Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

 Karida Köyünden Aida

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
17 Nisan 2015
Nezahat GÖÇMEN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Arkadaşım geçen yaz mevsiminde, tarlada annesinin işçileri ile birlikte yaşadığı bir olayı anlattı.

Çapayı toprağa vurduklarında yeni doğmuş tarla fareleri ile karşılaşırlar. Bir değil bir kaç tane minik fare toprağı çapalayanların eline düşer.  Bu fareler doğaya zarar veren insanın eline düşmekten korkmazlar. Çünkü daha çok miniktir onlar.   Arkadaşımın annesi,  onları avucunun içine alıp yavaşça başka bir yuvaya koymak ister. Komşuları Zehra Hanım, arkadaşımın annesinin elini tutar ve der ki: “Onları bana ver.”  Anne şaşkınlıkla sorar. ” Ne yapacaksın bunları?”

Komşu yanıt verir: “Onlar bana lazım. Kızımın gerekli bölgelerine süreceğim tüylenmeyi yok ediyor.”  dinlerken bile hayretler içinde kaldım. Kadınların bir ömür verdikleri amansız savaşa köklü çözüm üretmek için, o fareciklerin yaşamlarına son verilmesi. Canlıların yok edilmesi.

Güzelliğin acı bir bedeli olduğunun farkında olan anne,  o farelerin de bir annesi olduğunun farkında değil. Onlar büyüyecek doğada dengeyi kuracak. Birçok yabanıl hayvanın en önemli besinlerinden biri olan fareler, zararlarının yanında, doğal dengeyi koruyan hayvanlar olarak da kabul edilir. Üreme gibi pek çok görevleri var.

Sohbetimiz, Ağustos Böceğine kapıyı kapatan karıncanın yumurtalarına geldi. Kıldan tüyden yok olmak isteyenler için Karınca yumurtası yağı… Karıncalar, fareler ne düşünüyor bilemiyorum ama güzellik uğruna yumurtalarından, tenlerinden faydalanan kadınlara henüz yanıt vermedi bu canlılar.

Patentli satışları var karınca yumurta yağının, resmi satış siteleri bile var. Yeni doğan bebeklere sürüldüğünde tüysüz olduklarını duymuştum. “Karınca yumurtasını nereden bulacağız.” sorusunun yanıtlarını verenleri görürseniz şaşırmayın. Karıncaların yağını çıkaran teknoloji, olan karıncalara oluyor. Rahat bırakın bizim çalışkanlık timsali hayvancıkları.

Güzellik uğruna yapılan bu çabanın tarihçesini merak ettim. Haydi, hep birlikte dolaşalım. Zamanı geriye saralım. Ekvatoral iklimlerde yaşayanlar da baksın başlarının çaresine dedirten ilk ağda ne zaman bulundu?

Yazımınsir_agda başlığında bulunan Aida’nın öyküsü.

“M.Ö 15 Haziran 696 Lidya Uygarlığı…

Batı Anadolu’da Gediz ve K. Menderes civarında ikamet eden Lidyalıların parayı bulmalarını takiben sahtecilik diye bir meslek dalı oluşmaya başlamış. Dönemin en boş gezen Lidyalısı. Karia köyünden Aida, altın sikkeleri taklit etmek için kolları sıvar. Biraz limon suyu, biraz şeker ve yeterli miktarda suyu harmanlar. Bir kapta köpüklenen kadar ısıtır. Daha sonra sikke kalıplarına dökmeye başlarken kaza ile bacağına döker. Karışım katılaşır. Aida bir ucundan tutup can havliyle çeker. Sonuç ortadadır. Karışımın döküldüğü bölgede tüyden eser yoktur.

Aida; sahte sikke yerine tarihteki ilk tür yok edici solüsyonu bulduğunu fark ederek seri üretime geçer. Buluşa kendi adını verir. İsim zaman içinde değişime uğrayarak, ağda olmuştur.” jiletin, bantların,  tüy dökücü kremin, spreyin, köpüğün asla yerini dolduramadığı ağda işte böyle çıkmış ortaya.

