Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mürsel ADIGÜZEL

Karapapaklar ve Öykülerim

Mursel ADIGÜZEL Yazar Mursel ADIGÜZEL
13 Mart 2018
Mürsel ADIGÜZEL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

10. BÖLÜM ve 6. KISIM
12 Eylül 1980’in Pazar gününü müteakip atinci günlerde yaşadıklarım.
Vicdanınızın sesini dinleyin. Ne olur söylediklerime inanın. Beni burada öldürmüş olsanız bile, bu iftira yalanını imzalamam. Kaldı ki böyle bir fiilin içinde olmadım ki, imzalıyım. İçinde bulunmadığım ve yapmadığım bir sucu bana yıkamazsınız. Ben başı dik onurlu bir biçimde görev yapan öğretmen ve müdürüm. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyenim. Asla ve asla benim bu yazdırdıklarınızın hiçbiriyle ilgim ve alakam olmamıştır. Size yalvarıyorum yanlış yapmayın. Yazdırdığınızın ve sorduğunuz soruların muhatabı asla ve asla ben değilim, dedimse de ikna edemedim!
Tekrar bağırıp çağırmaya başladı. Alın götürün bu şerefsiz komünisti, aklı başına gelinceye kadar ıslatıp getirin! O zaman aklı başına gelir ve kuzu kuzu imzalar. Bu sözler ağzından çıkar çıkmaz, beni yaka paça sürükleyerek, bir odaya götürüp attılar! Çeşitli aletlerle sıra sıra işkence yapmaya başladılar. Gözlerim bağlı olduğundan, işkence aletlerinin darbesinin dışında, neyle vurduklarını görmedim. O aletlerle sırasıyla uzunca bir müddet, işkence ettiler. Sonrasında sert bir cisimle sağ elimin başparmağıma vurdular. O anda kolumun uyuştuğunu ve sağ elimden amansız bir acıyı duymaya başladım. Allah kahretsin parmaklarımı kırdınız, dedim.
Bu ne ki diğerlerini de teker teker kıracağız, dediler. O da yetmedi, en son bir sandalyeye oturttular. Parmaklarıma telleri bağladılar. Bir kişi omzumdan basıyor, diğer binside aracı çeviriyordu. O andaki aklımda kalan tek bir acı, yüreğim yerinden kopup ağzıma geldiğiydi. Gerisini hatırlamıyorum.
Uyandığımda, sırılsıklam su içinde upuzun yerde yattığımı ve karanlık bir odada olduğumu fark ettim. Ne kadar bir zaman geçtiğini bilemiyordum. Sağ elimin acılar içinde olduğunu hissediyordum. Sol elimle başımı yüzümü ve bedenimi yoklamaya çalıştım. Her yanım ağrı ve sızılar içindeydi. Tiril tiril titriyordum. Dişlerim bir birine değiyor, şakır şakır sesler çıkarıyordu. Açlık, susuzluk ve işkence beni bitirmişti. Yerimden kıpırdamaya gücüm kalmamıştı. Ölümle burun bununaydım. Sanki son nefesim ağzımdan çıkar gibiydi. Yaptığım bir şey vardı, oda sol elimle sağ elimi tutmaktaydım! Başparmağımı avcımın içine almış öylece tutuyordum. Elimin şiş olduğunu hissediyordum. Ama parmağım kırılmışımıydı bilmiyordum! Ara sıra yüzümü okşuyordum, cansızdı ve tepki vermiyordu. Anladım ki, bütün bedenim uyuşmuş! Acı dolu işkenceyi düşünürken, neyse ki buna da şükür demek ki yaşıyorum demek geldi içimden! Bir anda odanın kapsı açıldı ve elektrik yakıldı. İki jandarma içeri girdi. Her biri bir kolumdan tutup uzandığım yerden kaldırdılar. Sonra gözlerimi bağlamadan sorgu odasına sürükleyerek götürdüler.
