Allah, zulme karşı çıkabileceği halde susanları türlü yollarla rezil eder ve onlara diz çöktürecek birilerini musallat eder. Yahudi çocuklarına ağlayıp aynı korku ve trajediyi yaşayan Müslüman çocukları için de çığlık çığlığa susanları duyma Allah’ım!
Bari çocukları öldürmeyin, çocukların dini olmaz, dedik, anlamadılar!
Çocuklara kin duyulmaz, çocukların kini de olmaz, dedik, anlamadılar!
Çocuklara düşman olunmaz, çocuklar düşman tanımaz, düşmanlık bilmez, dedik, anlamadılar.
Çocuklar savaşı oyun sanır, sakın ha çocuklara kıymayın, dedik, anlamadılar.
Katiller arasında fark gözetmeyin, dedik, anlamadılar.
İslam kültüründe hiçbir kimliğin inkarı yoktur. Aksine islam; barış ve huzurun kimlikleri tanımakta olduğunu öngörür, dedik, anlamadılar.
Ramazan ayındayız. Oruç; sadece kendini susuz bırakmak değildir. Elleriniz kan akıtıyorsa, boğazınızdan su akıtmamanızın pek de bir önemi olmayacaktır, dedik, anlamadılar.
Bosna ve Halepçe çocuklarının çığlıklarını duymazdan geldik! Ama şimdi oruç ayındayız ve soruyorum: Kobanê ve Filistin çocuklarının çığlıklarını duymamak orucu bozar mı? Dedik, anlamadılar.
Kulaktan içeri giren mazlumların çığlığı orucu bozmayabilir ama vicdanları ayağa kaldıramıyorsa imanı bozabilir, dedik, anlamadılar.
“Dünya neden sessiz?” diye yakınacağınıza siz ses verin, dedik, anlamadılar.
Bizim gibi düşünmeyen insanlar için de huzurlu yaşayabilecekleri alan(lar) sağlamadıkça, biz de huzursuz yaşamaya mahkûm kalacağız, dedik, anlamadılar.
Müslümanlar kardeştir: Bu kardeşlik hukukuna göre davranmayan ve kardeşlerden birini görüp diğerini görmezden gelen kalleştir, dedik anlamadılar.
Sadece Müslümanların değil, Musevi, Hıristiyan hatta inanmayanların bile güvenlik ve huzur içinde özgürce tartışıp yaşayabilecekleri bir dünya için gelin birleşelim, dedik, anlamadılar…
“İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (şayet siz de birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk olur. 8/73″
Ve başaramadık… Hazin netice; O inkârcılardan medet umulmaya başlandı…
Sen bizim yapamadıklarımızı yap, olur mu arkadaş!
Yaşıtlarınla oynamanın tadına bak mesela,
Babanla zaman geçir,
doya doya koş, gez…
Annenle ol,
Vaktini insanlardan çok, hayvanlarla geçirmeye çalış.
Sokağa çıkmaktan korkma mesela,
Kardeşlerine kol kanat ger,
Ve; sen yaşa mesela!
Acıyı hissetmek ve paylaşmak için can bağı olduktan sonra kan bağına gerek var mı? Dedik, anlamadılar.
Bu bizdendir, bu bizden değildir ayırımı yapmayın dedik, anlamamazlıktan geldiler.
Zalim en yakınınız dahi olsa, onurlu davranış; haksıza haksız diyebilmektir, dedik, anlamadılar.
Öbek öbek olmuşlar gibi olmayın, dedik, anlamadılar.
Birlik olmazsak; bir bir yenilir yok olmaya mahkum oluruz, dedik, anlamadılar.
Örümcek ağlarına benzer ağ ve ilişkilerle kendinizi korumaya kalkışmayın, dedik, anlamadılar.
Yaptıklarınızdan ötürü yeryüzünde, denizlerde ve gökyüzünde fesat ve bozgunculuk oluşuyor, dedik, anlamadılar.
Allah, günah işleyenlerden intikam alacak, dedik, dinlemediler.
Ve o gün geldiğinde; zalimlerin mazereti kabul edilmeyecek, dedik, anlamadılar.
Hani bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek kadar tepki almalıydı! Daha dün İŞİD Irak’ta 1700 insanı öldürdüğünde tepkimiz neydi? Ya Halepçe…
Öldürülen kişinin kim olması tepkimizde bir fark oluşturmaması gerektiği gibi öldürenin kim olduğu da tepkimizde bir fark yaratmamalıdır. Katil bir Yahudi ile kendini Müslüman sayan bir katile olan tepkimiz aynı değilse, şayet katiller arasında fark gözetiyorsak; bakış açımızda, düşünce sistemimizde, inanç algımızda ve muhasebe yetimizde bir bozukluk var demektir.
Hangi inanç ve etnik kimlikten olursa olsun biz, çocukların öldürülmediği çiçek topladığı bir yaşam ve dünyadan yanayız.
Allah’ım, şu perişan ümmeti eşit haklar üzerinde sabit kalmak kaydıyla ittihad-ı ümmeti sağlayacak ve yeni Selahaddinler doğuracak ittifaklar kurmaya muvaffak eyle!
{ OHAK-DER Başkanı MB. Hedbi }
