Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

Karanlıkta Dialog

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
06 Temmuz 2015
Nezahat GÖÇMEN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Karanlığa Hoş Geldiniz!

Hayatın ritmini yakalamak, hayatı tanımak ve anlamak için harekete geçmek gerekir. Karanlıkla dans ederek öyle bir dünyaya yolculuk yapıyorsunuz ki; Dünyayı hayal kurmak için değil, başka bir şekle dönüştürmek için görme duyusu olmadan etrafı keşfe çıkıyorsunuz.

 KARANLIKTA  DİALOG

17 Haziran saat 17. 00 civarında asansörde dünyalar güzeli Görme engelli Sadriye ile tanıştım. Yüreğimden yüreğine sıcaklık aktı, elimden tuttu. Kalbimin en derininde inanılmaz büyük bir sevgi hissettim.  Hani bazen yaşam yolunda güzellikler çarpışır ya, işte öyle bir şey!

Sadriye, Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Bölümü öğrencisi.Görme engelli, beyaz bastonlu

Hızla akan zamanda Sadriye’de katıldı hayatıma, görmeyen gözleri gülüyordu.

“Hoş geldin dünyama,  güzeller güzeli” dedim.

Karanlıkta Dialog’da turist rehberliği yapıyormuş. Bu etkinliğine davet etti. Ve yaptığı çalışmaları anlattı. Bana sürprizler yapacağını söyledi. Etkinliklerine mutlaka katılacağımı belirterek ayrıldım Sadriye’den.

Sosyal medyada paylaştım. Bir kaç gün sonra Sadriye’yi telefonla aradım. Üşütmüş, grip nedeniyle yorgun ve hasta olduğunu belirtti.

Sadriye, beni kendi dünyasına davet etmişti. Davet geri çevrilir mi? Karanlıkta Dialog’a gitmek için biletimi aldım, heyecanla çıktım evden. 90 dakikalık karanlık zaman diliminde neler yaşamadım ki. Sizlerle paylaşmak istedim.

Karanlık bir ortamda günlük yaşamınızın bazı gereklerini yerine getirerek görme engelli insanları anlamamızı kolaylaştıran etkinlik, Gayrettepe metrosunun Esentepe çıkışında.

MetronWP_20150703_004un girişinde;

“İstanbul’a özgü o eşsiz ses, koku, doku ve sıcaklıklarıyla görmenin yeni yollarını keşfetmek için Karanlığa Hoş geldiniz!

Karanlıkta Diyalog, çığır açan, eşsiz ve daha önce hiç “görülmemiş” bir sergi olarak dünyada tanınmış yaklaşık 30 ülkede ve 7 milyon ziyaretçi reklamı ile Türkiye’de.” açıklamaları ile sizi karşılıyor.

Koşullanmaları ardımda, önyargılarımı kapıda bıraktım, heyecanla,  müthiş bir zamanı deneyimlemeye hazır olarak girdim! Karanlık ve kapalı yerler korkusunu yenmek için kendi kendime telkinlerde bulundum.  Zifiri karanlık, bir yerde hava olması yeterli miydi benim için.   90 Dakika çok uzun bir süre gibi geldi bana, bir ömür karanlıkta yaşayan Sadriyeleri düşünmeden.

Hayatımızın günlük akışından kesitlerin yer aldığı Diyalog Sergi Alanı, daha aydınlık bir dünyaya davet ediyor.  Bu projede bizler görmeyenlerin yerine geçerek, görme engelli rehberlerin gözünden hayatın farklı kesitlerini yaşıyoruz. İçeri girmeden önce bir arkadaş size içeride neler yapacağınızı anlatıyor. Yanınıza çakmak, telefon, saat veya ışıklı herhangi bir şey alamıyorsunuz. Bunları koymak için size dolap tahsis ediliyor. 43 Numaralı dolabı kullandım.

Zifiri Karanlığa  Merhaba!