Meğerse O gece, o işkenceyi gördükten sonra, Arpaçay karakol komutanlığı tarafından, merkez karakol komutanlığına benimle ilgili suçsuz olduğuma dair bazı bilgiler gönderilmiş. Şayet hakkımdaki yazı işkence görmeden önce gönderilmiş olunsaydı, beklide işkence görmekten kurulabilirdim. Bu düşünceyi aklımdan geçirdiğimde, ayakta duracak halde değildim. Her bir kolumda jandarmalar vardı. O anda o kadar yorgun ve bitkindim ki, bıraksalar yere yığılıp kalacaktım. Allah’tan ki jandarmalar kollarımı omuzlarına almış o şeklide sımsıkı ayakta tutuyorlardı. Aldıkları yerden sorgu odasına götürdüklerinde ayaklarım yerde sürünüyordu. Beni bu şekliyle sürükleyerek masada oturan kişinin karşısına getirdiler. Masada oturan kişinin omuzlarındaki yıldızları saydığımda, yüzbaşı olduğunu anladım! Yüzbaşının ilk sözü, geçmiş olsun demesi oldu. Yüzbaşının geçmiş olsun demesini hayretle karşıladım. Karşılık vermedim ve ses çıkarmadım. Çıkarmak isteseydim bile, sesimin çıkıp çıkmayacağından emin değildim. Yüzbaşı geçmiş olsun sözüne devamla!.. Bakın öğretmen bey, bu bir ihtilaldir, bunu bilmeniz gerekir. Bu gibi dönemlerde “kurunun yanında yaşta yanar.” Bu vesileyle hakkınızda gerçek bilgiye kısmen de olsa ulaşmış olduk. Her ne kadar hakkınız da olumsuz ihbarlar ve şikayetler olsa da, bunların yalan ve asılsız olup olmadığını araştırmak görevimizdir. Şimdi size birkaç soru soracağım. Sorduğum sorulara doğru cevap verirseniz, kendinizi kurtarır ve vatana, millete hizmet etmiş olursunuz, dedi.
Ben zaten vatana millete hizmet ediyordum. Ne yazık ki mükâfatımı bu işkenceyle almış oldum.
Şimdi bırakın bu serseniz laflarını? Benim size soracağım olaylardan en önemlisi, Kıraç köyünde meydana gelen süt olaylarını nasıl yaptın ve kimlerle yaptınız, onu cevaplamanızı istiyorum, dedi?
Benim bu olaylarla ilgili bir bilgimin olmadığını, bu olayları yapanları tanımadığımı, bilmenizi isterim. Kaldı ki Kıraç köylü şahıs aynı zamanda benim akrabamdır. Ona bir kötülük yapılması demek, bana yapılmış sayılır. O olayları yapanların kimler olduğunu bilmem ama, kimler olduklarının kayıtları Arpaçay Karakol Komutanlığında ve TC. Savcılığınca mevcuttur. Onun dışında başka bir bilgim olmamıştır. Bildiğim bundan ibarettir, dedim. Vermiş olduğum bu ifadem, aynen yazıldı. Bende okuyup imzaladım.
Yüzbaşı, kusura bakmayın öğretmen bey, sizin hakkınızda verilen suçlamalarının araştırmasını yapmamız gerekiyor. Bu nedenle araştırma tamamlana kadar misafirimiz olacaksın, dedi.
O kadar halsizdim ki, yüzbaşının ne dediğini anlamamıştım bile. O anda sesim bile zor çıkıyordu. Verilen bu emir üzerine, askerlerin kolunda tekrar nezarethaneye getirip bıraktılar. Arkadaşlar, kendi acılarını unutup, benim başıma toplandılar. O anda arkadaşlara nasıl göründüğümü sordum. Onlarda yüzümün kömür gibi simsiyah olduğunu söylediler. Bir anda aklıma gelen bir gün önce N. başım üstünde duruyor mu dediyidi? Başım yerindeydi ya! Gerisi teferruattır. Bu düşünceyle kendimi teselli ettim. Müstahdemin vermiş olduğu montu yastık yaparak, betonun üzerine sırt üstü uzandım. Yapılan işkencenin acısıyla dalıp gittim. Uykuya dalıp gitmenin sonunda, N. dürtüklemesiyle gözlerimi açtım. Etrafıma bakındığımda, nezarethanede kalanlar, bağdaş kurup oturuyorlardı. 7. Günün saat onu olmuş ve benimle sorgu tamamlanmıştı. Hakkımızda verilecek kararı bekliyorduk. Bu karmaşık düşünce içerisindeyken, içeri bir binbaşı girdi.
DEVAM EDECEK
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair

Paylaş
Önceki Yazı

Asrın Büyük Hastalıklarından Biri: İsraf

Sonraki Yazı

Şekeri Öldüren Kemalizim’in Rafine Şeker Ağıtı (IV)

Mursel ADIGÜZEL

Mursel ADIGÜZEL

Mürsel Adıgüzel Kimdi: Sevgili okurlarım, Mürsel Adıgüzel1946 Kars doğumlu olup, İlkokulu Koçköy’de, Orta öğrenimini Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulunda okudu. Öğretmen olarak 1966-1967 öğretim yılında mezun oldu. Eğitim Fakültesi’ni bitirerek, öğrenimini tamamladı. Yurdun çeşitli il-ilçe ve köylerinde görev yaptı. Meslek yaşamı boyunca, sivil toplumcu anlayışı öne çıkardı. Eğitimin temel ilkelerine sahip çıkılmasının mücadelesini verdi. Birlik ve beraberlik içinde toplumsal dayanışmanın önderlerinden birisi oldu. Altı yıl TÖB-DER Yönetim Kurulu üyeliği ve bir dönem başkanlığını yürüttü. “EĞİT-DER” den “EĞİT-SEN”e çalışmaları içinde yer aldı. Dört yıl (Öğretmenler Sendikası) EĞİT-SEN’’in temsilciliğini yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev alarak, dört yıl ilçe eğitim sekreterliği, bir yıl il eğitim komisyonu başkanlığı görevini sürdürdü. 10. Dönem Ümraniye İlçesinden seçilerek, İstanbul İl Genel Meclisi Üyeliği ve Grup Sekreterlik görevini yürüttü. Şimdi ise Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin Onursal Başkanıdır. Kültürel bilgi birikimlerini toplumla paylaşmak adına, İstanbul Çamlıca Gazetesini açtı ve yönetti. Makalelerini Gazetesinde ve “Serhat Kültür Dergisi’nde” yayınlamaya başladı. İstanbul Çamlıca Gazetesi sonrasında, www.turkhaber.com, www.habersitesi.com da yazılarını yazdı. Şimdi ise www.yazarportal.com köşe yazarları gazetesinde yazılanı yazmaya devam etmektedir. Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarından başlayan hece şiiri yazma çalışmaları, emekli olduktan sonrada devam etti. Şiirlerle Bayramlar, Mustafa Kemal Destanı, Var Git Kendi Yoluna”, “Adam Olursun”, “Yüreğimin Sesini Dinle”,”Duy Beni” şiir kitapları haricinde, “Karapapaklar ve Öyküleri/Soy Ağacı”, “Karapapaklar ve Öykülerim”, Bir Halkın İki Adı Terekeme/Karapapak”, “Unutulmayan Yıllar”, Halk hikayelerinden “Adıgüzel İle Gülçiçek Hikayesi” ve “Alimaho’nun Hatırı İçin Bir bardak Çay İçin” adlı kitapları yayınladı. Bu kitaplarının haricinde, 2011-2012-2013’de “Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği”nin Şairler Grubunda yer alan şairlere, 60 konuda atışma düzenledi. Bu atışmaları “Şairler Antolojisi” adı altında iki kitapta toplayarak yayınlandı. Toplumsal ve sosyal faaliyetlerini aralıksız sürdüren Adıgüzel, eğitimcilik döneminden başlayarak yapmış olduğu başarılalı çalışmaları sonucunda, on iki teşekkür, beş başarı belgesi, beş sertifika, altı plaket ve bir devlet şeref belgesi sahibidir. Kendisine sağlıklı bir yaşam ve uzun ömürler diliyorum. Editör

İlişkili Yazılar

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
Eğitim & Kültür

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

24 Kasım 2025
5k
Atatürk’ü Anlamak Gerek
Anma

Atatürk’ü Anlamak Gerek

10 Kasım 2025
5k
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nasıl Kuruldu
Gündem

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nasıl Kuruldu

29 Ekim 2025
5k
Yaşam ve Şiir
Edebiyat

Yaşam ve Şiir

18 Ekim 2025
5k
Sonraki Yazı

Şekeri Öldüren Kemalizim’in Rafine Şeker Ağıtı (IV)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap