Dağdaki büyük kayanın altından çıkan kaynak suyuna “Kaya suyu” diyorduk. Kaya suyu dereye bağlanırdı.
Kaya suyunun köye götürülmesi, köyün içme suyu probleminin kökten çözümü demekti. Kaya suyu her yayla zamanı gündeme gelir fakat başlaması için kimse göz kesemezdi. Kaya suyu nerede ise “Masal suyu” adını alacaktı.
İçme suyu bir sosyal olay olarak, kabul edilirdi. Fakat sosyal sorumluluk alacak olanın, köylünün gücünün aşılması durumunda nasıl davranılacağı, kestirilemiyordu. Yalnız insan faktörünü aşan bir durumda makine ve elemanlarını bulmak gerekiyordu. Makine ve asıl eleman olan ustanın bulunması önemliydi.
Su yolunun açılması kazma kürek işi değildi. Kazma kürekle açarım diyen toprakta beş metrelik bir uzunlukta yüzeysel bir kanal açmıyordu.
Kaya suyunun kanalla sahile veya köye inmesi, derenin takip edilmesiyle olacaktı. Fakat belirli bir yoldan sonra sapılacak sırt bölgesinden köye inilecekti. Muhtar ve heyeti, belediye ve kaymakamlık gibi ilgili makamlara baş vurdu.
Muhtar da köylüden para topladı. Böylece makinenin enerji tüketimi karşılanacaktı. Yol açacak olan araç geldiğinde “İlk kazma vurma töreni,” kutlandı. Büyük bir coşku oldu. Katılım yüksekti. Makine dere yatağında iyi çalışamıyordu.
Bu konuda çalışan arkadaşlar amatördü. Kimse daha profesyonel çalışmayı bilmiyordu. Yamaçta arkın eşilmesiyle kopan taşlar yuvarlanıyor ve kazalara neden oluyordu. Şimdilik iki kişi yaralanmıştı.
Almanya’da makine fabrikasında çalışan öğretmenin kardeşi, bozulan parçaları onarıyordu. Köy için bulunmaz insandı. İş aracının taşları kırarken ki yaralanmalara neden olmuştu. Ayrıca makinenin taştan yana yatması durumunda makinistte yaralanmıştı.
Makinistin yarası önemliydi. Sol bacağı ve kaburgası kırılmıştı. Makinenin sırtına çıkabilmesi önümüzdeki yaza kalmıştı. Böylece önümüzdeki yaza kadar beklenecekti. Ayağa kalktığında, ayının ak ve karaciğeri takıldı denmişti. Makinist, postunu da taksaydınız da gece de çalışırdım, dedi.
Baharla birlikte su yolu çalışması başlandı. Eşilen yerlere borular takılıyordu. Suyun duraklama yerleri de düzenlenmişti. Yolun geçtiği köylerde hediyeler dağıtılmıştı.
Köy meydanına çeşme yapılacak, ayrıca da her eve su dağıtılacaktı.
Muhtar, kaya suyunun borcu bitene kadar, az bir ücreti olacaktı. Kaya suyuyla sulama yapılmayacaktı. Suyun borcu bittikten sonra, tepeye yakın akar suyu sulama için alacağız, dedi.
Suyun köy meydanına aktığı gün tören düzenlendi. Törende konuşan ilk kazmanın sahibi, “Kaya suyu, ilk ve son kazma ile musluktan aktı. Hayallerimizi süslerken gerçek oldu. Azmin önünden hiçbir şey kurtulmaz,” dedi.
Her evin suyunun aktığı gün de büyük bir tören daha düzenlendi.
Hasan TANRIVERDİ