Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ

Kırmızı mı, Mavi mi?

İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ Yazar İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ
24 Mayıs 2020
İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

 

“Mavi hapı alırsan bu hikâye sona erer, yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan, Harikalar Diyarı’nda kalırsın. Ben de sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm. Unutma… Sana vadettiğim tek şey gerçek. Fazlası değil.”

Morpheus / Matrix

https://youtu.be/LbsfsCnqEu8?list=PLf9BYwhV5gEcsDLoKn4bhKamQNxQXyt36

“Uyku Tanrısı Hypnos ve Gece Tanrıçası Nyx’in oğlu; Düşler Tanrısı” Morpheus,  NEO’ya kırmızı ve mavi hapları uzattığında,  takvimler Milenyumun eşiğinde 1999 yılını gösteriyordu… O yıl deprem İstanbul’u 7,4 şiddetinde sallarken, Matrix serisinin ilk filmi de dünyayı salladı… Aynı yıl, Düşler Tanrısı Morpheus, benim de iki elime iki şey bıraktı. Ben de NEO gibi “Beyaz Tavşan”ın peşindeydim. Serinin ilk filmini kucaklarımızda ikizlerimizle seyrettik. O günden sonra, dünya, algılarımızda daha çok sorguladığımız bir yer haline geldi.

Matrix serisi, filmin senaristliği ve yönetmenliğiyle üne kavuşan, sonraları V For Vendetta, Sence8, Cloud Atlas gibi başarılı yapımların da yaratıcıları olan, Polonya asıllı Wachowski kardeşlerin, sinema tarihinde çığır açan ilk eserleri. Sadece sinema ve sanat alanında değil, felsefe ve edebiyat alanında da yankıları etkileri olan bir yapımdır. İnsanlık tarihindeki distopyalar içinde en ünlü ve popüler olanıdır. Çünkü içinde neredeyse bildiğimiz tüm mitolojileri, masalları ve destanları barındırır. Aynı zamanda dönemin filmlerinden çok daha yükseğe sıçrayarak çekim teknikleri anlamında da sinema tarihine öncülük eden bir yapımdır. Başarısını 2000 yılında aldığı En İyi Ses Kurgusu Akademi Ödülü, En İyi Ses Miksajı Akademi Ödülü, En İyi Film Kurgusu Akademi Ödülü, En İyi Görsel Efekt Akademi Ödülü ile de perçinlemiştir. Hem senaryosu, hem de çekim teknikleri yıllar boyunca tartışılmış, incelenmiştir. Devrim yaratan seriyi sadece sinema eleştirmenleri ve sinemaseverler değil, sosyologlar, filozoflar, psikologlar hatta teologlar bile incelemiş, yorum yapmış atıfta bulunmuştur.

Yaşadığımız dünyaya bakış açımızı alt üst ederken, izleyen herkesin kendini ve evrenini sorguladığı film, algıları da tersyüz etmiştir. Seriyi yirmi yaş üstü bireyler mutlaka seyretmiştir. Ancak zaman zaman yeniden izleseniz de sıkılmayacağınız, hatta her seyrettiğinizde kaçırdığınız başka bir detayı fark edebileceğiniz bir seri.

Matrix serisi, temel olarak Matrix, Matrix Reloaded ve Matrix Revolutions olmak üzere üç sinema filminden oluşur. Tüm filmler aynı sanal dünyada geçer.

İnsanoğlu sorumluluklarını makinelere devrederek yavaş yavaş tüketim toplumuna dönüşmeye başlamıştır. Tarih boyunca görevlerini ve sorumluluklarını köleleştirdikleri sömürgelere yükleyen insanlık, bu kez de robotları aynı duruma getirmiştir. Makineler insanların verdiği tüm görevleri yerine getirmekte fakat bu canlılardan saygı görmemektedir. Sahibine direnen ve yargılanan bir robot nedeniyle İnsanlar ve makineler arasında savaş başlar. Bunun üzerine tüm robotlar bir noktada birleşerek “01” olarak adlandırdıkları bölgede toplanırlar. Yapay zekânın üretip dünya pazarına sunduğu cihazlar gezegenin dengesini bozunca dünya liderleri robotların başlıca enerji kaynakları olan Güneş’in karartılması kararını alırlar. Atmosfere atılan kimyasallar gezegenin güneş görmesini engeller ve böylece insanların saldırısı başlar. Ancak makinelerin gücü insanlığın aciz bedeni ve zekâsını alt eder. Böylece insanlığın yeryüzündeki iktidarı sona erer Matrix’in Rönesans’ı başlar. Ancak makinelerin en önemli sorunu “enerji” kaynağıdır.

Savaşta insanoğlu bedenini inceleyen makineler insan bedenindeki ısıyı füzyonun bir türüyle birleştirip elektrik enerjisine dönüştürmeyi sağlarlar. Sürekli üreyebilen ve böylece yenilenebilir enerji kaynağı olan insan bedeni artık makinelerin yeni pilleri ve şarj aletleri konumundadır. Makineler insanları “ Matrix” adını verdikleri bir simülasyonla uyuşturarak bedenlerinden faydalanırlar. Bu şekilde insanlık ve makineler karşılıklı bir yaşam döngüsünde “Yeni Dünya Düzeni”ni oluştururlar.

