Şu çöllerin kumlarını höllük diye elem elem elek ile elesem
Öksüz yetim çocukları ak buluttan kundaklara bala bala belesem
Kainata ağaç dikip çiçek ekip seherlerde siyim siyim sulasam
Uçan kuşun kanadıyla nazlı yâre sevgi selam söylesem
Garip yoksul yaşlı sayrı kimsesize durma iyilik eylesem
Dünyadan da niza savaş kargaşayı kaldırsam
İnsanlığı sulh barışın hürriyetin saf suyuna daldırsam
Hırsız nursuz uğursuza sadağımdan oklar ile saldırsam
Kafdağından simurg kuşa top top ipek kumaş aldırsam
Anaların bel yerine kuşak diye sarım sarım sardırsam
Ayrılığı yasaklasam sevgili sevgiliye komşu etsem yâr etsem
Aşkı muhabbete katsam sevgi alsam sevgi satsam kâr etsem
Sevgisize saygısıza faydasıza şu dünyayı zarı zarı dar etsem
İyiliği güzelliği doğruluğu merhameti unutmaktan ar etsem
Düğün etsem şu dünyayı seyran etsem bayram etsem bar etsem
Aş pişirsem lokma döksem yufka yufka baklavayla börek açsam
Sofra kursam aç doyursam yoksulluğun çorbasına tuz saçsam
Cehaletten sefaletten hıyanetten uzak olsam hep kaçsam
Çocukların basma pazen hep çiçekli bayramlığın ben biçsem
Şu dağın da doruğundan gül koparsam kana kana şu içsem
Yıldızları sevgilinin başına da indirip de pırıl pırıl taç etsem
Gönül yıkıp kalp kırmayı yasaklasam ayıplasam suç etsem
Güzel sözü tatlı dili her insana mecbur etsem seç etsem
Kavuşmayı şu gurbetin mezatında pazarına baç etsem
Onu görsem çok sevinsem mutluluktan pır pır diye uç etsem.
ŞÜKRAN UÇKAÇ YARGI SAZSIZOZAN
10.0CAK 2018 ANKARA























