4.BÖLÜM,1 KISIM
Karapapakların atasözleri ve deyimleri devam edecek.
Karapapaklar tarih boyu, çok büyük şahsiyetler yetiştirmişlerdir. Bu kişilerin anlattıkları ve yeri geldiğinde söyledikleri sözler, nesiller boyu yüz yıllardır söylene söylene günümüze kadar gelmiştir. Bu sözlerinin kimisine atasözü, kimisine de deyimler denilmiştir. Örnek olması bakımından, Karapapak lehçesiyle bazı sözleri kaleme almış bulundum.
Deyiller ki, Tanrı’nı görmekten öteri göye bakmak doğru değildir. Herkes öz içerisine, dâhili dünyasına bakmalıdır. Dört terefinizde olan her şeye, her kese hoş niyetle nazar salın. Her şeye bir ilahi güzellik aktarın. Hak mendedir, hak menim dâhilimdedir, deyin.
Bir başka atasözün de bakın ne diyor. İnsan iki şeyi tez unutmalıdır. Bir ettiği yahşiliği, birde ona edilen pisliği. Bu iki şeyi üze vurmak gerekli değildir. Her iki emeli tez unutanlar, böyük insanlardır.
Yine bir sözü ele aldığımda, bakın ne demişler. Nefis bir aslandır, onu daima kafeste saklamak lazımdır.
Halk şairi Bahtiyar Vahapzade dizelerinde dile getirdiği “Yaşamak yanmaktır, yanasın gerek.” Bu söze karşılık Kazakistanın büyük sanatgarı Oljas Süleymanov ise “Yaşamak kanmaktır, kanasan gerek.”
Yine bir tıp alımının söylediğine bakıldığında, şöyle demiş. Her insanın öz üreyi onun öz yumruğu boyda olur.
Hekimler meni bağışlasın, mende deyiremki, hayırgah sahibi insanların kalbi yumruğundan çoh büyük olur. Nahak yere el söylemir ki, dağ boyda kalbi olan insanlar var. Bele insanlar iman sahibi olurlar. Dostluğa da sadakatli çıkarlar.
Bir başka sözde bakın ne demişler. Yaddaşlarda çoh hikmet, hekiketler yatır. Unutulan yahşi insanlar hakkında neler söylemek olarmış. Bunlar yeni nesle örnek sayılabilir.
Yine bu şahsiyetlerden birisi diyor ki, her bir millet haradan geldiğini, harada olduğunu, haraya gittiğini bilmelidir. Onda millette millet olur.
Bir başka sözde bakın ne demiştir. Birce onu bilirem ki, men heç ne bilmirem. Herşeyi bilirem deyip düşünenlere ders olsun.
Sağlık üzerine çok önemli bir söz daha söylemişler. Bile bir heste var, Heste hekimle görüştükten sonra özünü yahşi hissetmezse, demelidir ki hekim yahşi hekim değildir. Ahi hekimin hiç olmazsa şirin sözü, insanın ahvalini yahşılaştırmalıdır.
Bir gün elin birisi develerin içinden birsini tutup keser. Kalan develerin o anda hamsının gözünden yaş süzülür. Demeli ki kesilen, develerin anasıdır. Acı hissi her canlıda varmış. Eğer yürek yanmasa gözden yaş çıkmaz.
Sınaklı bir meselde var. Elden yeyen tez kudurar. Kuduranda geç-tez yaman güne düşer. Ondan deyirler ki özü düşen, özü yıkılan ağlamaz.
Bir başka hususta, pis karpızın çiyidinin tumu hemişe çoh olar.
Dost olmakla bağlı sınanmış sözler ne keder isterseniz var. Onlardan birisi deveci ile dost olanın kapı- bacası gen gerek olur.
DEVAM EDECEK.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair






