Mimar ( Architect) adı verilen, programın tasarımcısı ilk sürümlerde insan için kusursuz bir dünya kurar. Ancak, bu mükemmel dünyayı sorgulayan insanlar simülasyondan uyanmaya kalkışır. Mimar 19. Yy. güncelleştirmesinde değişen insan psikolojisini araştırmak için programa Kahin ( The Oracle) karakterini ekler. Sistem anormali olarak gördükleri asileri, kontrol edebilmek için Kahin senaryoya “Seçilmiş Kişi” ( The One)  karakterini entegre eder. Programa göre bu kişi, üstün nitelikli biridir ve insanları Matrix ’ten kurtaracak kahramandır.

İşte hikâyenin bundan sonrası “Alice Harikalar Diyarında”masalıyla devam ediyor. Kahramanımız NEO “Beyaz Tavşan”ın peşinden o meşhur “DELİK” içinde yolculuğuna başlıyor.

Yukarıdaki tüm detaylar aslında hikâyenin ana hatlarıdır. İzlemeyenlere alt yapı oluşturacaktır. Sonuçta internetten araştırdığınızda oldukça uzun bir kaynak listesi ve kalabalık yorum sayfaları bulabilirsiniz. Ancak, siz izlediğinizde kendi bakış açınızla daha net sonuçlar çıkarabilirsiniz. Böyle bir şeye ihtiyacı olmayanlar ise sadece aksiyonu ve yaratıcı sahneleri için bile seyredebilir.

Arthur C. Clarke’ın “2001:Uzay Macerası Odyssey” ‘i, Nasa ve uzay araştırmalarının terminolojisinde nasıl bir etki yarattıysa, Matrix de teknoloji dünyasında ve sanal alemin terminolojisinde aynı etkiyi yaratmıştır.

Serinin 2021 yılında dördüncüsü bekleniyor.

Her biri felsefi bir başlık olan ve akılda kalan replikleri de buraya bırakıyorum:

“Neden burada olduğunu biliyorum. Ne yaptığını biliyorum. Neden az uyuduğunu… Yalnız yaşadığını ve her gece bilgisayar önünde neden sabahladığını biliyorum. Onu arıyorsun. Biliyorum, çünkü ben de bir zamanlar aynı şeyi arıyordum. Sonra o beni bulduğunda aslında onu değil, bir yanıtı aradığımı söyledi. Bizi harekete geçiren soru bu Neo. Seni buraya getiren de bu soru. Soruyu biliyorsun… Tıpkı benim gibi.”

“Gerçeği nasıl tanımlarsın? Eğer hissedebildiğin şeylerden bahsediyorsan, koklayabildiğin, tadabildiğin ve görebildiğin, o zaman gerçek, basitçe beynine iletilen elektronik sinyallerdir.”

“Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o oradadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi… Seni deli eder.”

“Hiç gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü? Ya bu rüyadan hiç uyanamasaydın o zaman gerçek dünya ile rüya arasındaki farkı nasıl ayırt ederdin?”

“Ne yazık ki, Matrix’in ne olduğu kimseye anlatılamaz. Bunu kendin görmek zorundasın. Bu senin son şansın. Bundan sonra, bir geri dönüş olmayacak. Mavi hapı alırsan bu hikaye sona erer, yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan, Harikalar Diyarı’nda kalırsın. Ben de sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm. Unutma… Sana vadettiğim tek şey gerçek. Fazlası değil.”

“Çocuk: Kaşığı eğmeyi deneme. Bu imkansızdır. Bunun yerine, sadece gerçeği anlamaya çalış.

Neo: Ne gerçeği?

Çocuk: Aslında kaşık yok.

Neo: Aslında kaşık yok mu?

Çocuk: O zaman eğilenin kaşık değil, kendin olduğunu anlarsın.”

“Matrix bir sistemdir, Neo. Bu sistem bizim düşmanımız. Ama sistemin içindeyken ne görüyorsun? İş adamları, öğretmenler, avukatlar, marangozlar. Kurtarmaya çalıştığımız insanların zihinleri. Ama biz başarana kadar, bu insanlar da sistemin bir parçası ve bu da onları düşmanlarımız yapıyor.”

“Şunu anlamalısın: Bu insanların çoğu serbest bırakılmaya hazır değil. Ve büyük bir kısmı o kadar içine girmişler, sisteme o kadar bağımlı hale gelmişler ki, onu korumak için savaşabilirler…”

“Asıl önemli olan duygunun ta kendisi. İşte evrenin doğası böyledir. Ona karşı savaşırız, onu inkar ederiz. Ama aslında yanılmadır. Bir yalandır. Gururlu görüntümüzün altında gerçek tamamen kontrol dışı olduğumuzdur. Nedensellik. Ondan asla kaçamazsınız. Sonsuza kadar onun tutsağıyız. Tek umudumuz, tek şansımız onu anlayabilmek. Nedeni anlamak. Neden, bizi onlardan neyin ayırdığı sizi de benden. Gerçek gücün kaynağını anlamak. O olmazsa, güç de olmaz.”

“Bunun anlamını biliyor musun? Latince. Kendini tanı, demek. Sana küçük bir sır vereceğim. O kişi olmak aşık olmak gibi bir şeydir. Kimse sana aşık olduğunu söyleyemez. Sadece sen bilirsin. Her şeyinle. Tüm bedeninle.”

“Özgür olduğumuz için burada değiliz. Özgür olmadığımız için buradayız. Kaçmak için bir nedenimiz yok. Bunu inkar edemeyiz. Çünkü ikimiz de biliyoruz ki, amaç olmazsa biz de var olmayız. Bizi yaratan işte o amaç. Amaç bizi birleştiriyor. Amaç bizi çekiyor. Yol gösteriyor. Harekete geçiriyor. Hareketlerimizi tanımlıyor. Birbirimize bağlıyor.”

“Umut. İnsanın vazgeçemediği illüzyon. Aynı anda en büyük güç ve en büyük zayıflık kaynağınız.”

“Ajan Smith: Neden, Bay Anderson neden? Neden, neden, neden? Bunu neden yapıyorsun? Niye? Ayağa kalkmak niye? Kavga etmek niye? İnandığın şeyler için kavga ettiğini mi sanıyorsun? Sağ kalmadan öte bir şeyler için mi? Bana söyleyebilir misin, biliyor musun? Özgürlük mü? Gerçek mi? Belki de barış ya da sevgi olabilir mi? Yanılsamalar Bay Anderson, algılamada aldanmalar… Herhangi bir anlama ya da amacı olmayan bir varoluşu ümitsizce haklı göstermeye uğraşan zayıf insan zekâsının ürettiği geçici kuruntular ve bunların hepsi de Matrix kadar yapay. Zaten, sevgi gibi zavallı bir kavramı insan zekâsı icat edebilir. Bunu görebilirsin Bay Anderson, artık bunu anlaman gerek! Kazanamazsın! Kavga etmen boşuna! Neden, Bay Anderson neden? Niye inat ediyorsun?

Neo: Çünkü bu benim seçimim.”

“İnsan tepkileri içinde en belirgini, gerçeği reddetmektir.”

“Orada olduğunuzu biliyorum. Sizi hissedebiliyorum. Korktuğunuzu biliyorum. Bizden korkuyorsunuz. Değişimden korkuyorsunuz. Gelecekte ne olacağını bilmiyorum. Size nasıl biteceğini söylemek için gelmedim. Nasıl başlayacağını söylemek için geldim. Telefonu kapatacağım. Ve sonra bu insanlara, sizin, onların görmesini istemediğiniz şeyi göstereceğim. Onlara bir dünya göstereceğim sizin olmadığınız bir dünya. Kuralların, kontrolün, sınırların ve sınırlamaların olmadığı bir dünya. Her şeyin olabileceği bir dünya. Buradan nereye gideceğinizi size bırakıyorum.”

“Yolu bilmekle, yolda gitmek arasında bir fark vardır.”

“”İnanılmazlığa inan ”

“Başlangıcı olan her şeyin bitişi vardır ”

“Yanıt oralarda bir yerde Neo. Seni arıyor. Eğer istersen, seni bulacaktır.”

“Olmaz, birini gerçekten tanımak için onunla savaşmalısın.”

“Anlamadığımız seçimlerin ötesini asla göremeyiz.”

“- Her şey seçimle başlar.

+Hayır, yanlış.

Seçim, güçlülerle güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur.”

“Hepimiz kaderimizde ne varsa onu yaşarız.”

“Hiçbir şey, rastlantı sonucu olmaz.”

“Bazılarının tesadüf dediği şey bana göre sonuçtur.

Başkalarının fırsat dediği şey bana göre maliyettir.”

“Aşk ile deliliğin birbirine bu kadar benzemesi ilginç.”

 

Paylaş
Etiketler: Matrix
Önceki Yazı

Ölümsüzlüğün Sırrı Palmiteloik Asit mi?

Sonraki Yazı

Evde Kalma, Mesafeyi Koruyarak Güneşe Çık

İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ

İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ

25 yıl, perakende sektörünün lüks segmentinde, ulusal ve global markalarda satış & pazarlama alanında üst düzeyde yönetim deneyimi. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenci mentorluğu Kitap Yazarı Web Sitesi İçerik Oluşturucu www.booksiay.com

İlişkili Yazılar

Carpe Diem Efsanesi
Eğitim & Kültür

Carpe Diem Efsanesi

31 Mart 2021
5.2k
İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ

Ekonomik Krizlerin Hiroşiması

24 Mart 2021
5k
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Edebiyat & Sanat

Kurtlarla Koşan Kadınlar

20 Mart 2021
5.1k
İlknur AKPINAR YÜCEDAĞ

Ölümün Sonu

02 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Evde Kalma, Mesafeyi Koruyarak Güneşe Çık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap