıza baktılar. Annesine, “Sonrasız Kadınlar” adlı kitabımdan bahsettim. “Kadın şiddetiyle hayatları karartılanların hikâyesi” dedim. Bana gözlüğünü aşağıya indirip uzunca baktı ve “Ben de bunlardan biriyim” dedi. Dertli olduğu belliydi. Anlatmaya başladı: “Ben çok kitap okurum. İlkokul mezunuyum. Kocamla beni görücü usulüyle evlendirdiler. Onunla son dört yıldır bağları kopardım. Komşularımız birbiriyle dedikodu ederken ben, balkonumda sürekli okurum. Hatta kurslara gittim. Hem bilgisayar kursuna, hem diksiyon kursuna… Bir ara İngilizce kursuna da gittim ama onu beceremedim.” dedi. Yazar arkadaşlarla onları stant gerisine davet edip yuvarlak bir masa yapıp sohbetimizi daha da derinleştirdik. Konuştukça dertleri ortaya seriliyordu. Kocasının işçi emeklisi olduğunu ve hiç kitap okumadığından bahsetti. Kızı, annesiyle gurur duyduğunu belirtirken onu okumaya teşvik etmiş ve aydın bir kadın yaptığını, heyecanlı konuşmaları arasında söylüyordu. Bu sözler üzerine, yazan arkadaşlarla kitaplarımızı ücretsiz imzalayıp verdik. Çok mutlu oldular. Kızı, İzmir Ege Üniversitesi Kimya Bölümünün 2. sınıfında okuduğunu söyledi. Babasından ve ağabeyisinin bağnaz davranışlarından dert yanıyordu. Evde kutuplaşma olduğunu, babasının kitap okumadığı gibi ağabeysisiyle birlikte annesi ve kendisine her yönden baskı yaptığını belirtti. Kız, anlattıkça gözlerinden süzülen yaşlar hızlıca dudaklarının kenarından aşağıya doğru kayıyordu. Gözyaşlarını silmeye çalıştım. Ona “Sen güçlü olacaksın. Bundan sonra olumsuzlukları beynine sokmayacaksın. Derslerine sıkı sarılıp okulunu biran önce bitirecek, daha sonra iyi bir işe girerek anneni de kurtaracaksın.” diye teselli verdim.
Ekonomik özgürlüğü olmayan anneyle kızı, standımızdan mutlu ve umutlu ayrılmışlardı.
Fuarın son günü hafif bir kalabalık göründü… Uğultular arasında akşam oldu. Okurlar yavaşça fuarı terk etti… Kitaplar kutularına konuldu ve ardından ışıklar söndü… Gün ağarınca temizlikçiler geldi, yerlerde kalan kâğıtlardaki kelimeler havada uçuştu…
Sanat, siyasetin çirkefliğini bir gün mutlaka yenip dünyayı güzelleştirecektir. Çünkü sanat siyasetten güçlüdür…
Kitapsız kalmayın…
Ertuğrul Erdoğan
28 Mart 2016/ Bursa

Paylaş
Etiketler: bombaCANLI BOMBALARfuarkitapmasum insanları
Önceki Yazı

Din Adına Üzülüyorum!

Sonraki Yazı

Ordu Bilim Merkezi Projelendirelim

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Ordu Bilim Merkezi Projelendirelim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap