Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Kayıp Gençlik

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
06 Şubat 2011
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Depremde, gökte, yaşlı ve gençte, iklimde, televizyonda, cümlemin sonunu merak ettiniz değil mi? Evet, belinizdeki kemerden değil, “Kuşak”tan bahsedeceğim.

“Kuşak” deyip geçmeyelim. Bunun kötü anlamı da var. “Dikkate değer hiçbir özellik taşımayan sıradan sinema yapıtı” anlamına da geliyor ama bizi şimdilik bu ilgilendirmiyor. Gelin biz ecdatlarımız ile günümüzde yaşayan kuşakları şöyle bir irdeleyelim. Uzmanlar, “ Gençlerden bahsedince kıyaslama yapmayın” derler ancak tarihinde geleceğe yön verdiği de inkâr edilmez değil mi?

Ah! Dedem Ah! Sen Neymişsin sen! Küçükken tatillerde Orta Anadolu’nun geri kalmış kasabasındaki iki katlı evlerine gittiğimde, hep yokluktan bahsederdi. Söze, “Bizler” diye başlayıp, “ Harp yıllarında ne zorluklar çektik. Askerde yerine göre ekmeğimizi, aşımızı katık ettik. Biz yemez atlara yedirirdik. Onlar çok kıymetliydi. Anlayacağın yoklukla savaştık” derken gözlerinin buğulandığını hissederdim. Sedirde doğrulup, “ Elektriğin olmadığı dönemlerde, kandil yağı ile aydınlanır, altında küçücük kalemle çok değer verdiğimiz sarı yapraklı defterlerimiz bitecek diye yazmaya kıyamazdık.” Büyükannemle göz göze gelip, “Tasarruf yapmadan ay sonunu getiremezdik” derdi. Hatta bir gün kahvaltıda çok sevdiğim zeytine dadandığımda, büyükannem beni uyararak; “ Oğlum zeytini katık et” dediğini hiç unutamam. Dizlerinin dibine alıp, bizlere hep güzellikten, iyilikten öğütler vererek hayata hazırlarlardı. Nur içinde yatsınlar…

Peki babalarımız? Onlarda doğallığın tadını çıkaranlardandı. İşsizlik nedir bilmediler. Bir kurumu beğenmediklerinde başka kurama geçmeleri çok rahattı. Onların gençliklerinde ekran yoktu. Kapalı kutu radyonun sihirli dünyasında hayal dünyalarını sevgiyle bezediler. Siyasilerin yüzlerini ve kavgalarını görmeden, işittikleriyle oy verdiler. Tiner, esrar nedir bilmediler. Ne de biber gazının acılığını hissettiler. İşten eve, evden işe döngüsü içinde çocuklarının nafakalarını çıkarmanın mücadelesini yaptılar. Ay sonlarında yalnızca su, elektrik varsa kiralarını ödediler. Ne internet, ne kablolu TV, ne cep telefonları, ne de doğalgazın yüksek faturaları ile boğuştular. Yerine göre tasarruf diye işyerlerine yürüyerek gittiler. Amerikan Kültür Emperyalizminin yeni filizlendiği yıllarda yaptıkları gecekondularında “Allah bereket versin” diyerek “At ve altı ok” arasındaki darbe kesintileriyle yaşam mücadelesi verdiler…

Sonra bizim kuşak doğdu… Önce çamurlu yollarda ayakkabılarımızla bata çıka okullara gittik. Öğretmenlerimiz disiplinli ve işini bilenlerdi. Tost yemesek de, simit ve gazozla teneffüs aralarını şenlendirdik. Amerikan süt tozu ve tereyağı ile annelerimizin yaptığı kurabiyeleri sınıfla paylaştık. Testin dört seçeneği yoktu ama kitaplarımızdakileri okuyarak, ezberleyerek sınavlara hazırlanırdık. Teknolojinin radyasyonluğunu almadan, o domatesin içi parlayan doğallığında ekmek arası peynir ve sütün sadeliğinde beslendik.

Ah! O 1968 kuşağının gençleri, batıya özentili hippi ve deri ceketleriyle altlarında Halley marka motosikletli gençleri olsa da, Amerikan Emperyalizmine başkaldıran, onların kültür aşılama politikalarına “GO HOME” diye pankart açan, Türkiye sorunları üzerinde kafa yoran, okuyan ve araştıran, isyanını sokaklara taşıyan ve sonunda bu mücadelelerinden dolayı da idam edilen gençliği unutmak mümkün mü?