Bu konuyu araştırırken ilk çağlara kadar gidiyorsun zaman makinesinde.

İlk Çağda Erkekler ve tıraş

Taş devri insanları, 30 bin yıl önce iki midye kabuğunu cımbız yapıp sakallarını alır, daha sonra, doğal cam veya çakmak taşları keskinleştirilip ustura yaparlarmış. Bazı mağara resimlerinde 30 bin yıl önce insanların midye kabuklarından yaptıkları cımbızlarla saç veya sakallarını aldığını görülmekteymiş, tarihin taş duvarlarında.

Günümüzde de modern yaşamdan uzak kalan ilkel kabilelerin çakmak taşından yapılan ustura kullandıkları belirlenmiş.

Çocukluğumdan beri ilk insana dair mağara yaşantısı ve mağaraların içinde elinde lobuttan kocaman sopasıyla saçları sakalları birbirine karışmış; ava giden, ateş yakan erkek figürlerini ilgi ile izlerdim.

Arkeologlara göre erkekler tarih öncesi devirlerde de tıraş oluyorlardı. Mağara duvarlarındaki bu devirlerden kalma resimler sakal tıraşı için midye kabuklarının, köpekbalığı dişlerinin, en çok da keskinleştirilmiş çakmaktaşlarının kullanıldığını göstermekteymiş.

Bazı kaynaklar göre, günümüzde keşfedilen ilkel kabilelerde çakmaktaşının bu amaçla kullanıldığı gerçekten de görüldüğü, Mısır’da açılan mezarlarda eski Mısırlıların M.Ö. 4. yüzyılda sakal kesmek için kullandıkları altın ve bakır aletler bulunduğu anlatılmaktadır.

Daha da ilginç olanı…

1991′de Avusturya Alp’lerinde buzullar arasında donmuş bir erkek cesedi bulunduğu ve bu şaşırtıcı olan cesedin 5.200 yıl önce yaşamış birine ait olması ve bugüne kadar hemen hemen hiç bozulmadan kalabilmesi. ‘Alp Çobani’ adi verilen bu cesette dikkat çeken bir başka husus da, yüzünde sakal ve bıyık olmaması. Tarih öncesi erkeğinin sakal tıraşı olma neden ise, kesilmezse 150 santimetreye kadar uzayabilecek olan sakalın hareket kabiliyetini hayli kısıtlayacağı görüşüymüş.

Araştırmalar, dünyada tıraş olan 2 milyar erkek ve her birinin yüzünde ortalama 15 bin kıl varmış ve bu kıllar günde yaklaşık 2 milimetre uzuyor, yani bir erkeğin ömrünün ortalama 100 günü tıraş olmakla geçermiş. Bu sektörde yok olmak mümkün değil. Hani derler ya “kim bükebilir tıraş bıçağı sektörünün bileğini?”

Geleceğin teknolojileri adı altında sunulan pek çok buluş, yaratıcılık sınırlarını zorlarken doğayı seven,  hayatını seven gitsin lazer epilasyon yaptırsın. Dünya sadece insan türü için var edilmedi. Doğaya zarar vermeye hakkımız yok. Yaşamak kadar tüm canlıları yaşatmak da temel görevlerimizdir.

Sağlıklı günler…

Kaynak: http://ogrenmedengecme.blogspot.com.tr/2009/09/agdann-tarihcesi.html

http://www.frmtr.com/garip-olaylar/5662630-erkekler-eskiden-nasil-tras-oluyorlardi.html

 

Paylaş
Etiketler: aidailk insanlarkarıncalartarla faresiyaşam
Önceki Yazı

Türkiye’nin ‘Can’ İhtiyacı

Sonraki Yazı

Kim kimi kesti?

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?
Doğa-Çevre

Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?

22 Aralık 2023
5.2k
Sonraki Yazı

Kim kimi kesti?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap