İnternet, dünyanın iletişim ağıdır.
Her gün ortalama 1,5 milyar insanla buluşur.
Her türlü bilgiye, bir tuşa basma yakınlığındadır.
Evden, işi yönetir; alışveriş yaparsınız.
Bankaya gitmeden para yatırır,
Sinemaya girmeden film izlersiniz.
Yaşamı çok yönlü kolaylaştırıcıdır.
* *
Fikir ve sözlerin serbest dolaştığı yerdir.
Kişilere özgürlükçü ortam sağlar.
Demokrasi platformudur.
Keşfi bitmeyen bir uzaydır.
İnsanlara yeni kavramları taşır.
Uğraşları, heyecanları getirir.
Dildir, gözdür, kulaktır…
Dibi olmayan deniz örneği kütüphanedir.
* *
Ama kirliliği de vardır.
Hürriyet’i sonsuz sağladığından…
İlkel düşünen, yalanla beslenen, intikam kovalayan;
İftirayla rahatlayan, üçkâğıtçılıkla geçinen, vurgun peşinde olanların da barınağıdır.
Teknolojisini ezberleyen;
Kirliliği virüs gibi yayar.
* *
Belki de bu kirlilikten…
İzmir Büyükşehir Belediye şirketleriyle ilgili iddialar uçuşuyor.
Bilançoları açıklanmayan şirketlerde astronomik maaş alanlardan;
Lüks tekne yaptıran, ciplerle dolaşan genel müdürlerden;
Belediyeye iş yapan şirketlere, sahibi olduğu araçları kiralayan yöneticilerden;
Kentkart’taki kayırmacılıktan;
Belediyede sorun çözme karşılığı dışarıda iş alan dost müteahhitlerden;
Söz ediliyor, yazılıyor, postalanıyor.
* *
Yol açıldı mı, ardı arkası kesilmez.
Sessizlik, yeni kirlilikleri getirir.
Temizliği savunmak değil göstermek önemli.
Kim kirliliği yaratıyorsa üzerine gitmeli.
Hukukçuları, danışmanları peşine salmalı.
Kemiksiz dilin, hesapsız lafın cezası verilmeli.
Vatandaşın da kafası bulandırılmamalı.
* *
Yapılmalı da…
Kolları sıvamadan önce, patron kendine sormalı:
“ Acaba doğru mu?”