Gözlerinizin bağlanmasına gerek yok çünkü alan zifiri karanlık ve en ufak bir ışık yok.  Zifiri karanlık derken ne kadar karanlık olabilir ki diye düşünmüştüm.  Gerçekten zifiri karanlık ve tek bir şey görünmüyor. Sesler,  dokular ve kokular size yol göstermek üzere orada! Tüm bunlar güvenli yolculuğumda bana yetmeyecek gibi geldi, ışık olayı sıfır olduğu için.

İlk girişte merak ve gerginlik başlıyor zaten, görme engelli kişilerin kullandığı sopayı nasıl kullanacağınızı anlatıyor ve başlıyorsunuz içeri girmeye, bir labirentle başlıyor, Sol elinizle duvarı takip ederek labirentin sonuna ulaşıyorsunuz bu arada yanınızda dışarıdan beri sizinle olan rehberiniz, labirentin sonunda sizi görme engelli olan ve bir buçuk saat boyunca size eşlik edecek olan gerçek rehberinize emanet ediyor.  Rehberiniz gülen sesiyle sizi karşılıyor. 8-10 yolcu ve başınızda bir görme engelli rehber ile zifiri karanlıkta yola çıkıyoruz. Elinize verilen o beyaz bastonla dokunarak, hissederek yürüyorsunuz. Işık arıyorsunuz her daim, düşünceniz hep ışıkta, başka hiçbir şey değil. Ama yok yok.

Bu yolculukta görme dışındaki duyularınıza teslim oluyorsunuz.

İçeride gerçek dünyadan İstanbul’dan yerler tasarlamış. Görme engellilerin bu yerleri nasıl hissettiğini deneyimliyorsun. İçerde ne ses var, ne görüntü. Kalıyorsun karanlığın ortasında.  Zaten ben kayboldum dediğiniz anda gözetmen yanınızda bitiyor ve hemen sizi yanına alıyor. Rehberiniz sesinizi çok net duyuyor, kaybolmamak için elini tutmak istiyorsunuz. Ara sıra da yaptım bunu. Ayrıca korktunuz,  ya da bunaldığınızda gözetmene iletirseniz anında sizi alandan çıkarıyorlar. Hep bunalacağımı düşünerek yol aldım.

Normal bir gün geçirir gibi aktiviteler yapılıyor. Bir başkası olmak ancak bu kadar yoğun hissedilebilir, karanlığın ağırlığını dağıtmak için bir fırsat adeta.

Sonra macera başlıyor…

İstanbul’un içinde yürüyorsunuz, çakıl taşlı yoldan ilerleyip bir köprüyü geçtikten sonra parka gidip dinlenirken, çocukların sesleri, kuş sesleri ile birlikte satıcı sesleri arasında kalıyorsunuz. Arabaya dokunup hangi marka olduğunu bile tahmin edebiliyorsunuz. Pazara gidip meyve seçiyorsunuz, seçtiğim elmalardan birisini rehberime söyledim ve aldım. Ne renk olduğunu merak ederek koydum cebime. Aydınlıkta çürüyen patlıcana, karanlık dünyanızda dokunup elinizi çekiyorsunuz.  Adımınızı yüksek atarak tramvaya biniyor, oturacak yer buluyorsunuz kendinize. İstiklal Caddesinde, o kalabalığın arasından hayal ederek geçiyorsunuz. Suriyeli çocukların tramvaya asıldığını ve ne kadar eğlendiklerini bile hissederek.  Nevizade’den geçerken kendine has müziği ile eğlenceye katılıyorsunuz.  Taksim meydanında yolculuğunuz son buluyor.  Bankamatikte sıra bekliyor,  bankta oturup randevusuna geç kalan arkadaşınızı bekliyorsunuz.

Vapura binip Adalara gitmeye ne dersiniz? Vapurda martı sesleri ile birlikte şarkılar söylüyor, şiirler okuyorsunuz. Harf odasının duvarlarında Braille Alfabesi yer alıyor. Görme engellilerin kullandığı bu alfabeyi dokunarak inceleyip öğrenmeye çalışıyor, Altı nokta harfleri ile adınızı yazıyorsunuz. Büyük bir futbol sahasında maç yapıyor, gol atıyor, taraftarlarınızın alkışları ile mutlu oluyorsunuz. Özellikle zifiri karanlıkta tanımadığınız birine destek olduğunuz anlar en güzeli. Kim olduğunuz bilmediğiniz birisi size dokunuyor ve “ Ah pardon siz kimsiniz?” Dokunduğun kişi adını söylüyor. “Ben Özgün” İçeride güzel bir kaynaşma oluyor insanlar arasında. Herkes birbirine destek olarak ilerliyor. Grubundaki kişileri 90 dakika içinde seslerinden tanıyabiliyorsunuz. Etkinliğe girmeden önce yanınıza 3-5 TL almanızı öneriyorlar. Sona doğru yaklaşırken, kafede görevli sizi bekliyor. Cebinizden çıkardığınız paranın kaç kuruş, kaç lira olduğunu dokunarak, sizin almak istediğinizi size sunuyor.  Çayın, ayranın ve suyun karanlık halini görmeden görüyor, istediğiniz içeceği alıp, oturup içiyorsunuz. Çaylarınızı yudumlarken geleceğe dair aydınlık günlerle ilgili sohbet ediyorsunuz. Size yöneltilen soruları yanıtlıyor, engelliler için yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu,  duyarlı olmadığımızı itiraf etmek zorunda kalıyorsunuz.

Ve herkes duyarlı olmazsa bireysel huzur olamayacağını anlıyorsunuz.  Elimde klasik beyaz bastonla İstanbul’u görmeden “gördüm” ve önemli mekânları ziyaret ettim.  90 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadan.

Karanlıkta Diyalog az görmenin ya da hiç görmemenin ne demek olduğu konusunda tüm algılarımı sonsuza dek değiştirdi.

Ayrıca çok zevkli bir aktivite, görme engellilerin, ellerinin dokunduğu şeyi tanıma ve koku duygusunun aslında ne kadar gelişmiş olduğunu anlıyorsun. Aktivite bittikten sonra bile etkisinde uzun süre kalabiliyorsunuz.

Rehberimizi en çok etkileyen olay, bir gencin, sevdiği kıza karanlıkta evlenme teklifi etmesi olmuş.

Olayın başından sonuna kadar gözlerinin önüne kadar yaklaştırdığın elini bile göremiyorsun. “Gözlerim alışır.” Dedim, muhtemelen ama yok.   Kendini de göremiyorsun. Can içinde olan ruhumla karanlıkta çınlayan bir belgesel gibi izledim, kendimi.

Kesinlikle gidilmesi gereken bir aktivite hayatı başka açılardan görmeye davet ediyor.  Anneler, babalar çocukları ile mutlaka katılmalı. Deneyimleme, duygudaşlık yapmak için en öz anlatım yeri.

Unutmayın!  Karanlığın tek bir fotoğrafı var. Sadece siyah bir kare.

Hayatınız boyunca unutamayacağınız, her zaman hatırlayacağınız,  iz bırakan bir aktivite.

Işığı görünce baktım ki pazardan aldığım elmanın rengi kırmızı.

Ey Hayat,  çok sevdiğim çiçeklerin rengini bütün gözler görsün lütfen! dedim.

1988’de Almanya’da kurulan, herkesin muhakkak hayatında bir kez yaşaması gereken bu deneyimi yaşatan, Karanlıkta Diyalog’un kurucusu Andreas Heinecke ve diğer emektarlarına teşekkür ediyorum.

“Konuşan Kitaplar” projesinde yer almak üzere yine, yeni, yeniden görüşmek üzere diyerek ayrıldım.

 Yazara ait bu yazı Önce Vatan gazetesinde yayınlanmıştır.

Paylaş
Etiketler: boğaziçi üniversitesidokunmagörme engelliilginç evlenme teklifiışıkkaranlıkta dialogmetronevizadetramvayzifiri
Önceki Yazı

Devlet, Millet Soyan ve Yorandan Kurtarılmalı.!

Sonraki Yazı

Türkiye Ak Parti – CHP Koalisyonuna Doğru Koşuyor!

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?
Doğa-Çevre

Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?

22 Aralık 2023
5.2k
Sonraki Yazı

Türkiye Ak Parti – CHP Koalisyonuna Doğru Koşuyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap