İnsan doğduğu andan itibaren, “gelişme devreleri” geçirir. Böylece kişiliği olgunlaşır. Gelişme evrelerini hesaba katmadan, çocukluk evresinin ileri seviyede geçirdiğini savunmak, ya da ilk okula gitmeden okuyordu diyebilmek, evrelerin başarılı geçtiğini mi gösterir.
Her yaşın gelişip kişiliğine katkıda bulunması farklıdır. Çocuğun, gönlünce oynaması gerekir. Çocuk, oyuncaklarını ve oyun alanlarını en güzel duygularıyla değerlendirir. Ona göre oynadığı alanların ve parkın kötü yanı olmaz, olsa da görmez.
Çocukluğunu, neşeyle geçiren, ileri evrelerde daha başarılı kişilik sahibi olur.
Çocukluğun gelişiminde, arkadaşlarıyla kavgaları da önemlidir. Fakat çocuklarda kavga anlıktır. Çünkü, çocuk kin gütmez, olumsuzluk düşünmez. Kavgası büyüklerin yaptığına benzemez. Büyükler hemen mafya rolüne, soyunurlar. Bundan dolayı, aynı çatı altında dahi birbirleriyle, konuşmazlar. Çocukları ise olaydan bir saat sonra birliktedirler.
Her devrenin özelliklerini yaşamak kişilikle ilgilidir. Onun için kişiliğe sahip insanlar her devreye uygun davranış sergilerler. Kişiliğini ona göre gösterir ve zihni etkinliğini ortaya koyarlar. Zekâları belirli bir yaşa kadar gelişir. Bundan sonra iç ve dış etkiler karşısında, deneyimlere baş vurulur.
Yaş ilerledikçe zihni etkinliğini beğenen bir insan, mantık gelişimi normal olmayana aktarmak istemesi, yanılgıdır. Yalnız yüzde yirmisini aktarabilir. O kadar uğraştım öğretemedim, denmesinin nedeni budur. Öğrenemeyen kişi veya kişiler gelişmesini doğru sürdürürse onlar da gerekli başarıya ulaşacaklardır.
Demek ki bir bilgi, anlatıldığında, dinleyenlerden ikisi anlamışsa o kişiler gerçekten zeki ve övülmeyi hak etmişlerdir. Böyle gençler özel yetiştirilip ileri yıllarda yeniliklere imza atacaklardır.
Kitap okumak, kişiliğin gelişimiyle ilgilidir. Bu kişi nasıl okuduğunu, herhangi birisine anlatsa, dinleyen ne kadar öğrenebilecektir. Düz yolda yürümeye alışmış biri engebeli yolda ayağını takılmadan atması mümkün değildir.
Çocuklara roman okumayı, anlatsa dikkatli dinleyebilecek ve ne anlayacaktır.
Kişiliğin gelişmesi ana ve babadan gelen genlere de bağlıdır. Genlerin dış etkenlerle olan bağıntısının da önemi büyüktür.
Dış etkiler yıllar içerisinde kişiliği olgunlaştıracaktır.
Hasan TANRIVERDİ






