Dış güçlerin parmak sokması arasında gelişen siyasetle gençlerimizi “Sağ ve Sol” diye ikiye böldüler. Birine “Milliyetçi, diğerine “Komünist” adını altında ellerine silah verilerek birbirine kırdırılıp, düşman ilan ettiler. Küçük çocuklara verdikleri silahlarla tetikçiliği öğrettiler. Korku ve paniği ülkenin her yerine saldılar. Sonunda da hani şu günlerde ağzımızdan hiç düşürmediğimiz “Darbe de Darbe” nin orijinalini 1980 gençliği yaşadı. Darbe’den kitaplar topraklara gömülüp, sobaların içinde yakıldı. Gençlerin babaları tutuklandı, zindanlarda işkence görüp yıllar boyu yattılar. Darbenin korkaklığı ile gençler artık okumayı unutarak ülkenin sorunlarını bir kenara ittiler. Bunu fırsat bilen Amerika, artık kendi kültürünü enjekte etmenin hesaplarını yaptı. Pop Müzik, Amerikan Sigara ve viskileri, seks filmleri ve kolanın asidi gençliğin başını döndürüp uyuşturdu. Çok uluslu şirketlerin malları vitrinleri süsleyerek tüketim toplumu nasıl yaratılır, nasıl borçlandırılır ve sonuçta da şirketler nasıl yüksek kara geçirilirin hesapları yapıldı. Ekonomi gün geçtikçe gençliği ve insanları bencilleştirdi. İnsanlar evlerine kapanıp, misafirliği bile unuttular. Dostuna bir bardak çay ısmarlama bile yerini “Alman Usulü”ne bırakıverdi. Merhaba 1990 yıllarının bencilliği!..

Gençliğin yavaş yavaş kaybolduğu yıllar başlamıştı. Onlarda darbenin ardından ebeveynleriyle birlikte “Lal” olmuşlardı. Futbol, dizi ve teknolojik oyunlar, eğlence onlar için artık vazgeçilmezlerdi. Artık okumayan, araştırmayan neslin temeli atılmıştı. Gençler, dershane ve okul arasında mekik dokuyarak testlerin bilinmezliğindeki seçenekle üniversiteye girebilmenin telaşı içinde başka bir şey düşünemiyorlardı. Ülke sorunları onlar için önemli değildi. “Aşk” yalnızca kızları görüp tanıştıklarında “Yatak”tı. Sevgi ve Aşk sözcükleri artık Ediz Hun ve Türkan Şoray’ın bakışlarında kalmıştı. Amerika’nın 1960’lı yıllarda okullarda dağıttığı Süt tozu ve tereyağı kendi şirketlerinin öncülüğünde Hamburger ve Patates Kızartmalarının içine girerek damarlarımızı tıkayarak sağlıksız neslin yolunu açmıştı. Annelerimizin yaptığı ev yemeklerini yiyen gençlik neredeyse az kalmıştı.

Ah! Şimdiki Gençlik Ah! Onlar artık kitap, gazete okumayı unuttular. Onlar, Amerika’nın petrol ülkesi Irak’ı neden işgal ettiklerini, ülkelerine neden “Ilımlı Islam” yakıştırmasının yapıldığını, Ortadoğu’da oynanan oyunları, Küresel İşsizliği, İnsanların asgari ücretle köle gibi çalıştırıldığı dönemin başladığını, ülkelerinin borçlandırıldığını, ekonominin can damarı tesislerinin neden yabancılara satıldığını, tarım politikalarını, tüketim çılgınlığı içinde babalarının neden kredi kartıyla borçlandırılarak faiz batağı içinde yaşadıklarını, hatta intihar ettiklerini, bankaların yılsonlarında kar bilançolarını açıklarken keyiften kulaklarına kadar güldüklerini, seçim yaklaştığında evlerine gelen kömür, torba dolusu erzak ve çeklerin gurur incinmesini bilemezler ki…

Onlar için varsa yoksa bilgisayar içindeki eroine eş değer şiddetle bezenmiş oyunlar!.. Yazık! Ki ne yazık!.. Ebeveynler gözünüz aydın! Evdeki bilgisayarlarınızı artık çöpe atabilirsiniz! Apple’in çıkardığı dokunmatik bilgisayarlar için çocuğunuzun odasına yer açın! Doğalgaz’dan sonra bu da canınızı yakacağa benziyor!…

Ne kuşağız değil mi? Ayranımız yok içmeye 3G’yle gideriz …….” Sizler, boş bıraktığım yere istediğiniz sözcüğü yerleştirmede özgürsünüz.

Gelecek neslin değerli gençleri, kış uykusundan biran önce uyanıp, elinize alacağınız her kitapla, Türkiye’yi daha iyi yerlere taşıyacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın. Atamızın da söylediği gibi; “ Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”

Haydi görelim sizleri!

Paylaş
Etiketler: değişimeskilerfarklılıklargençlikkuşakmodernlikyenilenme
Önceki Yazı

15 Yılını Dolduranlar Kıdem Tazminatı Alabilir mi?

Sonraki Yazı

Dün Topbaş, Bugün Gökçek!

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Dün Topbaş, Bugün Gökçek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap