Karışma Allah’ın işine kırdırma pamuk helva yerken azı dişine diyenlerdenim. Allah rast getirirse adamın işini mermere geçirir dişini, Allah rast götürmezse kulunun işini pamuk helvada kırar azı dişini diye bir söz vardır.
Benim edindiğim en önemli hayat tecrübelerinden birisi de ALLAH’IN İŞİNE KARIŞMAYACAKSIN kardeşim. Susacaksın ve olayların ardındaki hikmeti çözmeye anlamaya çalışacaksın. Ve zamanla sende göreceksin ki, ALLAH’IN İŞLERİ VE DÜZENİ KUSURSUZ ÇALIŞIYOR.
Adam ceviz ağacının altında uzanmış dinlenirken bahçesindeki karpuzlara gözü takılmış. Karpuzlar incecik dalında kocaman meyva. Ağaca bakmış kocaman ceviz ağacında küçücük cevizler asılı. Kendi kıt aklınca vehmetmiş hemen. Allah’ım demiş bu ne tezat böyle. Kocaman ağaçya küçücük meyva ve incecik küçücük otta kocaman karpuz. Daha düşünceleri son bulmamış ki, ağacın dalından bir ceviz düşmesin mi kafasına. Öyle acıtmış ki adamın kafasını. Hemen aklı başına gelmiş. Allah’ım demiş iyi ki cevizleri karpuzlarla benim lafıma bakıp yer değiştirmedin.
Allah’ın düzeninde eksik, kusur arama yanlışını hepimiz az çok yapmışızdır. Hatta bu yanlışta o kadar ısrar etmişizdir ki, sonunda Yaratana akıl hocalığına dahi kalkışmışızdır.
YUNUS SURESİ
41-) Ve in kezzebuke fe kul liy ameliy ve leküm amelüküm* entüm beriyune mimma a'melü ve ene beriy’ün mimma ta'melun;
Eğer seni yalanladılar ise de ki: “Benim amelim bana, sizin ameliniz size aittir… Siz benim yaptığımdan uzaksınız ben de sizin yaptığınızdan beriyim”.
42-) Ve minhüm men yestemiune ileyke, efeente tüsmi’ussumme velev kânu la ya'kılun;
Onlardan sana kulak verip dinleyenler de vardır… (Fakat) sağırlara sen mi işittireceksin?.. Hele bir de akletmiyorlarsa!.
43-) Ve minhüm men yenzuru ileyke, efeente tehdil umye velev kânu la yubsırun;
Onlardan sana bakanlar da vardır… Körlere sen mi klavuzluk edip doğru yolu (vahdet’i) göstereceksin?.. Eğer basiretleri ile görmüyorlarsa!.
44-) İnnAllahe la yazlimunNase şey’en ve lakinnenNase enfüsehüm yazlimun;
Muhakkak ki Allah insanlara (en ufak) bir şey itibarıyla (dahi) zulmetmez (la yukellifullahu nefsen illa vüs’aha)… Fakat insanlar kendi nefslerine zulmederler.
Körler ve sağırlar hayatın içindeki ibretlerden ders çıkartmayan gönül körleri ve ikaz sağırlarıdır. Bırakın kendi yaşadıklarımızı çevremizdeki ibretlik hayatlardan ve geçmişte yaşanmış hayatlardan ibret alabildiysek anlarız ki, NE EYLERSE MEVLAM GÜZEL EYLER. Körler ve sağırlar maalesef Allah düzeninde yanlış,eksik kusur ararlar ve bazen de bulduklarını zannederler. Halbuki büyük resme baktığımızda her rengin ve binlerce her renk tonunun yerli yerinde kullanıldığını görürsünüz. Körler ve sağırlar kendi vehimleri doğrultusunda resmin bir bölümünü dikkate alır ve eksik kusur var zannederler. Kendi vehimlerince karpuz ile cevizin dallarını değiştirmeye kalkışırlar. Fıtratında Fatır’dan ihsan edilmiş akletmek ve ibret almak özelliği birimde çalışmıyorsa uyarının fayda vermeyeceği de açıktır. Ters bardaklara su doldurmaya uğraşmaktansa doğru duran bardakları suyla doldurmak aklın gereğidir. Ters ve düz duran bardakları görmek fark etmekte hem basiret hem nasip işidir.
Eğer yanlış arıyorsak kendi yanlışlarımız yeter artar. Eksik kusur arıyorsak aynaya bakmamız yeter artar. Bir doğruyu öğretmek ve bir yanlışı düzelterek bir insanı uyarıyor ve sadece onun iyiliği için ikazda bulunuyorsanız devam edin. Yok derdiniz sadece eksik kusur arayıp bulunca da o kusurlardan değişik usullerle dünyalık toplama azgınlığındaysanız sonunuz hüsrandır şimdiden ben söylemiş olayım. Azgınların ahrette kazandıkları görülmemiştir.
